Diplotene türkçesi Diplotene nedir

  • Diploten.
  • Biyoloji alanında kullanılır.
  • Mayoz bölünmenin profazında bivalent kromozomların uzunluğuna ayrıldığı safha.

Diplotene ingilizcede ne demek, Diplotene nerede nasıl kullanılır?

Diplo : Çift.

Diplobacilli : Bölündükten sonra ayrılmayıp çiftler halinde birbirine bağlı kalmış çubuk şeklindeki bakteriler. Diplobasil.

Diplobiont : Diplobiyont. Hayat devrinde en az iki tip bireyle karakterize olan organizma.

Diploblastic : İki tabakalılık. İki üreme katmanı olan. Diploblastik. Sölenterlerde ve süngerlerde olduğu gibi sadece iki embriyo tabakasına (ektoderm ve endoderm) sahip olma durumu. Embriyonik gelişim sürecinde sadece endoderm ve ektodermin oluşması durumu, iki tabakalılık. Çift tohum tabakalı (embriyoloji).

Diplocaria : Diplokarya. Bir çift çekirdeğe sahip olma durumu.

Diploetic : Diploetik.

Diplococcal : Diplokok (çift halde oluşan küre biçimli bakteri) grubu ile ilgili. Diplokok grubuna özgü.

Diplococcic : Diplokok grubuna özgü. Diplokok (çift halde oluşan küre biçimli bakteri) grubu ile ilgili.

Diplococcus : Çift halde oluşan küre biçimli bakteri familyası. Çiftli halde oluşan küre biçimli bakteri. Bölündükten sonra ayrılmayıp çiftler halinde bulunan koklar. Mikroskop altında çift çift görülen koklara verilen ad. Diplokok.

 

Diplococcoid : Diplokok (çift halde oluşan küre biçimli bakteri) grubuna benzeyen.

İngilizce Diplotene Türkçe anlamı, Diplotene eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Diplotene ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Abacus bodies : Dişteki odontoblast hücrelerinde içleri muntazam dizilmiş kalsiyum granülleri ve kollagen öncülerini içeren golgi kesecikleri. Abacus cisimcikleri.

Phase : Safha. Bir oluşum ya da süreç içinde birbirini izleyen değişik görünüşlü durumlardan her biri. Aşamalandırmak. Bölge. Salınımlı bir olayın yinelenimleri boyunca, içinde bulunduğu aşamaları niteleyen açısal nicelik. Aşamalı olarak yapmak. Bilgisayar, fizik, kimya, gitar, uzay, sinema, televizyon, veterinerlik alanlarında kullanılır. Pille. Aşama. Evreler halinde hazırlamak.

Abductor muscle : Bir bacak ya da herhangi bir bölgeyi dışa doğru çeken kas. abdüktör kas. Abdüktör kas. Uzaklaştırıcı kas.

A cell : Mayalarda eşeyli üreme sırasında alfa hücresiyle beraber zigotu oluşturan hücre. A hücresi.

Abambulacral area : Derisi dikenlilerin tüp ayak taşımayan ve genellikle madreporitin de yer aldığı vücut bölgesi. Abambulakral bölge.

Abo blood groups system : Abo kan grupları sistemi. Dokuz numaralı insan kromozomunda bulunan ve kırmızı kan hücresinde belli antijenleri gösteren bir alel sistemi.

A chromosome : Diploit bir kromozom takımındaki normal kromozomlar, b kromozomunun zıddı ve normalden fazla olan kromozomlar. A kromozomu.

Crossing over : Homolog kromozomların kardeş olmayan kromatitleri arasında genlerin karşılıklı olarak değiştirilmesi. kiyazmalar krosingoverin göstergesidir. krosover. Biyoloji, veterinerlik alanlarında kullanılır. Krosingover. Arkuruşma. Krossing over. Sarılma. Mayoz bölünme esnasında homolog kromozomlar arasında genetik materyal değişimi. bu biçimde bir doğal rekombinasyon sağlanır.

 

Prophase : Profaz. İlk evre. Kromozomların belirli hale geçtiği, kıvrılıp kısalmaya başladığı ve homolog kromozomların yan yana geldiği, sentriol çiftlerinin kutuplara doğru hareket ettiği ve iğ ipliklerinin oluşmaya başladığı, çekirdek zarının parçalandığı mitoz ya da mayoz bölünmesinin ilk ve hazırlık evresi. Önevre.

Crossover : Geçiş yeri. Arkuruşmak. Köprü. Genetik değişim. Kutrani makas. Atlama. Boru atlaması. Geçit. Modemsiz kablo. Aşma.

Diplotene synonyms : stage, acacia, aardvarks, abiotic factor, aardvark, aardwolf, a cells, a protein, abramis zone, abiotic environment, a site.