Entitles türkçesi Entitles nedir

Entitles ingilizcede ne demek, Entitles nerede nasıl kullanılır?

Entitle to a pension : Emekli aylığına hak kazanmak.

Entitle : Adlandırmak. Yetki vermek. İsimlendirmek. Başlık koymak. Hak vermek. Ünvan vermek. Hak kazandırmak. Ad koymak. Hak etmek. Ad vermek.

Entitled : Adlı. Başlığı altında. Başlıklı. Yetkili. İsminde. Yetki verilmiş olan.

Entitled to : Hak kazanmak. Yetkili. Hakka sahip.

Entitled to a grant : Bir bağışı haketme. Özel bir amaç için kullanılan paraları almaya yetkili (hak sahibi) olan. Bağış veya yardım alma hakkına sahip.

Person entitled : Hak sahibi. Hak iyesi. Bir şey üzerinde hakkı bulunan kişi.

Entitled to damages : Onarım hakkına sahip. Tazminat almaya yetkili. Zararının karşılanması hakkına sahip.

Felt entitled to : Buna değdiğini düşünen. Hakkettiğini hisseden.

Entitled to compensation : Tazminat hakkına sahip. Hizmet karşılığı ücret hakkına sahip. Harcamaların geri ödenmesini veya zararların tazminini almaya yetkili olan.

Fully entitled : Tam yetkili.

İngilizce Entitles Türkçe anlamı, Entitles eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Entitles ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Capacitate : Yetenekli kılmak. Yetkilendirmek.

Christens : İsim koymak. Vaftiz etmek. İlk defa kullanmak. İlk kez kullanmak. Açılışını yapmak.

Accrediting : Atamak. İtibar etmek. Atfetmek. Güvenmek.

Be deserving of : Layık olmak.

Etch : Fizik, kimya alanlarında kullanılır. Asitle oymak. Yeretmek. İz bırakmak. Asitle maden üzerine resim oymak. Kabartma yapmak. Asitle hakketmek. Hakketmek. Yakmak. Ekşitle metal üzerinde iz bırakmak.

Authorise : Ruhsat vermek. İzin vermek. Memur etmek. Onaylamak. Yetkilendirmek. Salahiyet vermek. Yetkili kılmak.

Avouches : Garanti etmek. Tasdik etmek. Doğrulamak. Onaylamak. Teyit etmek. İtiraf etmek.

Designate : Atamak. Belirlemek. Uygulamak. Tayin etmek. Tanımlamak. Seçmek. Görevlendirmek. Düzenlemek. İşaret etmek.

Enfranchised : Kabul etmek (üyeliğe vb.). Ayrıcalık tanınmış. Oy hakkı vermek. Sorumluluktan kurtarmak. Azat edilmiş. Vatandaşlığa kabul edilmiş. Serbest bırakılmış. Azat etmek. İmtiyaz verilmiş. Serbest bırakmak.

Come in for : Mirasa konmak. Miras almak. Maruz kalmak. - in muhatabı olmak (örneğin, “aktör çok fazla eleştiriye maruz kaldı”). Tabi olmak. Uğramak.

Entitles synonyms : etches, asks, dubs, name, ask, denominates, authorises, terming, avouch, intitle, avouched, designates, authorizes, empower, entitling, authorize, eligible, call, deserve, qualify, accredits, earn, agnominate, headlining, term, entitle, enfranchises, give a name, enfranchise, christened, headline, avouching, title.

Entitles zıt anlamlı kelimeler, Entitles kelime anlamı

Ineligible : Yetersiz. Uygun olmayan. Yetersiz (kimse). Seçilemez. Elverişsiz. Uygunsuz. Katılma hakkı olmayan. Hizmete uymaz. Uygun bulunamaz.

Demote : Rütbesini indirmek. Alt sınıfa indirmek. İndirge. Alçalt. Aşağı dereceye indirmek. İndir. İndirgemek.