Bu sayfada Level ne demek nedir level hakkında bilgiler sözleri ingilizce türkçede çevirisi level resimleri yazıları türkçesi ne demek level ile ilgili sözler cümleler bulmaca görseller level hakkında yazı türkçe almanca ingilizcede sözlük anlamı kısaca tanımını ve benzeri diğer konuları inceleyebilirsiniz.
Level nedir English: Food prices are at their highest level since the United Nations Food and Agriculture Organization began keeping records in 1990.Turkish: Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Kurumu 1990'da kayıt tutmaya başladı...
Level change nedir : Nicem düzeneğinde, öğecik özdeciklerinin bulunabildiği kesikli değerlerdeki erkelerden her biri. Sıradüzensel bir düzenlemede, bir öğenin astlık derecesi. Yıkmak. Düzgünleştirmek. Düzeç. Amaç olarak seçmek. Mantıklı. Den...
Level headed nedir : Bir aygıtın ya da cismin yatay olup olmadığını gösteren araç. Nicem düzeneğinde, öğecik özdeciklerinin bulunabildiği kesikli değerlerdeki erkelerden her biri. Eşit düzeye getirmek. Aynı seviyede. Yıkmak. Dengeli. Kademe....
Level limiter nedir : Yıkmak. Düzeç. Akılcı. Ufki bir yüzey sağlamak. Eşit düzeye getirmek. Seviyeli. Kademe. Bir nesnenin bir başkasına göre kimi niceliklerinde ya da konumunda gösterdiği ayrılık derecesi. Seviye. Nicem düzeneğinde, öğecik ö...
Level of analysis nedir : Eşit düzeye getirmek. Sıradüzensel bir düzenlemede, bir öğenin astlık derecesi. Dengeli. Düz. Bilgisayar, bilişim, fizik, kimya, uzay, madencilik alanlarında kullanılır. Kademe. Yatay. Mantıklı. Seviye. Amaç olarak seçme...
Level of confidence nedir : Bilgisayar, bilişim, fizik, kimya, uzay, madencilik alanlarında kullanılır. Kademe. Dengeli. Düz. Yerle bir etmek. Yatay. Düzey. Ölçülen bir niceliğin değişkene bağlı olarak değişiminde ulaştığı düzlük. Mantıklı. Namuslu...
Level of heading nedir : Yatay. Kademe. Seviyeli. Düzeçlemek. Eşit düzeye getirmek. Ölçülü. Makul. Aynı seviyede. Amaç olarak seçmek. Yıkmak. Of : -in. Karşı. -dan. Yüzünden. In. Nin. İle ilgili. Li. -nin. -den. [#Heading : Bir bildirmelik başlı...
Level of intensity nedir : Kademe. Bir aygıtın ya da cismin yatay olup olmadığını gösteren araç. Dürüst. Akılcı. Ölçülü. Namuslu. Düzgünleştirmek. Düzeçlemek. Aynı seviyede. Dengeli. Of : Den. -dan. -in. -nin. Nin. Karşı. -li. İle ilgili. Hakkında...
Level of significance nedir : Akılcı. Düzeçlemek. Ufki bir yüzey sağlamak. Seviye. Namuslu. Yıkmak. Düzgünleştirmek. Ölçülü. Kademe. Eşit düzeye getirmek. Of : Yüzünden. -nin. Nin. -dan. İle ilgili. -nın. Karşı. -den. In. -li. [#Significance : Bilişi...
Level adjustment nedir : Makul. Bilgisayar, bilişim, fizik, kimya, uzay, madencilik alanlarında kullanılır. Nicem düzeneğinde, öğecik özdeciklerinin bulunabildiği kesikli değerlerdeki erkelerden her biri. Namuslu. Ufki bir yüzey sağlamak. Sıradü...
Level at nedir : Ölçülü. Seviyeli. Ölçülen bir niceliğin değişkene bağlı olarak değişiminde ulaştığı düzlük. Düzey. Kademe. Akılcı. Yatay. Düz. Mantıklı. Sıradüzensel bir düzenlemede, bir öğenin astlık derecesi. At : E. Hatta. Ya. Bir ye...
Level crossing nedir : Düzeç. Eşit düzeye getirmek. Ölçülen bir niceliğin değişkene bağlı olarak değişiminde ulaştığı düzlük. Yatay. Namuslu. Yıkmak. Ufki bir yüzey sağlamak. Kademe. Düzey. Mantıklı. Crossing : Üzerinden geçme. Geçişme. Kesişm...
Level indicator nedir : Seviye. Nicem düzeneğinde, öğecik özdeciklerinin bulunabildiği kesikli değerlerdeki erkelerden her biri. Yıkmak. Yatay. Makul. Ölçülen bir niceliğin değişkene bağlı olarak değişiminde ulaştığı düzlük. Düzeçlemek. Seviyel...
Level meter nedir : Ölçülü. Ufki bir yüzey sağlamak. Aynı seviyede. Düzeçlemek. Kademe. Makul. Amaç olarak seçmek. Dengeli. Mantıklı. Yıkmak. Meter : Ölçü yapan aygıt. Ölçme aygıtı. Taksimetre. Gösterge. Vezin. Saat. Ölçer. Sayaç. Metre. Ku...
Level of aspiration nedir : Düzeçlemek. Düzgünleştirmek. Düzeç. Yatay. Düzey. Eşit düzeye getirmek. Akılcı. Ufki bir yüzey sağlamak. Bir nesnenin bir başkasına göre kimi niceliklerinde ya da konumunda gösterdiği ayrılık derecesi. Kademe. Of : Karşı...
Level of erosion nedir : Seviye. Akılcı. Aynı seviyede. Ufki bir yüzey sağlamak. Namuslu. Kademe. Makul. Dürüst. Ölçülen bir niceliğin değişkene bağlı olarak değişiminde ulaştığı düzlük. Düzeç. Of : Den. In. -in. -den. Yüzünden. -li. -dan. Hakkı...
Level of income nedir : Ölçülü. Yerle bir etmek. Dengeli. Düz. Nicem düzeneğinde, öğecik özdeciklerinin bulunabildiği kesikli değerlerdeki erkelerden her biri. Yatay. Aynı seviyede. Bir nesnenin bir başkasına göre kimi niceliklerinde ya da konu...
Level of living nedir : Düzey. Yerle bir etmek. Kademe. Amaç olarak seçmek. Sıradüzensel bir düzenlemede, bir öğenin astlık derecesi. Eşit düzeye getirmek. Düz. Bir nesnenin bir başkasına göre kimi niceliklerinde ya da konumunda gösterdiği ayrı...
Level of welfare nedir : Kademe. Amaç olarak seçmek. Yatay. Düzeçlemek. Yerle bir etmek. Ölçülü. Düz. Bir aygıtın ya da cismin yatay olup olmadığını gösteren araç. Nicem düzeneğinde, öğecik özdeciklerinin bulunabildiği kesikli değerlerdeki erkel...