Even up türkçesi Even up nedir

Even up ingilizcede ne demek, Even up nerede nasıl kullanılır?

Even : (sayı) çift. Tesviye etmek. Eşit. Düzletmek. Düzleştirmek. Düz olmak. Çift. Düzeltmek. Düzleşmek.

Even up on : Alacağı vereceği kalmamak. Fit olmak.

Even a worm will turn : Kuzu bile kurt olur. En sakin insan bile bir noktada sinirlenir.

Even after : -den sonra bile.

Even as : Sırasında. İken bile. İken. Ken bile. (tam da) dığı sırada. Ken dahi.

İngilizce Even up Türkçe anlamı, Even up eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Even up ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Make equal : Denkleştirmek. Eşitle.

Cancel : Çizmek. Nötrleştirmek. Kaldırmak. Boşa çıkarmak. İptal. Bulgu ya da markanın, yasalarda gösterilen koşullara uygun olarak kaydını silmek. Kaydını silmek. Bilgisayar, ekonomi alanlarında kullanılır. Hükümsüz kılmak. İşlemden kaldırmak.

Equalizing : Denge. Birbirine eşit hale getirme. Denkleşme. Beraberlik golü atmak. Balans ayarını yapmak. Denkleştirme. Eşdeğerleme. Dengeleme. Beraberliği sağlamak.

Equalize : Tesviye etmek. Balans ayarını yapmak. Beraberliği sağlamak. Eşit kılmak. Egale etmek. Beraberlik golü atmak. Denkleştirmek.

 

Balance : Devimli bir nesneyi etkileyen güçlerin, o nesnenin yörüngesini ve hızını değiştirememeleri durumu. Yönetmenin sahne üzerinde tasarladığı düzenin temel öğelerinden biri. göz dengesiz bir görünümü (bilinçsiz de olsa) sezinlediği için sahne üzerindeki oyuncuları dengelemek gerekir. sahne üzerinde denge, iki ana bölümde ele alınır. fiziksel denge : bakışımlı ve bakışımsız olmak üzere iki çeşittir. güzelduyusal denge : sahne üzerinde kalabalığı anlam açısından uyumlu bir duruma getirir. Dengeli olmak. Tartmak. Bir sesin tüm frekans aralıklarının, birisinin diğerine baskın gelmemesi için yakın değerlerde tutulması. stereo bir müzik sistemindeki her bir hoparlörden çıkan ses şiddetinin aynı değerde olması. icra veya kayıt sırasında çalgıların ses şiddetlerinin birinin diğerine baskın gelmeyecek biçimde yakın olması. Ruhsal denge. Sayışımdan sonra görünen kalıntı. Denge.

Counterpoise : Eşit kuvvetle karşı koymak. Karşı ağırlık. Karşı etki yapmak. Denge. Karşılamak. Eş ağırlık. Denge ağırlığı. Tay. Denkleştirmek.

Counterpoised : Karşılamak. Denkleşmiş. Eşit kuvvetle karşı koymak. Denkleştirilmiş.

Countervails : Karşılamak. Eşit kuvvetle karşı koymak. Aynı kuvvetle karşı koymak.

Equalized : Muadili olmuş. Eşdeğerde olmuş. Beraberliği sağlamak. Balans ayarını yapmak. Dengelenmiş. Eşitlenmiş. Beraberlik golü atmak. Denkleştirilmiş.

Stabilizes : İstikrar kazandırmak. İstikrara kavuşturmak. Sağlamlaştırmak. Stabilize etmek. İstikrar getirmek. Saptamak. Dengede tutmak.

Even up synonyms : even out, equates, equating, equilibrate, balance out, countervail, equalises, equalise, balance the budget, stabilise, cancel out, compensated, counterpoising, countervailed, equalizes, equilibrates, stabilises, stabilize, compensates, counterpoises, equate, compensate.