Eluded türkçesi Eluded nedir

  • Aldatmış.
  • Yan çizmiş.
  • Kaçınmak.
  • Atlatmış.
  • Hatırlanmamış.
  • Bir bahaneyle kendini bir yükümlülükten kurtarmış.
  • Cevap vermekten kaçmış.
  • Sıyrılmak.
  • Akla gelmemiş.
  • Dolandırmış.
  • Çağrıştırmamak.
  • Kurtulmak.
  • Kaçamak yapmak.
  • Anlayamamak.
  • Kaçmış.
  • Aklına gelmemek.
  • Kandırmış.

Eluded ile ilgili cümleler

English: Burak eluded police for almost two years.
Turkish: Burak neredeyse iki yıl boyunca polisi atlatmış.

Eluded ingilizcede ne demek, Eluded nerede nasıl kullanılır?

Deluded : Avutmak. Aldatmak. Kandırmak. Aldatılmış. Ayartmak. Kandırılmış.

Deluded himself : Kendini avuttu. Kendini kandırdı. Kendini yanılttı. Kendini yanlış yönlendirdi.

Preluded : Giriş tarzı olay. Üvertür. Başlangıç. Giriş müziği. Giriş yapmak. Prelüt. Başlangıç yapmak. Peşrev. Prelüd çalmak. Prelüt çalmak.

Elude : Çağrıştırmamak. Kaçamak yapmak. Kaçmak. Yakasını kurtarmak. Aklına gelmemek. Atlatmak. Sakınmak. Atlatmak (takip edenleri veya bir tehlikeyi). Tehlikeyi atlatmak. Sıyrılmak.

Eluder : Kaçınan kimse. Sakınan kimse. Sıyrılan kimse.

Delude : Avutmak. Ayartmak. Aldatmak. Kandırmak. Yanıltmak. Gözünü boyamak. Göz boyamak. İğfal etmek.

Deluders : Aldatıcı. Kandıran kimse. Sahtekar. Aldatan kimse.

Prelude : Giriş yapmak. Giriş. Önoyun. Başlangıç yapmak. Giriş tarzı olay. Başlangıç. Prelüt. Prelüd. Prelüt çalmak. Giriş müziği.

 

Deluding : Aldatmak. Ayartmak. Aldatan. Aldatma. Avutmak. Kandırmak.

Eluding : Kurtulmak. Kaçınmak. Sıyrılmak. Çağrıştırmamak. Aklına gelmemek. Anlayamamak. Firar etme. Kaçamak yapmak.

İngilizce Eluded Türkçe anlamı, Eluded eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Eluded ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Bilk : Aldatmak. Dubara. Dolandırmak. Hile. Kandırmak. Borç takmak. Dolandırıcı. Ödememek.

Circumvent : Önlemek. -den kaçmak. Alt etmek. Açığını yakalamak. Yenmek. Yana kaçmak. Tuzağa düşürmek. Üstün gelmek. Atlatmak.

Balks : Duraksamak. İnatla yürümemek. Engel olmak. Bir engel karşısında duraklamak. İnat etmek. Ayak diremek. Engellemek. Önünü kesmek. Yürümemekte direnmek.

Avoided : İptal etmek. Korunmak. Savuşturmak. Sakınmak. Önlemek. Uzak durmak.

Grazes : Otlamak. Sıyrık. Otlanmak. Bere. Sıyırma. Sıyırmak. Otlatmak. Yalamak. Sıyırıp geçmek.

Abstain : Geri durmak. Perhiz etmek. Çekinmek. Perhiz yapmak. Çekimser olmak. Uzak durmak. İçkiden uzak durmak. İçki içmemek. Oy vermemek.

Be saved : Biriktirilmek.

Avoids : Korunmak. Uzak durmak. Sakınmak. Önlemek. Savuşturmak. İptal etmek.

Eluded synonyms : sr., be shot of, avert from, evades, elude, can make nothing of, choke off, be grazed, circumvents, make nothing of, escaped, circumventing, break away, cannot make head or tail of, break oneself of a habit, circumvented, dodging, scooted, senior, balking, not have a clue, be finished, abduced, older, evaded, escapes, cop out, abduce, escape, eludes, avoid, bail out, safe.

 

Eluded zıt anlamlı kelimeler, Eluded kelime anlamı

Junior : Çocuk. Yaşça küçük. Küçük kimse. Yaşça küçük kimse. Daha genç. Babasıyla aynı adı taşıyan kimsenin adına eklenir. Lise veya üniversitede sondan bir önceki sınıf öğrencisi. Ast. Küçük. İki kişiden küçük olanı.

Public : Otel. Ahali. Kamusal. Bir film gösterimine izleyici olarak katılan kimseler, izleyici topluluğu; genel olarak izleyici. tv. televizyon yayınlarını toplu olarak izleyen kimseler. Seyirciler. Herkesçe bilinen. Umum. Kamu. Herkesin bildiği. Amme.