Bu sayfada Run ne demek nedir run hakkında bilgiler sözleri ingilizce türkçede çevirisi run resimleri yazıları türkçesi ne demek run ile ilgili sözler cümleler bulmaca görseller run hakkında yazı türkçe almanca ingilizcede sözlük anlamı kısaca tanımını ve benzeri diğer konuları inceleyebilirsiniz.
Run nedir Run; kökeni fransızca dilinden gelmektedir. Almanca'da Run : n. Rune Rusça'da Run : n. руна (F) III-XIII. yüzyıllarda İngiliz İskandinav dillerinde kullanılan alfabenin harflerinin her biri Göktürk yazıtlarında kullanıla...
Run a business nedir : Yarışa katılmak. Göstermek (film). Çarpmak. Birbirini izleyen başlangıcı ve sonu belirlenmiş zaman aralıkları. Oynatmak. Sızmak. Geçip gitmek. Taşımak. Bir veri kümesi üzerinde bir kez uygulanan iş dönemi. Yayınlamak. A ...
Run a risk nedir : Yürürlükte olmak. Göstermek (film). Çalıştırmak. Taşımak. Çalışmak. Adaylığını koymak. Yayınlamak. Koşmak. Götürmek. İşletmek. A : En iyi kaliteyi simgeleyen harf. Atom ağırlığı. Argonun simgesi. Miktar belirtir. Pek iyi...
Run about nedir English: Don't run about wildly in the room. Turkish: Odada çılgın gibi koşuşturma. : Yarışa katılmak. Göstermek (film). Yürürlükte olmak. Yönetmek. Birbirini izleyen başlangıcı ve sonu belirlenmiş zaman aralıkları. A...
Run after nedir English: Don't run after me any more. Turkish: Artık peşimden koşma. English: Quick, run after him. Turkish: Çabuk, onun peşinden koşun. English: The boy, upon seeing a butterfly, proceeded to run after it, provo...
Run aground nedir : Akmak. Çalışmak. Birbirini izleyen başlangıcı ve sonu belirlenmiş zaman aralıkları. Sızmak. Geçmek. Yürürlükte olmak. Geçip gitmek. Oynatmak. Uzanmak. Aday olmak. Aground : Karaya oturmuş. Karaya oturmuş şekilde. Batmış....
Run amok nedir : Yürürlükte olmak. Götürmek. İşletmek. Koşturmak. Erimek. Sürmek. Aday olmak. Gidip gelmek (arasında). Sızmak. Gitmek (gemi). Amok : Bunalım sonucu öldürme arzusu. Cinnet halinde. Cinnet geçirme. Sapıtmış. Çılgın. Deli gi...
Run application nedir : Çalıştırmak. Yürürlükte olmak. Bilgisayar, bilişim, iktisat alanlarında kullanılır. Kullanmak. İşletmek. Yönetmek. Sürü halinde gitmek. Koşarak geçmek. Bir veri kümesi üzerinde bir kez uygulanan iş dönemi. Geçerli olmak....
Run around with nedir : Sürü halinde gitmek. Geçmek. İşletmek. Yayınlamak. Aday olmak. Otlatmak. Geçip gitmek. Oynatmak. Aday göstermek. Birbirini izleyen başlangıcı ve sonu belirlenmiş zaman aralıkları. Around : Civarda. Aşağı yukarı. Buralard...
Run a blockade nedir : Geçerli olmak. Aday olmak. Kaçakçılığını yapmak. Geçip gitmek. Gidip gelmek (arasında). Akmak. Yayınlamak. Otlatmak. Sürü halinde gitmek. Sürmek. A : La (müzik terimi). En yüksek not. En iyi kaliteyi simgeleyen harf. Her...
Run a boundary nedir : Geçip gitmek. Geçiş. Sürmek. Erimek. Taşımak. Gitmek (gemi). Tabanları yağlamak. Adaylığını koymak. Çalıştırmak. Yarışmak. A : La (müzik terimi). Herhangi bir. En yüksek not. Belirli bir tür veya nitelikteki. Atom ağırlı...
Run a macro nedir : İşlemek. Erimek. Yarışmak. Akmak. Gidip gelmek (arasında). Sızmak. Göstermek (film). Kaçmak. Taşımak. İşletmek. A : La (müzik terimi). En iyi kaliteyi simgeleyen harf. Bir. Pek iyi. Miktar belirtir. Belirli bir tür veya ...
Run a temperature nedir : Tabanları yağlamak. Göstermek (film). Birbirini izleyen başlangıcı ve sonu belirlenmiş zaman aralıkları. Adaylığını koymak. Taşımak. Yarışa katılmak. Sızmak. Bilgisayar, bilişim, iktisat alanlarında kullanılır. Oynatmak....
Run across nedir English: Don't run across the street. Turkish: Caddeyi koşarak geçmeyin. English: Ali saw a large rat run across the street. Turkish: Ali caddeyi geçerken büyük bir sıçan gördü. : Göstermek (film). Oynatmak. Yöne...
Run against nedir : Koşmak. Koşturmak. Tabanları yağlamak. Kaçmak. Çarpmak. Koşu. İşletmek. Sürmek. Götürmek. Taşımak. Against : -e karşı. -e zıt yönde. Ters olarak. Karşısında. Karşı. Kontra. Aleyhinde. Dayalı. Muhalif. -e aykırı. [#Run a ...
Run along nedir English: Now run along. Turkish: Şimdi lütfen git. English: The busy mother told the children to run along. Turkish: Meşgul anne çocuklara gitmelerini söyledi. : Yürürlükte olmak. Koşu. İşletmek. Çalıştırmak. Eri...
Run an errand nedir English: Ali had to run an errand. Turkish: Ali bir iş için koşmak zorunda kaldı. : Gitmek (gemi). Bilgisayar, bilişim, iktisat alanlarında kullanılır. Taşımak. Sürmek. Uzanmak. Birbirini izleyen başlangıcı ve sonu be...
Run around nedir English: Don't run around the house. Turkish: Evin etrafında koşma. English: Don't run around in the room. Turkish: Odanın etrafında koşma. : Taşımak. Gidip gelmek (arasında). Yürürlükte olmak. Yayınlamak. Adaylı...
Run away nedir English: Don't run away from me now. Turkish: Şimdi benden kaçma. English: Ali couldn't run away from me. Turkish: Ali benden kaçamadı. English: Don't run away from consequences, don't fear them; face them. ...