Fame türkçesi Fame nedir

Fame ile ilgili cümleler

English: It is wrong to aim at fame only.
Turkish: Sadece şöhreti hedeflemek yanlıştır.

English: Janet was seeking for fame in the world of show business.
Turkish: Janet, gösteri işi dünyasında şöhret arıyordu.

English: Christopher Columbus did not find fame. It was fame who found Christopher Columbus.
Turkish: Christopher Columbus, ün bulmadı. Christopher Columbus'u bulan ündü.

English: He dedicated himself to painting, without thinking of fame or fortune.
Turkish: O ün veya servet düşünmeden kendini resme adadı.

English: He won fame as a novelist.
Turkish: Romancı olarak ün kazandı.

Fame ingilizcede ne demek, Fame nerede nasıl kullanılır?

Hall of fame classic : Onur listesi. Hofc. Şöhret salonu'nda onurlandırılan klasik sanat eserleri ya da insanlar (belirli bir meslek, spor, vs.de gösterdikleri üstün çalışma için).

Avenue to fame : Şöhrete giden yol.

Eternal fame : Asla unutulmayan ün veya şöhret. Ölümsüz şöhret.

Hall of fame : Onur listesi. Şöhretler salonu. Ünlü insanları onurlandıran plak ve heykellerle ev sahipliği yapan bina.

Ill fame : Kötü şöhret.

Of ill fame : Kötü tanınan. Adı çıkmış.

Worldwide fame : Dünya çapında ün. Dünyaya yayılan şöhret. Evrensel nam.

 

Woo fame : Ünlü olmak için fırsat kovalamak. Şöhret kovalamak. Ün peşinde koşmak. Şöhret peşinde koşturmak. Ünü kovalamak.

Fames : Ad. Şan. Rivayet. Söylenti. Ün. Nam. Şöhret.

Universal fame : Dünya çapında tanınırlık. Şeref pozisyonu. Evrensel şöhret.

İngilizce Fame Türkçe anlamı, Fame eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Fame ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Rumoring : Dedikodu. Söylenti çıkarmak. Dedikodusunu çıkarmak. Söz. Dedikodu yapmak. Havadis. Şayia.

Apprize : Haberdar etmek. Değer biçmek. Bilgi vermek. Fiyat saptamak. Bildirmek. Değerini yükseltmek. (eski kullanım) tahmin etmek. Değer vermek. Haber vermek.

Name : Seçmek. Ad koymak. İsmiyle çağırmak. İsim koymak. Ünlü kimse. Atamak. Adını söylemek. Ünlü kişi. Tayin etmek. Demek.

Designation : İsim. Bir nesne ya da durumun ayırıcı özellikleriyle tanınması ya da bir konunun gözleme ya da ölçüye vurularak ayrıtlarıyla belirlenmesi. Lakap. Gösterme. Unvan. Gösterilme. Markalama. Tayin.

Bespreads : Bulaştırmak. Bulamak. Lekelemek. Kaplamak. Örtmek. Saçmak.

Articulate : Eklemli. Açık bir şekilde ifade etmek. Boğumlu. Açık seçik. Dile getirmek. Telaffuz etmek. Anlaşılır. Eklemlerle birleştirmek. Düşünce ve duygularını rahatça dile getirebilen.

Laurels : Ödül. Şeref.

Gloried : -e çok sevinmek. Celal. Övgü. Sena. Sevinmek. Güzel görünüş. Övünmek. Memnun olmak.

Glory : Nur. Güzel görünüş. Sena. Övünmek. Kuşluk. Cennet. Şeref. Ayla. Mutluluk.

Names : İsim. Esame. Adlar. Ünlü kimse.

Fame synonyms : alleges, repute, eminence, accounts, affirm, articulates, denominations, broadcasted, evangelista, grapevine, hearsays, kudo, circulate, denomination, delate, flagrance, distinction, conveyed, kudos, broadcasts, greatness, honor, denotation, reputation, glorying, affirms, famous person, celebrity, honour, rumouring, convey, celebs, affirming.

 

Fame zıt anlamlı kelimeler, Fame kelime anlamı

Dishonor : Sözünü tutmamak. İki paralık etmek. Şerefini beş paralık etmek. Onursuzluk etmek. Namusuna leke sürmek. Şeref ve haysiyetini kırmak. Namusuna dokunmak. Namusunu kirletmek. Kepaze etmek. Şerefini sarsmak.

Infamy : Alçaklık. Haysiyetsizlik. Rezalet. Kötü şöhret. Rezillik. Şenaat. Utanç verici davranış. Kepazelik.

Disrepute : Kötü ün. Şerefsizlik. Adı çıkmışlık. İtibarsızlık. Kötü nam. Kötü şöhret.

Fame ingilizce tanımı, definition of Fame

Fame kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Public report or rumor. To report widely or honorably.