Harmattan türkçesi Harmattan nedir

  • Batı afrika kıyılarında aralık-şubat aylarında esen kuru kara rüzgarı.

Harmattan ingilizcede ne demek, Harmattan nerede nasıl kullanılır?

Harmal : Üzerlik.

Harmala : Zygophyllaceae familyasından, beyaz çiçekli, özellikle aşırı derecede otlatılmış alanlarda bol bulunan, meyveleri toplanarak nazarlık yapımında kullanılan, çok yıllık, otsu bir tür. nazarlık. Üzerlik.

Harmaline : Harmalin.

Adharma : Günahkarlık.

Alexipharmac : Panzehir. Antidot. Zehirin etkilerine karşı çalışan ilaç.

Cronopharmacocinetic : İlacın farmakokinetiğinin gün içi ritme göre değişmesini inceleyen bilim dalı. Kronofarmakokinetik.

Charmap : Karakter eşlem.

Cronopharmacology : İlaç etkisinin gün içi ritme göre değişmesini inceleyen farmakoloji alt dalı. Kronofarmakoloji.

Immunopharmacology : İlaçların bağışıklık sistemi üzerindeki etkilerini inceleyen farmakoloji alt dalı. İmmunofarmakoloji. İmmünofarmakoloji.

Biopharmaceutic : Biyofarmasötik. Hazırlanan ilaç biçiminin vücuttaki farmakokinetiği ve etkisi arasındaki ilişkiyi inceleyen bilim dalı.

İngilizce Harmattan Türkçe anlamı, Harmattan eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Harmattan ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Current of air : Hava akımı.

 

Wind : Çevirmek. Döndürmek. Kıvrıla kıvrıla gitmek. Sonuçlandırmak. Nefes. Dolambaçlı olmak. Havayuvarında ayrımlı basınç altındaki yöreler arasında oluşan, yatay yönde, esiş yönü, süresi ve biçimleriyle ayrımlı hava devinimi. Midede gaz. Kurmak. Kıvırmak.

Air current : Hareket eden hava akımı. Hava cereyanı. Hava akımı. Kurander. Rüzgarla oluşan akıntı. Tenek akımı.

Harmattan ingilizce tanımı, definition of Harmattan

Harmattan kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A dry, hot wind, prevailing on the Atlantic coast of Africa, in December, January, and February, blowing from the interior or Sahara. It is usually accompanied by a haze which obscures the sun.