Oyuk nedir, Oyuk ne demek

  • Oyulmuş, içi boş ve çukur olan yer

"Oyuk" ile ilgili cümleler

  • "Birbirine karışmış nal oyuklarından, gündüz beş on kişilik bir devriyenin geçip gittiği anlaşılıyordu." - F. R. Atay

Yerel Türkçe anlamı:

Şaşkın, ahmak.

Bostan korkuluğu.

Bir şeyin yapılmasını önlemek için yapılmış olan yıldırma gösterisi.

Korku: Bu adamda çok oyuk var.

Kuytu yer.

Sevinç, mutluluk.

Mağara.

Dağların üstünden geçen yolları belirten imler, sivri taşlar.

Küçük taşlardan oluşan küme: Bağın yarısını oyuk kaplıyor.

Bostan korkuluğu.

Gitar terimi olarak anlamı:

Kullanım kolaylığı veya güzel bir görünüm sağlamak amacıyla gitarın gövdesi üzerinde oyulmuş bölümler.

Kimya'daki anlamı:

1.Metal yüzeylerinin, tuzlu sularda çok şiddetli titreşimler sonucu oluşan mekanik hasarı. 2.Toplam basıncın azalması sonucunda sıvıda yerel çukurların oluşması ve bu çukurların çökmesi sonucu oluşan itici basınçla komşu katı yüzeylerinde gözlenen mekanik hasar.

Diğer sözlük anlamları:

Yol göstermeğe yarayan taş ve benzeri alâmet.

İnsan veya hayvan şeklini andırır korkuluk.

Bilimsel terim anlamı:

Oyuklaşma sonucu yüzeyde oluşan

İngilizce'de Oyuk ne demek? Oyuk ingilizcesi nedir?:

contour, cavity, cavition, cavern, pit

 

Oyuk anlamı, tanımı:

Dalga oyuğu : Dik kıyılarda yarın alt bölümünde bulunan, dalgaların çarparak oydukları in biçimli oyuk.

Oyuklu : Oyuğu olan, oyukları bulunan.

Çukur : Çene ve yanaktaki gamze. Mezar. Çevresine göre aşağı çökmüş olan yer.

Oyuk gibi olmak : Çamaşırlar çok kirlenmek.

Oyuk katot lambası : Atomik absorpsiyon spektrometri yönteminde çizgi ışık kaynağı olarak kullanılan ve her tayin edilecek iyon için kendi metalinin yaydığı ışığın kullanıldığı bir lamba.

Oyuk : Telli çalgılarda hızlı ezgilerin daha rahat çalınabilmesi amacıyla parmak ile klavyenin temasını azaltmak için klavyenin boydan boya oyulmasıyla elde edilen ortası oyulmuş perdelerden oluşan klavye türü.

Oyuklama : Bir çeşit kilim.

Oyuklamak : Seyrek seyrek, gelişigüzel dikmek. Kaba, iri, aralıklı dikmek.

Oyuklaşma : Yenim sonucu, metal yüzlerde oyuk olması olayı, çukurcuk.

Oyuktaş : Batman şehrinde, Tuzlagözü nahiyesine bağlı bir bölge. Erzurum ilinde, Gaziler nahiyesine bağlı bir bölge. Şanlıurfa ilinde, Karakeçi nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.

Oyuktaşı : Üç, beş kişiden oluşan iki topluluğun, 20 m. aralıklarla üç yere dikilmiş taşları devirerek oynadıkları bir çeşit oyun.

Oyuktepe : Sivas kenti, Divriği ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi.

Oyuk ile ilgili Cümleler

  • Tilki oyuk bir ağaçta saklandı.
  • Çocuklar meşe oyunları için yerde küçük bir oyuk açtılar.
  • Çocuklar bilye oyunları için yerde küçük bir oyuk açtılar.

Diğer dillerde Oyuk anlamı nedir?

İngilizce'de Oyuk ne demek? : adj. hollow

n. hallow, pit, cavity, cavern, hole, alcove, bore, burrow, excavation, gouge, niche, pocket, sinus, socket

Fransızca'da Oyuk : creux/euse

Almanca'da Oyuk : n. Aushöhlung, Auskehlung, Grotte, Höhle, Höhlung

adj. hohl

Rusça'da Oyuk : n. гнездо (N), дупло (N), вырез (M), проем (M), грот (M), пещера (F), прорубь (F)

adj. выдолбленный, дуплистый, полый