Nefret nedir, Nefret ne demek

Nefret; kökeni arapça dilinden gelmektedir.

  • Bir kimsenin kötülüğünü, mutsuzluğunu istemeye yönelik duygu
  • Tiksinme, tiksinti.

"Nefret" ile ilgili cümle

  • "Şimdi bu satırlarımı hiddetle, nefretle, iç bulantısı ile yazıyorum." - A. Gündüz

Felsefi anlamı:

Bir şeye yönelmiş duygu. Kişilere karşı: Birinin kötülüğünü istemeye varan tutku; yok etme isteğine varan bir yadsıma; bu yüzden nefretin en yüksek derecesi öldürmeyi isteyen nefret olarak adlandırılır. Şeylere (nesnelere) karşı: Sevmeme; uzaklaştırmayı, ortadan kaldırmayı isteme (yalandan nefret, matematikten nefret, hayvanlardan nefret ve benzeri).

İngilizce'de Nefret ne demek? Nefret ingilizcesi nedir?:

hate

Nefret anlamı, tanımı:

Nefret duymak : Birinden tiksinmek, hoşlanmamak.

Nefret etmek : Birine veya bir şeye karşı nefret duygusuyla dolu olmak. tiksinti duymak.

Nefret uyandırmak : Nefret etmesine sebep olmak.

Kimse : Herhangi bir kişi, kim olduğu bilinmeyen kişi.

Mutsuz : Mutlu olmayan, bedbaht, saadetsiz.

İsteme : İstemek işi.

Yönelik : Belli bir yöne çevrilmiş olan, müteveccih.

Duygu : Kendine özgü bir ruhsal hareket ve hareketlilik. Duyularla algılama, his. Önsezi. Nesneleri veya olayları ahlaki ve estetik yönden değerlendirme yeteneği. Belirli nesne, olay veya bireylerin insanın iç dünyasında uyandırdığı izlenim.

 

Tiksinme : Tiksinmek işi, ikrah, istikrah, nefret.

Tiksinti : Tiksinme işi, tiksinme, nefret.

Nefret tutmak : Kaçınmak, nefret etmek

Nefret ile ilgili Cümleler

  • Sadece teknolojiden nefret etmiyor musun?
  • Nefret ettiğim kimse yok.
  • Nefret bizim düşmanımızdır.
  • Nasıl olur da gelinciklerden nefret edebilirsin? Onlar çok sevimliler.
  • Çokbilmişlerden herkes nefret eder.
  • Süt ürünlerinden gerçekten nefret ediyorum.
  • Özel kuvvetlerde nefret ettiğin ilk şey kendinsin.
  • Nefret, toplumdaki kanserdir.
  • "Ben bir brokoliyim ve bir ağaç gibi görünüyorum!" "Ben bir cevizim ve bir beyin gibi görünüyorum!" "Ben mantarım ve ben bu oyundan nefret ediyorum!"
  • Kadınlardan nefret ediyor gibi görünüyorsun.
  • Nefretiniz insanların şahsına değil, yaptıklarına olmalı.
  • Nefret ve şiddete hayır de.
  • Nefret ettiğim şeylerin başında aptallık gelir.
  • Nefret ettiğin bir şeyde başarılı olmaktansa sevdiğin bir şeyde başarısız olmanın daha iyi olduğunu içtenlikle düşünüyorum.

Diğer dillerde Nefret anlamı nedir?

İngilizce'de Nefret ne demek? : n. hate, hatred, disgust, detestation, abhorrence, loathing, animosity, abomination, animus, antipathy, aversion, contempt, despite, dislike, distaste, down, enmity, execration, horror, odiousness, odium, repugnance, repulsion

pref. miso

Fransızca'da Nefret : dégoût [le], horreur [la], aversion [la], haine [la]

Almanca'da Nefret : n. Abscheu, Ekel, Odium, Widerwille

Rusça'da Nefret : n. отвращение (N), ненависть (F), гадливость (F), антипатия (F)