Ocean currents türkçesi Ocean currents nedir

  • Anadeniz ve denizlerde suların çeşitli nedenlerle ve büyük uzaklıklar boyunca yer değiştirmeleri.
  • Okyanus akıntıları.
  • Coğrafya alanında kullanılır.
  • Deniz akıntıları.

Ocean currents ile ilgili cümleler

English: Has a change in ocean currents occurred?
Turkish: Okyanus akıntılarında bir değişiklik oldu mu?

Ocean currents ingilizcede ne demek, Ocean currents nerede nasıl kullanılır?

Ocean : Okyanus. Anadeniz. Umman. Okyanus denizi. Açık deniz. New jersey eyaletinde yerleşim yeri. Derya.

Currents : Cereyan. Eğilim. Akım. Akıntı.

Ocean bed : Okyanus yatağı. Okyanus dibi.

Ocean bottom : Okyanus dibi. Deniz tabanı. Denizin dibi.

Ocean current : Okyanus akimi. Okyanus akıntısı.

Ocean deeps : Okyanus derinlikleri.

İngilizce Ocean currents Türkçe anlamı, Ocean currents eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Ocean currents ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Age pyramid : Yaş piramidi. Belli bir zamanda, bir ülke, bir kent nüfusunun ya da aynı işle uğraşan bir topluluğun yaş bölünüşünü gösteren çizge.

Agricultural specialisation : Tarımsal özelleştirme. Herhangi bir bölgede, yetişme koşulları ve tecim olanaklarının çok elverişli olması nedeniyle, tarımsal girişimlerin bir ya da birkaç ürüne dayandırılması yöntemi.

 

Abrasion platform : Dalga aşındırma düzlüğü. Dalga aşındırması düzlüğü. Aşınan ve karaya doğru gerileyen bir yalı yarın yerinde oluşan, denize doğru azıcık eğimli yerey.

Agricultural co operative : Çiftçilerin tarım yaşamında kurdukları, çeşitli amaçlara yönelik işbirliğine dayanan ortaklık. Tarım kooperatifi.

Aluvial terrace : Akarsu sekisi. Gençleşmeyle güç kazanan akarsuların yataklarını yeniden derinleştirerek koyak tabanı içine gömülmeleri sonunda oluşan ve bu yeni yatağın iki yanında kalan az eğimli, asılı düzlük, bk. gençleşme.

Air route : Uçuş rotası. Havayolu. Günümüzde, özellikle yolcu taşımacılığında çok kullanılan ve yeryüzünün her yanını havalimanlarıyla birbirine bağlayan yoğun ulaşım ağı.

Afforestation : Ağaçlandırma. Ormanlaştırma. Orman yetiştirme. Türlü nedenlerle yok olmuş eski ormanların eksikliğini gidermek için, elverişli yörelerde, insan eliyle yeni orman alanları yaratma. Bir bölgenin ağaçlandırılması.

Adventife cone : Yan koni. Bir yanardağ ana konisi üzerinde ikincil bacalardan çıkan lavların oluşturduğu küçük tepecikler.

Altimetric profile : Büyük ölçekli haritalarda, eşyükselti eğrilerinden yararlanarak, istenilen iki nokta arasında yeryüzü biçimlerini ve içyapısını gösteren yandan görünüş. Kesit.

Agrarian geography : İnsan coğrafyasının, tarımsal çalışma koşullarını, çeşitli iklim bölgelerinin ana tarımsal ürünlerini ve bunların o ülke ya da ülkeler ekonomisindeki yerini inceleyen bölümü. Tarım coğrafyası.

Ocean currents synonyms : ageing of the population, agricultural production, alluvial deposit, aluvial coast, abandoned meander, aboriginal population.