Explicit cost türkçesi Explicit cost nedir

  • Açık maliyet.
  • İktisat alanında kullanılır.
  • İşletmelerin mal ve faktör piyasalarından satın aldıkları aramalları ve üretim faktörleri dolayısıyla katlandıkları maliyet. krş. gizli maliyet.

Explicit cost ingilizcede ne demek, Explicit cost nerede nasıl kullanılır?

Explicit : Aşikar. Açıkça. Açık sözlü. Açık seçik. Apaçık. Kesin. Net. Belirtilmiş. Belli. Belirgin.

Cost : Paha. Değerinde olmak. -e mal olmak. İktisat, ekonomi alanlarında kullanılır. Ücret. Yapmak. Bir malın ya da işin karşılığı olan değer, fiyat, denklik. Mal olmak. Sigorta pirimi, navlun ve yükleme giderleri ile oluşabilecek her türlü riskin satıcı tarafından üstlenildiği uluslararası c grubu teslim biçimlerinden biri ve buna dayalı fiyatı. krş. cfr. Bir malın üretilebilmesi için gerekli olan girdilere yapılan ödemelerin toplamı.

Explicit address : Gerçek adres. Mutlak adres. Açık adres. Kaynak kodunda açıkça belirtilen bellek adresi. Açık kaynak kodlu.

Explicit function : Kapalı olmayan fonksiyon. Belirtik işlev. Belirli. Açık işlev.

Explicit recognition : Açık tanıma.

Explicit selection : Tuşa basarak seçme.

İngilizce Explicit cost Türkçe anlamı, Explicit cost eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Explicit cost ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

A type mutual funds : A tipi yatırım fonu. A tipi yatırım fonu ortaklığı. Ağırlıklı olarak hisse senetlerinden oluşan ve iç tüzüklerinde (esas sözleşmelerinde) asgari sınırları belirtilmek koşuluyla, portföy değerinin en az % 25’ini özelleştirme kapsamına alınan kamu iktisadi teşebbüsleri dahil türkiye’de kurulmuş ortaklıkların hisse senetlerine bağlanmış olan uzun vadeli yatırım fonu.

A shift in individual demand : Bireysel istem kayması. Bir tüketicinin bir mala olan istemini etkileyen fiyat dışındaki diğer değişkenlerde ortaya çıkan bir değişme sonucu bireysel istemin artması veya azalması, diğer bir deyişle bireysel istem eğrisinin sağa (yukarıya, kuzeydoğuya) veya sola (aşağıya, güneybatıya) kayması.

Ability rent : Yetenek rantı. Özel yeteneklere sahip olan kişilerin üretime katkılarının üstünde elde ettikleri kazanç fazlası. krş. kıtlık rantı.

A shift in supply : Sunum kayması. Üreticilerin mal sunumunu etkileyen fiyat dışındaki değişkenlerde ortaya çıkan değişme sonucu sunumun artması veya azalması diğer bir deyişle sunum eğrisinin sağa (aşağıya, güneydoğuya) veya sola (yukarıya, kuzeybatıya) kayması. krş. sunumun sağa kayması, sunumun sola kayması.

Abnormal budget : Olağanüstü bütçe. Olağan bütçeden ayrı bir belge olarak hazırlanan ve kabul edilen, her yıl tekrarlanmayan ve olağanüstü nitelik taşıyan harcama ve gelirleri gösteren özel bir bütçe.

A change in demand : Tüketicilerin bir mala olan istemini etkileyen fiyat dışındaki diğer değişkenlerde ortaya çıkan bir değişme sonucu istemin artması veya azalması diğer bir deyişle istem eğrisinin sağa (yukarıya, kuzeydoğuya) veya sola (aşağıya, güneybatıya) kayması. İstem kayması.

 

A group shares : A grubu hisse senedi. Şirkete sonradan ortak olanlardan farklı olarak, şirketin ilk kurucularına genellikle kara iştirak ve oy kullanmayla ilgili haklar veren ayrıcalıklı hisse senedi türü.

A change in individual demand : Bireysel istem kayması. Bir tüketicinin bir mala olan istemini etkileyen fiyat dışındaki diğer değişkenlerde ortaya çıkan bir değişme sonucu bireysel istemin artması veya azalması, diğer bir deyişle bireysel istem eğrisinin sağa (yukarıya, kuzeydoğuya) veya sola (aşağıya, güneybatıya) kayması.

Abnormal budget receipts : Olağanüstü bütçe geliri. Olağanüstü bütçe harcamalarını karşılamak için, söz konusu dönemde ek harç, vergi ve borçlanma gibi yollarla elde edilen gelir.

Ability to pay approach : Güç yaklaşımı. Bireylerin, devlet harcamalarının finansmanına, elde ettikleri gelir düzeyiyle orantılı olarak vergilendirilmeleri yoluyla katılmalarını ifade eden ve adam smith tarafından geliştirilen vergileme yaklaşımı. krş. yararlanma yaklaşımı.

Explicit cost synonyms : a shift in demand, a change in supply, abolition of forced labour convention, ability to pay principle, a pass through certificate, abnormal budget expenditures.