Disconcerting türkçesi Disconcerting nedir

Disconcerting ile ilgili cümleler

English: It's disconcerting.
Turkish: O telaşlı.

English: That was disconcerting.
Turkish: O telaşlıydı.

English: I found his pretentious demeanor quite disconcerting.
Turkish: Onun iddialı tavrını oldukça kaygılı buldum.

Disconcerting ingilizcede ne demek, Disconcerting nerede nasıl kullanılır?

Disconcertingly : Şaşırtıcı olarak. Rahatsız edici bir şekilde. Tedirgin edici bir şekilde. Rahatsızlık vererek. Beklenmedik bir biçime. Kaygılı olarak. Sıkıcı bir şekilde. Şaşırtıcı bir şekilde.

Disconcert : Karıştırmak. Bozmak. Düzenini bozmak. Ahengini bozmak. Huzurunu kaçırmak. Telaşlandırmak. Endişelenmek. Foslatmak. Şaşırtmak. Sinirlendirmek.

Disconcerted : Telaşlı. Rahatı bozulmuş. Karışık. Telaşlanmış. Canı sıkılmış.

Disconcertment : Bozum.

Disconcerts : Endişelenmek. Karıştırmak. Şaşırtmak. Sinirlendirmek. Düzenini bozmak. Foslatmak. Telaşlandırmak. Ahengini bozmak. Bozmak. Huzurunu kaçırmak.

Be disconcerted : Bozulmak. Bozum olmak.

İngilizce Disconcerting Türkçe anlamı, Disconcerting eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Disconcerting ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Anxious : Endişeli. Huzursuz. Korkulu. Mustarip. İstekli. Çok arzulu. Tedirgin. Çok istekli.

Disquieting : Merak verici. Rahatsız etme. Huzur kaçırıcı. Endişe verici. Rahatsız eden.

Boeotian : Anlayışsız ve kaba kişi. Kültürel nezaketten uzak. Mankafa. Anlayışsız ve kaba kimse. Kalın kafalı.

Frenetic : Azgın. Şiddetli. Coşkun. Çılgın (bir olay). Çılgın. Hummalı. Çılgınca. Çok heyecanlı.

Disturbing : Tedirgin edici. Rahatsızlık veren. Karıştırıcı. Huzur bozucu. Karışıklık çıkaran. Rahatsız etme. İzaç. Bozucu. Taciz.

Blocker : Blok yapan oyuncu. Önleyen şey. Tutucu. Bloke edici. Bloke eden şey. Blok oyuncusu. Blokör. Önleyici. Tutan şey.

As dull as ditch water : Ruhsuz ve sıkıcı. Çok sıkıcı. Yavan. Renksiz. İç karartıcı.

Unannounced : Haber verilmemiş. Habersiz. Bildirilmemiş. Duyurulmamış.

Fraughting : Endişe verici. Dolu. Yüklü. Endişeli. Hileli kullanım.

Fevered : Hummalı. Ateşli. Hararetli. Ateşi olan. Sıtmalı. Heyecanlı. Hararetli olan.

Disconcerting synonyms : bland, boring, arid, excited, fraught, fearful, bustling, preoccupied, fraughts, flurried, perturbative, discomposedly, feverish, uneasy, excitable, balder, frettier, disconcerted, flustered, bothersome, unanticipated, bald, perturbed, sudden, confounding, apprehensive, blander, on pins and needles, earlier than usual, you may rest assured, colossal, improbable, confusional.

Disconcerting zıt anlamlı kelimeler, Disconcerting kelime anlamı

Pleasing : Sevimli. Memnuniyet verici. Bağlayıcı. Mutluluk verici. Sevindirici. Hoş. Hoşa giden. Tatlı.