Eminent domain türkçesi Eminent domain nedir

  • Devletin vatandaşına ait mülke el koyması.
  • Kamulaştırma hakkı.
  • İstimlak hakkı.
  • Acil dönem.
  • İstimval yetkisi.
  • İstimlak.
  • İstimlak yetkisi.
  • Kamulaştırma yetkisi.
  • Kamulaştırma.

Eminent domain ingilizcede ne demek, Eminent domain nerede nasıl kullanılır?

Eminent : Tanınmış ve üstün. Ünlü. Yüksek (yer). Yüksek (mevki). Yüksek rütbeli. Üstün. Kolayca görünen. Ünlü (kişi). Saygın. Seçkin.

Domain : Malikane. Alan. Memleket. Tanım kümesi. Etkinlik alanı. Etki alanı. Mülk. Çevre. Arazi.

Right of eminent domain : Kamulaştırma hakkı. İstimlak hakkı.

Eminent for : -i meşhur.

Eminentia : Eminensiya. Kabartı. Yükseklik, çıkıntı, kabartı, tepe. Tümör. Çıkıntı.

Eminentia conchae : Eminensiya konka. Hayvan kulağında concha auriculae'nin cartilago anularis'e geçidinde bulunan ve cavum conchae’yi kapsayan tümsek.

İngilizce Eminent domain Türkçe anlamı, Eminent domain eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Eminent domain ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Expropriation : Tasarruf hakkından yoksun etme. Kamu yararına yapılacak bir iş karşılığı olmak üzere kişiye ilişkin durağan bir malın parası ödenerek devletçe satın alınması. İktisat, ekonomi alanlarında kullanılır. Gasp. Yasalarda belirtilen koşullarla bir yapıtı kamu tarafından kullanılabilecek duruma getirme. Kamuya maletme. El koyma. Bir taşınmazın, kamu yararına bir etkinlikte bulunmak amacıyla, bireylerden, kamu tüzel kişiliklerince, belli bir adaletli ölçüte göre karşılığı ödenerek alınıp kamu iyeliğine geçirilmesi.

 

Confiscation : Haciz. Zoralım. Hukuk, iktisat, ekonomi alanlarında kullanılır. Zorla alma. El koyma. Kişi mallarına hükümetçe el konulması. Mülkiyet konusu olan bir mal ya da hakkın devlet tarafından zorla alınması. Mala el koyma.

Expropriating : Malına el koymak. İstimlak etmek. Kamulaştırmak.

Divesture : Haklarından veya mülkiyetinden etme (hukuk terimi). Vazgeçme. Giysinin veya başkaca örtünün çıkarılması. Haklarını alma. Terketme.

Condemnations : Mahkum etme. Suçlu çıkarma. Kanunen el koyma. Kabahatli bulma. Kınama. Mahkumiyet. Suçlama. Ayıplama.

Enacting : Rol olarak canlandırma. Oynama. Kanun koyan. Hükmetme. Rol ile canlandırma. Harekete geçirme. Karar verme. Kanunla düzenleme. Performans gösterme.

Nationalization : Özel iyelikteki ekonomik girişimlerin ya da toprak gibi bir doğal kaynağın, iyeliğinin ve yönetiminin, siyasal, ekonomik ve toplumsal nedenlerle devlet iyeliğine alınarak, toplumun yararına sunulması işlemi. ikinci dünya savaşı'ndan sonra ingiltere'de, daha sonra da kimi sosyalist ülkelerde görüldüğü gibi, bir ülkede toprağın bireysel iyelik konusu olmaktan çıkarılması. Bir ülkede yabancılara ait bir şirket veya taşınmazın hükümet tarafından bedeli ödenip satın alınarak devlet mülkiyetine geçirilmesi. krş. kamulaştırma. Yabancı yönetimi altındaki kurumların ulusal yönetim altına sokulması, yabancı anamalının işletme ve girişimlerinin (özel ya da kamusal) ulusal işletme ve girişimlere dönüştürülmesi. Devletleştirme. Ulusallaştırma. Millileştirme. İktisat, sosyoloji alanlarında kullanılır.

 

Impoundage : El koyma. Haczetme. Hapis. Kapatma. Hapsetme. Sınırlama. Kuşatma. Toplama. Tutma.

Nationalisations : Millileştirme. Ulusallaştırma. Yerlileştirme. Vatandaşlığa kabul etme. Ulusal hale getirme (ayrıca nationalization). Ülke oluşumu. Devletleştirme.

Eminent domain synonyms : right of eminent domain, expropriations, confiscations, compulsory purchase, nationalizations, expropriation in the public interest, condemnation, nationalisation.