Hela nedir, Hela ne demek

Hela; kökeni arapça dilinden gelmektedir.

  • Tuvalet

Hela anlamı, tanımı:

Helak : Bitkin bir duruma gelme veya getirme. Ölme, öldürme, yok etme, yok olma.

Helak etmek : Öldürmek, ortadan kaldırmak. aşırı derecede yormak, bitkin duruma getirmek.

Helak olmak : Yorulmak, bitkin duruma gelmek. yok olmak, ölmek.

Helal : Kurallara, geleneklere uygun olarak. Kurallara, geleneklere uygun. Nikâhlı eş. Dinin kurallarına aykırı olmayan, dinî bakımdan yasaklanmamış olan, haram karşıtı.

Helal etmek : Üzerinde hiçbir hak iddia etmeksizin bağışlamak.

Helal olmak : Yapılmasında veya kullanılmasında dinen sakınca bulunmamak, uygun ve yerinde olmak.

Helal olsun : Bir hizmet veya özverinin istenilerek yapıldığını ve takdir edildiğini göstermek için kullanılan bir söz. bir davranış karşısında sitemle söylenen bir söz. "hakkımı helal ediyorum" anlamında kullanılan bir söz.

Helal süt emmek : Doğruluktan ayrılmamak.

Helalli : Nikâhlı (eş).

Helalliğe almak : Biriyle evlenmek.

Helallik : Nikâhlı eş. Helal olan şey.

Helallik dilemek : Birinden hakkını helal etmesini istemek.

Helallik vermek : Helal etmek.

Helalühoş : Yapılmış bir iyilikten, yardımdan söz edilirken buna pişman olunmadığını anlatmak için söylenen helalühoş olsun cümlesinde geçen bir söz.

 

Helalzade : Nikâhlı bir ana ve babadan doğmuş kimse. Doğruluktan ayrılmayan, helal süt emmiş kimse.

Hakkını helal etmek : Hakkını, emeğini bağışlamak.

Miras helal hele al demişler : "miras, alabildiği takdirde mirasçının hakkıdır" anlamında kullanılan bir söz.

Ölüm hak miras helal : "ölümün olağan olması gibi mirasın da paylaşılması olağandır" anlamında kullanılan bir söz.

Tuvalet : Yıkanma, tıraş olma, giyinme, süslenme, taranma işi. İnsanın dışkısıyla idrarını boşalttığı yer, abdesthane, aralık, ayakyolu, yüznumara, hacet yeri, hela, kenef, memişhane, kademhane. Gece kıyafeti. Sidik veya dışkı. Vücut temizliği ve bakımı için gereken nesne.

Hela çukuru : Yapı dışına yapılan helanın alt tarafındaki çukur.

Hela hücreleri : 1952’de adının ilk harfleri H ve L olan bir kadının uterusunun baş bölgesinde oluşan kanserli dokudan alınarak kültürü yapılmış olan vs hâlâ devam eden insan epitel hücreleri soyu.

Helakolmak : < Ar. helâk: helak olmak; çok yorulmak. || heleyh

Helal kesim : Kasaplık hayvanların İslam dininin kurallarına göre kesilmesi.

Helali : Ham ipekten dokunmuş bürümceğe pamuk ipliği katılarak elde edilen kumaş. sf. esk. Bu kumaştan yapılmış. İlgili cümle: "“Başta abani sarık, tende helalî gömlek.”" M. A. Ersoy.

Helalinden : Helal edilerek, gönül hoşluğu ile.

Helalleşebilme : Helalleşebilmek işi.

Helalleşebilmek : Helalleşme imkânı veya olasılığı bulunmak.

Helalleşme : Helalleşmek işi.

Helalleşmek : Alışverişte veya ayrılma sırasında hakkını birbirine bağışlamak. İlgili cümle: "“Gözyaşları içinde helalleşmişlerdi kâhyasıyla.”" A. Kulin.

 

Hela ile ilgili Cümleler

  • Evine götürdüğün her lokma helaldir ve senin alın terinin hakkıdır.
  • Hela.
  • Nükleer savaş patlak verirse insanoğlu helak olur.
  • Helal olsun sana! Ailen seninle gurur duyuyor olmalı.
  • Yemek helal midir?
  • Kim dediyse, helal olsun.
  • Helal yoldan kazanılmayan kazanç, kazanç değildir.
  • Hakkım varsa sana helal olmasın.
  • Şayet birisine iftira atarsanız, helallik gerekir.
  • Doğru söylüyorsun helal kazanılmayan kazançta hayır yoktur o yüzden mi memleketindeki arkadaşların demir çalarak zengin oldu?

Diğer dillerde Hela anlamı nedir?

İngilizce'de Hela ne demek? : [HeLa] v. call out, call, hail

interj. hey, hallo!, you there! (used to gain attention)

n. can

Fransızca'da Hela : lieu d'aisance, commodités, latrines, waters [le]

Almanca'da Hela : n. Abort, Abtritt, Toilette

Rusça'da Hela : n. туалет (M), сортир (M)