Fell

Fell nedir English: A drunk man fell down the stairs. Turkish: Bir sarhoş merdivenlerden düştü. English: A fork fell off the table. Turkish: Masadan bir çatal düştü. English: A heavy snow fell in Kyoto for the first time in...

Fell at his feet nedir : Devirmek. Yere sermek. Düşmek. Zalim. Öldürücü. Yere yıkmak. Düşürmek. Kesip devirmek. Kır. Mahvetmek. At : Üzere. Ya. Hatta. Bir miktarı göstermek için kullanılır. Yanında. Bir zamanı belirtmek için kullanılır. E. De. B...

Fell back nedir English: He fell backward. Turkish: O geriye düştü. English: Ali stumbled and fell backward. Turkish: Ali tökezledi ve geriye düştü. English: The actress fell backward over the stage. Turkish: Aktris, sahne ...

Fell behind nedir English: Unable to keep up with his friends, he fell behind at last. Turkish: Arkadaşlarına ayak uydurmadığı için, o sonunda geride kaldı. English: I tried to keep up with them, but eventually I fell behind. Turk...

Fell dizzy nedir : Yere yıkmak. Merhametsiz. Mahvetmek. Devirmek. Zalim. Düşürmek. Yere sermek. Kesmek. Kırmalı dikmek. Kır. Dizzy : Aptalca. Başını döndürmek. Fırıl fırıl dönen. Baş döndürücü. Sersem. Kuş beyinli (argo terim). Şaşkın. Hop...

Fell down on the job nedir : Mahvetmek. Yere sermek. Yere yıkmak. Öldürücü. Kırmalı dikmek. Kır. Düşürmek. Kesmek. Kesip devirmek. Merhametsiz. Down : Aşağısına doğru. Yere yıkmak. Boyunca. İndirmek. Aşağıya doğru. Bozuk. Düşürmek. Yıkmak. Aşağısınd...

Fell for nedir English: Ali fell for Mary's charms. Turkish: Ali Mary'nin takılarını çok beğendi. English: I can't believe Tom fell for it. Turkish: Tom'un onun için tongaya bastığına inanamıyorum. English: Heavy rains fell for...

Fell ill nedir English: He fell ill, and therefore he gave up going abroad. Turkish: O hastalandı, ve bu yüzden yurt dışına gitmekten vazgeçti. English: He fell ill from overeating. Turkish: Aşırı yemekten hasta oldu. English: ...

Fell in love with nedir English: Ali and Mary fell in love with each other. Turkish: Ali ve Mary birbirlerine âşık oldu. English: Ali and John both fell in love with Mary. Turkish: Ali ve John her ikisi de Mary'ye âşık oldu. English: Al...

Fell a tree nedir : Düşürmek. Kesip devirmek. Kır. Yere yıkmak. Düşmek. Merhametsiz. Öldürücü. Mahvetmek. Devirmek. Kırmalı dikmek. A : En iyi kaliteyi simgeleyen harf. İngiliz alfabesinin birinci harfi. (herhangi) bir. Pek iyi. La (müzik t...

Fell asleep nedir English: Ali fell asleep at the wheel. Turkish: Ali direksiyonda uyuya kaldı. English: Ali fell asleep and missed the end of the movie. Turkish: Ali uyuyakaldı ve filmin sonunu kaçırdı. English: Ali fell asleep c...

Fell away nedir : Öldürücü. Düşürmek. Yere yıkmak. Mahvetmek. Merhametsiz. Yere sermek. Devirmek. [#Düşmek. Kır. İnsafsız. Away : Durmadan. Buradan. Yola çıkmış. Uzakta. Uzak. Yok. Deplasmanda oynanan. Deplasmanda. Uzağa. Bir yana. a tree...

Fell back on nedir : Devirmek. Mahvetmek. Yere sermek. Düşmek. Kırmalı dikmek. Merhametsiz. Kesmek. Öldürücü. Kır. Yere yıkmak. Back : Geri. Arka. Arkaya. Art. Arkalık. Geçmişe. Ciro etmek. Sırt. Bir takımda savunma katını oluşturan ve kalec...

Fell behind in his studies nedir : Devirmek. Düşmek. Düşürmek. Öldürücü. Yere yıkmak. Kesmek. Yere sermek. Kırmalı dikmek. Merhametsiz. İnsafsız. Behind : Kıç. Ardında. Peş. Yanında. Arkadan. Geç. Geride. Peş (argo terim). Kıç (argo terim). Ardındaki. [#I...

Fell down nedir English: Ali fell down the stairs and hit his head. Turkish: Ali merdivenlerden düştü ve başını çarptı English: Ali fell down from the horse's back. Turkish: Ali attan düştü. English: Ali fell down the stairs. ...

Fell flat nedir English: Ali fell flat on his face. Turkish: Ali yüzüstü yere kapaklandı. English: Her jokes fell flat. Turkish: Onun şakaları işe yaramadı. English: The joke fell flat. Turkish: Şaka çuvalladı. English: Her...

Fell from grace nedir : Kır. İnsafsız. Kesip devirmek. Yere yıkmak. Yere sermek. Düşmek. Zalim. Merhametsiz. Düşürmek. Mahvetmek. From : -den ötürü. -den. Beri. Nedeniyle. -den beri. Ürünün yapıldığı malzemeyi gösterir. -den bu yana. Den beri. ...

Fell in battle nedir : Öldürücü. İnsafsız. Yere sermek. Devirmek. Mahvetmek. Kırmalı dikmek. Düşürmek. Merhametsiz. Yere yıkmak. Kır. In : Çok moda olan. İçeri doğru yönelen. Olarak. Gelmiş olan. İçeri. De. İktidardaki. İç. Tutulan. Dahili. [#...

Fell in love with him nedir English: She fell in love with him the first time she met him. Turkish: O, onunla ilk kez karşılaştığında ona âşık oldu. : Öldürücü. İnsafsız. Kır. Zalim. Merhametsiz. Mahvetmek. Düşürmek. Yere sermek. Devirmek. Düşme...