Eludes türkçesi Eludes nedir

  • Paçasını kurtarmak.
  • Sıyrılmak.
  • Yakayı sıyırmak.
  • Kaçınmak.
  • Kurtulmak.
  • Atlatmak.
  • Sakınmak.
  • Çağrıştırmamak.
  • Kaçamak yapmak.
  • Anlayamamak.
  • Atlatmak (takip edenleri veya bir tehlikeyi).
  • -den kurtulmak.
  • Aklına gelmemek.
  • -den sıyrılmak.

Eludes ingilizcede ne demek, Eludes nerede nasıl kullanılır?

Deludes : Aldatmak. Gözünü boyamak. Göz boyamak. Kandırmak. Ayartmak. Yanıltmak. Avutmak. İğfal etmek.

Preludes : Giriş yapmak. Giriş. Prelüt. Üvertür. Başlangıç. Prelüt çalmak. Peşrev. Giriş tarzı olay. Önoyun. Giriş müziği.

Elude : Kurtulmak. Sakınmak. -den sıyrılmak. Yakayı sıyırmak. Paçasını kurtarmak. Tehlikeyi atlatmak. Kaçamak yapmak. Kaçınmak. Yakasını kurtarmak. -den kurtulmak.

Eluded : Cevap vermekten kaçmış. Aldatmış. Sıyrılmak. Aklına gelmemek. Kaçınmak. Kaçamak yapmak. Anlayamamak. Kandırmış. Hatırlanmamış. Akla gelmemiş.

Eluder : Sakınan kimse. Sıyrılan kimse. Kaçınan kimse.

Delude : Gözünü boyamak. Yanıltmak. Ayartmak. Göz boyamak. Avutmak. Aldatmak. İğfal etmek. Kandırmak.

Deluded himself : Kendini avuttu. Kendini kandırdı. Kendini yanlış yönlendirdi. Kendini yanılttı.

Deluder : Kandıran kimse. Aldatıcı. Aldatan kimse. Sahtekar.

Deluders : Sahtekar. Aldatan kimse. Aldatıcı. Kandıran kimse.

Deluded : Ayartmak. Aldatılmış. Kandırılmış. Aldatmak. Kandırmak. Avutmak.

 

İngilizce Eludes Türkçe anlamı, Eludes eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Eludes ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Have it off : Kırıştırmak. Mercimeği fırına vermek. Cinsel ilişkiye girmek. İlişki kurmak. Yasak aşk yaşmak. Seks yapmak. Birisini yatağa atmak. Sevişmek. Oynaşmak.

Bypass : Yan yol. İkinci yol yapmak. Pas geçmek. Yan geçit. Uğramadan geçmek. Uğramamak. Baypas yoluyla -den geçmek. Atlamak.

Cast aside : Terketmek. Kenara itmek. Başından savmak. Başından atmak. Bir kenara atmak. Atmak. İhmal etmek. Kenara atmak. Bir kenara bırakmak.

Adult : Er kişi. Oluşmuş, gelişimini tamamlamış. bir böceğin olgun, seksüel olarak etkin, genellikle kanatlı son gelişim evresi. Yetişkin kişi. Reşit. Ergin. Biyoloji, eğitim, veterinerlik alanlarında kullanılır. Organizmaların eşeysel olgunluğa erişmiş olması; eşey organlarında eşey hücrelerinin olgunlaşarak çalışmaya başlaması. Erişkin. Yetişkin. Büyümüş.

Balking : İnatla yürümemek. Ayak diremek. Katılmama. Engel olmak. Duraksamak. İnat etmek. Engellemek.

Dodged : Kenara sıçramak. Bir yana kaçmak. Geçiştirmek. Kaytarmak. Hileyle atlatmak. Fırlamak. Hızla yana çekilmek. Yana kaçmak.

Evades : Geçiştirmek. Savuşturmak. Yan çizmek. (bir işte) yan çizmek. Kaytarmak. Yakayı kurtarmak. Cevap vermekten kaçmak.

Doyenne : Duayen kadın. Bir toplumun kadın üyesi. Duayen (kadınlar için).

Balk : Önünü kesmek. Ayak diremek. Engel olmak. Kütük. İnatla yürümemek. Duraksamak. Engellemek. Sıkma. Yürümemekte direnmek.

 

Wipe off : Silerek temizlemek. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Silerek çıkarmak. Silip çıkarmak. Silinmeli kararma. Yok etmek. Temizlemek. Bir çekimin silinmeyle kararması. Silmek.

Eludes synonyms : abduced, beat somebody to it, be shot of, escaped, avoided, eluding, cast off, circumvents, escapes, beware, avoid, evade, not have a clue, dean, dishing, grazes, circumvented, be wary of doing something, be wary, can make nothing of, abstentious, doyen, be careful not to, getting rid of, break loose, be finished, balks, begs, evaded, beware of, play hooky, be freed, dish.

Eludes zıt anlamlı kelimeler, Eludes kelime anlamı

Juvenile : Genç. Gençliğe ait. Otuz yaşına kadar olan erkeklerin canlandırabileceği rol. Genç erkek rolü. Çocuksu. Temel olarak ergin bireylere benzeyen fakat henüz eşeysel olgunluğa erişmemiş olan genç bireyler. Delikanlı. Gençlik. Gençlikte olan, gençliğe ait olan. Çocuk.

Last : Son şey. Bozulmamak. Tutmak. En son. Ölüm. Sonuncu olarak. Son olarak. Gitmek. Herkesten sonra. Kundura kalıbı.