Exemption from tax türkçesi Exemption from tax nedir

  • Vergiden muafiyet.
  • Vergiye tabi olan bir iktisadi etkinlik ya da gelirin kısmen veya tamamen vergi dışı bırakılması.
  • İktisat alanında kullanılır.
  • Vergi bağışıklığı.
  • Vergi muafiyati.
  • Vergi muafiyeti.
  • Vergiden bağışıklık.

Exemption from tax ingilizcede ne demek, Exemption from tax nerede nasıl kullanılır?

Exemption : İstisna. Hukuk, gümrük, iktisat, ekonomi alanlarında kullanılır. Çürüğe ayırma. Muafiyet. Serbestlik. Bazı gerçek ve tüzel kişilerin ya da bir bölüm özdeklerin ve malların yasalarla vergi, ödentilerden sürekli ya da geçici olarak bağışık tutulması. belirli bazı olaylarda güvencecinin görülen dokunca karşılığını ödemekle yükümlü tutulmaması. Af. Yurda kesin olarak sokulan bir malı, yasaların gümrük vergisine bağlı tutmaması, a. bk. gümrük bağışıklığı. Gerçek ve tüzel kişilerin belli koşullar altında kısmen veya tamamen vergi, harç gibi yükümlülüklerin dışında tutulması. Muaf bırakma.

From : Dan. Yüzünden. -den. -dan. -den bu yana. Ürünün yapıldığı malzemeyi gösterir. İtibaren. (bir yer)den. Bir farkı gösterir. Den.

Tax : Kamu giderlerini karşılamak amacıyla devletin veya devletin yetkilendirdiği diğer kamu tüzel kişilerinin, hukuki zorunluluk altında, yasayla belirtilen kurallara göre ve karşılıksız olarak gerçek ve tüzel kişilerin gelir ve malları üzerinden nakdi ya da ayni olarak aldıkları pay. Yük olmak. Yüklemek. Kesenek, ücret, ödül, bahşiş ve benzerleri gibi belirli bir işgörümü karşılığı ilgiliye ve alacaklısına yapılan ödeme. hükümetçe görülen kişi işleri için devlet veznesine ödenen para. (tapu harcı, mahkeme harcı gibi.). Vergilemek. Devlete ilişkin genel giderleri karşılama amacı ile yükümlülerinden çeşitli adlarla alınan para. Vergi koymak. Vergi. İş görme vergisi. -e vergi koymak.

 

Exemption from customs duty : Gümrük bağışıklığı. Yurda kesin olarak giren maldan, yasası gereğince gümrük vergisi alınmaması.

Exemption from duty : Gümrük muafiyeti.

Exemption from punishment : Cezayı kaldıran nedenler. Cezadan muaf olma. Cezadan muafiyet.

Exempt from tax : Vergiden muaf. Vergi ödeme yükümlülüğü olmayan.

Exempt from taxes : Vergiden muaf. Vergi ödeme yükümlülüğü olmayan.

İngilizce Exemption from tax Türkçe anlamı, Exemption from tax eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Exemption from tax ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Abnormal budget expenditures : Olağanüstü bütçenin giderleri. Olağanüstü bütçe gideri.

Abnormal budget receipts : Olağanüstü bütçe harcamalarını karşılamak için, söz konusu dönemde ek harç, vergi ve borçlanma gibi yollarla elde edilen gelir. Olağanüstü bütçe geliri.

Tax allowance : Vergiye tabi olmayan gelir. Vergi indirimi.

Tax exempt : Vergisiz. Vergiden bağışık tutulma. Vergiden muaf.

A group shares : A grubu hisse senedi. Şirkete sonradan ortak olanlardan farklı olarak, şirketin ilk kurucularına genellikle kara iştirak ve oy kullanmayla ilgili haklar veren ayrıcalıklı hisse senedi türü.

 

Tax breaks : Vergiden düşülen. Vergiye esas meblağda indirimi. Vergi istisnası. Vergi kaçırma.

A change in supply : Sunum kayması. Üreticilerin mal sunumunu etkileyen fiyat dışındaki değişkenlerde ortaya çıkan değişme sonucu sunumun artması veya azalması diğer bir deyişle sunum eğrisinin sağa (aşağıya, güneydoğuya) veya sola (yukarıya, kuzeybatıya) kayması. krş. sunumun sağa kayması, sunumun sola kayması.

A shift in individual demand : Bireysel istem kayması. Bir tüketicinin bir mala olan istemini etkileyen fiyat dışındaki diğer değişkenlerde ortaya çıkan bir değişme sonucu bireysel istemin artması veya azalması, diğer bir deyişle bireysel istem eğrisinin sağa (yukarıya, kuzeydoğuya) veya sola (aşağıya, güneybatıya) kayması.

Tax break : Vergi istisnası. Vergi kaçırma. Vergiye esas meblağda indirimi. Vergiden düşülen.

A pass through certificate : Tutsat senedi. Taşınmaz rehniyle sağlanmış bir kişisel alacak karşılığında alacak sahibi finansal kurum tarafından çıkarılan değerli kağıt.

Exemption from tax synonyms : a change in individual demand, a change in demand, a shift in demand, ability rent, tax exemption, ability to pay principle, bonification, a shift in supply, a type mutual funds, ability to pay approach, abolition of forced labour convention, abnormal budget.