Artırmak nedir, Artırmak ne demek

"Artırmak" ile ilgili cümleler

  • "Bu sıcak ve içten ses Fikret'i hayata bağlıyor, yaşama sevincini artırıyordu." - R. Enis
  • "Sen edepsizliği adamakıllı artırdın."

Artırmak anlamı, tanımı:

Artırma : Açık artırma. Artırmak işi.

Boğazından artırmak : Yiyeceğinden kısıp parasını artırmak.

Kameti artırmak : Yüksek sesle konuşmak. ortalığı velveleye vermek.

Artma : Artmak işi.

Sağlamak : Bir işlemin doğruluğunu ortaya koymak. Bir işin olması için gerekli durumu, şartları hazırlamak, temin etmek. Öndeki aracın sağından ilerleyerek önüne geçmek. Elde etmek, sahip olmak.

Çoğaltmak : Çoğaltma makinesi kullanılarak sayısını artırmak, teksir etmek. Miktarını, sayısını, ölçüsünü artırmak, fazlalaştırmak, ziyadeleştirmek.

Alıcı : Azrail. Satın almak isteyen kimse, müşteri. Kamera. Almaç. Kendisine bir şey gönderilen kimse.

Fiyat : Bir değer ile para birimi arasındaki ilişki. Bir mal veya iş gücü için uygun görülen para karşılığı. Alım veya satımda bir şeyin para karşılığındaki değeri, eder, paha.

 

İstemek : Gerek olmak. İstek duymak, arzulamak. Evlenmek dileğinde bulunmak. Görmek istediğini bildirmek. Bir şeyin kendisine verilmesini veya yapılmasını söylemek, dilemek.

Tutumlu : Aşırı harcamalardan kaçınan, idareli, muktesit.

Biriktirmek : Bir şeyi ölçülü kullanarak artırmak, tasarruf etmek. Öğrenme, yarar sağlama vb. sebeplerle bazı nesneleri bir araya getirmek, koleksiyon yapmak. Toplayıp yığmak.

Tasarruf : Tutum. Para biriktirme, artırım. Bir şeyi istediği gibi kullanma yetkisi, kullanım.

Etmek : Kötülükte bulunmak. Birini bir şeyden yoksun bırakmak. Eşit değer kazanmak. Küçük veya büyük abdestini yapmak. Herhangi bir değerde olmak. "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak. Bir işi yapmak. Demek, söylemek. Bulmak, erişmek.

Herhangi : Belli olmayan, özellikleri iyice bilinmeyen, rastgele.

Bir : Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı). Beraber. Değer, önem bakımlarından birbirinden farksız, birbirine eşit, birbirine benzer. Aynı, benzer. Bu sayıyı gösteren 1 ve I rakamlarının adı. Eş, aynı, bir boyda. Sadece. Tek. Bir kez. Ancak, yalnız. Bu sayı kadar olan. Sayıların ilki. Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek.

İleri : Bir şeyin ulaşılacak yönü. Öne doğru, ileri doğru. Doğrusundan daha çok gösteren (saat). Temel duruşta ayak uçlarının gösterdiği yön. Herhangi bir şeye göre daha ötede olan yer, geri karşıtı. Henüz gelmemiş zaman, gelecek, sonra. "Amaca doğru durmadan yürü" anlamında kullanılan bir seslenme sözü. Benzerlerini geride bırakmış. Önde bulunan.

Gitmek : Yeter olmak, yetmek, yetişmek. Çıkmak, ulaşmak. Başvurmak, yapmak. Bir duruma, bir sonuca ulaşmak, varmak. Sürmek, devam etmek. Satılmak. Bir şey zarar görmüş olmak. Makine, işlemek, çalışmak. Geçmek. Dayanmak. Yakışmak, yaraşmak. Herhangi bir durumda olmak. Tüketilmek, harcanmak. Değerlendirmek, saymak, karşılamak. Yapmak. Ölmek. Belli bir amaçla bir yere devam etmek veya bir işle uğraşmak. Yürümek, yol almak. Bir yerden veya bir işten ayrılmak. Götürülmek, gönderilmek. Bir yere doğru yönelmek. Yok olmak, elden çıkmak.

 

Artırmak ile ilgili Cümleler

  • Gerçek hayatta tanıdığım kişilerden biri tad ve dokunmadaki işlevselliğini artırmak için bir eldivenle geliyordu.Ona deli olduğunu söyledim ama o hâlâ dilimlenmiş ekmekten beri en iyi şey olduğunu düşünüyor.
  • Bu makale, kelime hazinesini artırmak isteyenler için öneriler içerir.
  • Sarımsak yemeğin lezzetini artırmak için kullanılır.
  • Ne yazık ki kavşaklardaki trafik sinyallerinin sayısını artırmak trafik kazalarının sayısın azaltmaya yardımcı olmadı.
  • Kelime haznemi artırmak istiyorum.
  • Gelirini artırmak için ek bir iş bulmak zorunda kaldı.

Diğer dillerde Artırmak anlamı nedir?

İngilizce'de Artırmak ne demek? : v. increase, augment, add, upgrade, raise, bid up, economize, save, aggrandize, amplify, boost, build up, bump up, compound, deepen, enhance, escalate, exalt, fade up, gain, heighten, improve, outbid, overbid, scale up, send up, step up, swell out

Fransızca'da Artırmak : augmenter, accroître, ajouter, croître, enchérir, économiser, élever, intensifier, multiplier, redoubler, relever

Almanca'da Artırmak : v. absparen, anreichern, aufbessern, einsparen, mehren

Rusça'da Artırmak : v. увеличивать, усиливать, наращивать, умножать, прибавлять, набавлять, надбавлять, расширять, повышать, подчеркивать, выгадывать, нарастить, умножить, прибавить, набавить, надбавить, расширить, повысить, подчеркнуть, выгадать