Fueller türkçesi Fueller nedir

  • Benzin doldurmak.
  • Yakıt almak.
  • Yanmasını sağlamak.
  • Yakıt sağlayan şey.
  • Yakıt.
  • Yakıt vermek.
  • Yakıt sağlamak.
  • Körüklemek.
  • Yakıt sağlayan kimse.
  • Yakmak.
  • Beslenmek (duygu).
  • Yükseltmek.
  • Yakıt tedarik eden kimse.

Fueller ingilizcede ne demek, Fueller nerede nasıl kullanılır?

Fuellers : Yakıt sağlamak. Yakıt. Yakıt sağlayan kimse. Benzin doldurmak. Yakıt tedarik eden kimse. Körüklemek. Yanmasını sağlamak. Yakıt almak. Yakmak. Yakıt sağlayan şey.

Refueller : Geminin mazot alması. Tanker.

Fuelled : Yakıtı olan. Yakıt doldurulmuş. Benzin doldurulmuş. Yakıtı sağlanmış olan. Yakıtlı. Uyarılmış.

Refuelled : Benzin almak. Yakıt ikmali yapmak.

Fuelling : Yakıt verme. Yakıt doldurma. Yakıt ile doldurma. Yakıt tedarik etme. Yakıt yükleme.

Refuelling : Sıvı yakıt ikmali. Sıvı yakıt alma. Benzin ikmali. Yakıt ikmali yapma. Benzin almak. Yakıt ikmali yapmak. İkmal.

Fuel can : Sıvı yakıtı saklama ya da taşımaya özgü, çelik saçtan yapılma kap. Benzin bidonu. Yakıt bidonu. Yakıt kovası.

Fuel cell : Yakıt pili. Yakıt gözesi. Yakıt hücresi. Yakıt hücre.

Fuel alarm : Yakıt seviyesi alarmı.

Fuel burn out : Yanma. Yakıt içinde oluşan ısının tamamını çeken soğutucu donanımın yetersiz kalması sonucu, yakıt unsurunun önemli ölçüde hasar görmesi.

 

İngilizce Fueller Türkçe anlamı, Fueller eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Fueller ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Enhance : Güzelleştirmek. Arttırmak. Artırmak. İyileştirmek. Büyütmek. Çoğaltmak. Artırmak (değer, fiyat vb'ni). Abartmak.

Burns : Süratle gitmek. Tutuşmak. Wisconsin eyaletinde yerleşim yeri. Yanıklar. Başını yakmak. Fazla pişerek yanmak. Kızdırmak. Yanıp tutuşmak. Yanıp kül olmak. Işık saçmak.

Marcher : Yürüyen kimse. Yürüyen. Yürüyüşe katılan kimse. Uygun adım yürüyen kimse. Yürüyüşçü.

Bump up : Çıkmak. Artmak. Yükselmek. Artırmak. Fırlamak.

Boosted : Artırmak. Kaldırmak. Voltajını yükseltmek. Övmek. Reklamını yapmak. Yukarıya itmek.

Embittering : Ekşitilme. Dünyadan nefret ettirme. Gücendirme. Körüklenme. Acılaştırma. Ekşitmek. Hırçınlaştırma. Dünyadan nefret ettirmek. Hayata küstürme.

Borderer : Sınırda oturan kimse.

Advance : İleri sürmek. Atamak. Terfi. Peşinat vermek. İleri almak. Öne almak. Bilgisayar, iktisat, ekonomi alanlarında kullanılır. Avans vermek. Alacağına sayılmak üzere önceden yapılan ödeme. İleri gitme.

Aussie : Avustralyalı.

Alsatian : Alsakça. Alsas'lı. Alman kurdu. Alsaslı. Alsas. Alman çoban köpeği. Alman kurt köpeği. Alsas çoban köpeği.

Fueller synonyms : cottage dweller, galilaean, island dweller, ennobled, asiatic, boosts, landlubber, waken, blow, fuel up, occidental, gasoline, fuellers, liver, ennobles, tellurian, blow with bellows, elevate, combusted, hittite, drive up, individual, amplify, fanned, earthling, antenna, new zealander, blew, inhabitant, fanning, instigates, incite, resident.

 

Fueller zıt anlamlı kelimeler, Fueller kelime anlamı

Nonresident : Bölgeye ait olmayan. Okuduğu yerin yerlisi olmayan (öğrenci). Görevli bulunduğu yerde oturmayan (kimse). Ülke sakini olmayan kişi. Ülkesi dışında yaşayan (kimse). Geçici olarak oturan. Ülke sakini olmayan. İkamet etmeyen. Yerleşik olmayan.

Agonist : Hareketi ilişkili başka bir kas tarafından dengelenen kas (anatomi terimi). Agonist. Ödül için yarışan yarışmacı (eski yunanistan'da olduğu gibi). Aynı yönde etki yapan.