Partisanship türkçesi Partisanship nedir

Partisanship ile ilgili cümleler

English: In this country, we rise or fall as one nation, as one people. Let's resist the temptation to fall back on the same partisanship and pettiness and immaturity that has poisoned our politics for so long.
Turkish: Bu ülkede, biz, yükvücut bir millet, yekvücut bir halk olarak yücelir veya düşeriz. Gelin, siyasetimizi uzun zamandır zehirleyen o aynı partizanlık, detaycılık ve hamlık duygularının cazibesine, hep birlikte karşı koyalım.

Partisanship ingilizcede ne demek, Partisanship nerede nasıl kullanılır?

Partisanship in art : Sanat yapıtlarında belli bir toplumsal küme ya da sınıfın çıkarlarının savunulması. Sanatta yantutma.

Bipartisanship : İki partinin bir karar ya da tasarı üzerinde anlaşmış olması. İki tarafı da tutma.

Partisans : Partici. Yandaş. Tarafgir. Partizan. Taraflı. Taraftar. Çeteci. Fırkacı. Baltalı kargı. Taraftarlık.

Nonpartisans : Etki altında kalmamış olan kimse. Partiye bağlı olmayan. Partizan olmayan. Parti tutmayan. Tarafsız. Taraflı olmayan kimse. Yansız. Önyargılı olmayan kimse.

Partisan warfare : Partizan harbi. Çete harbi.

Nonpartisan : Bir partiye bağlı olmayan. Partiye bağlı olmayan. Yansız. Partizan olmayan. Tarafsız. Parti tutmayan.

 

Bipartisan : İki tarafı da tutan. İki partili. Çift partili. İki partinin üyelerinden oluşan. İki siyasi parti üyelerinden oluşan. İki partinin üyeleri.

Bipartisan foreign policy : Bipartizan dış politika.

Partisan : Tarafgir. Partizan. Gerilla. Taraftarlık. Taraftar. Partici. Fırkacı. Parti taraftarı olan. Yandaş. Taraflı.

Non partisan : Tarafsız. Parti tutmayan.

İngilizce Partisanship Türkçe anlamı, Partisanship eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Partisanship ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Unfairness : Adaletsizlik. Haksızlık. İnsafsızlık.

Partizan : Partici. Yandaş. Fırkacı. Taraftar. Çeteci. Tarafgir. Gerilla. Taraflı.

Partisan : Taraftar. Fırkacı. Çeteci. Taraflı. Partizan. Parti taraftarı olan. Tarafgir. Yandaş. Partici.

Partialism : Parçacılık.

Partiality : Yan tutma. Kısmilik. Tarafgirlikten ileri gelen haksızlık. Yanlılık. Yeğleme. Asabiyet. Kısmiyet. Özel sevgi. Beğenme. Tarafgirlik.

Tendency : Temayül. Eğilim. Yönseme. Yönelim. Trend. Eğilin. Çalma (yeşile vb.). Bireyin belli bir görüş, kanı, tutum ve davranışa olan yatkınlığı; yetenek ve beceri kazandıran bir ilgi alanına olan yakınlığı. Meyletme. Yüz tutma.

Ethnocentrism : Etnomerkezcilik. Kimi halkların kendilerini "insan", başka halkları da "barbar" olarak nitelemeleri; değişik kültürlere bağlı toplumların kendi kültürlerinden olmayanlara karşı takındıkları üstünlük tavrı. Yabancı düşmanlığı. Irkçılık. Halkbencilik. Etnosantrizm. Üstün ırkçılık taslama. Etnik merkezcilik.

 

Tilt : Eğmek. Yana yatırmak. Boca etmek. Eğilmek. Eğiklik. Eğmek (bir şeyi bir yöne). Yatırmak (bir şeyi bir yöne). Yana yatıklık. Yan yatmak. Devirmek.

Eurocentrism : Avrupa merkezcilik. Avrupa merkezlilik. Avrupamerkezcilik.

Partisans : Partici. Gerilla. Taraflı. Yandaş. Fırkacı. Taraftar. Baltalı kargı. Partizan. Tarafgir.

Partisanship synonyms : anthropocentricity, inclination, nepotism, prejudice, inequitableness, anthropocentrism, partizanship, partizans, bias, cronyism, localism, disposition, preconception, factiousness, favours, advocacy, preoccupations, favour, favorableness, tendentiousness, provincialism, discipleship, factionalism, sectionalism, preoccupation, advocacies.

Partisanship zıt anlamlı kelimeler, Partisanship kelime anlamı

Impartiality : Tarafsızlık. Yansızlık.

Fairness : İnsaflılık. İçtenlik. Dürüstlük. Adalet. Doğruluk. Hüsnüniyet. Açık tenlilik. İnsaf. Açıklık. Güzellik.

Partisanship ingilizce tanımı, definition of Partisanship

Partisanship kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : The state of being a partisan, or adherent to a party. Feelings or conduct appropriate to a partisan.