Punters türkçesi Punters nedir

Punters ile ilgili cümleler

English: What was the punters' reaction to it?
Turkish: Müşterilerin ona tepkisi neydi?

Punters ingilizcede ne demek, Punters nerede nasıl kullanılır?

Punter : Borsa spekülatörü. Müşteri. Bahisçi. Bahis sahibi. Müşterek bahis meraklısı. At yarışı bahisçisi. Bahis yapan kimse. Kumarcı. At yarışı oynayan kimse.

Punted : Degaj (amerikan futbolu). Sırıkla itmek (sandal). Bahse girmek. Altı düz sandal. Topa havada vurmak (rugby). Tekne ile gitmek (nehir). Topa yer ile temas etmeden vurma. Şişe dibi. Sırıkla hareket ettirilen dar sandal. Kumar oynamak.

Page punt : Sayfa atışı.

Punt : Topa yer ile temas etmeden vurma. Altı düz sandalla geçmek. Topa havadayken vurmak. Altı düz sandal. Kumar oynamak. Degaj (amerikan futbolu). Bahse girmek. Topa havada vurmak (rugby). Sırıkla hareket ettirilen dar sandal. Sırıkla itmek (sandal).

Punting : Topa havada vurmak (rugby). Topa yer ile temas etmeden vurma. Tekne ile gitmek (nehir). Bahse girmek. Kumar oynamak. Sırıkla itmek (sandal).

Punch and judy : İngilizlerin geleneksel kukla oyunu. panç çirkin, koca burunlu, koca göbekli kambur bir tiptir. cudi ise onun dırdırcı karısıdır. Panç ile cudi. İngilizlerin geleneksel kukla oyunu. panç (pulçinella'nın etkisi) çirkin bir kamburdur, kocaman bir burnu ve göbeği vardır. cudi de onun karısıdır. günlük konuları ele alıp yeren, taşlayan bir halk kuklasıdır.

 

Punty : Camın elleçlendiği demir çubuk.

Pun : Kelime oyunu yapmak. Sözcük oyunu yapmak. Sözcük oyunu. Ündeş. Kelime oyunu. Cinas. Lastikli söz. Cinas yapmak.

A pun : Söz cambazlığı. Ayrı anlamlara gelmesine karşın, ses benzerliği olan sözcüklerin birbirinin yerine kullanılması.

Punch : Yumruklamak. Yumruk. Bilgisayar, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Güç. Vurmak. Delgi. Bizle delmek. Etki. Yumruk atmak. Zımba.

İngilizce Punters Türkçe anlamı, Punters eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Punters ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Throwster : İbrişim büken kimse. Bükücü.

Connection : Alışveriş. İlişik. Bir kelimenin son ses ünsüzü ile ondan sonra gelen kelimenin önses ünlüsünü veya ünlü ile başlayan ilk hecesini birleştirerek tek bir hece halinde söyleme veya okuma: deniz_anası, yıkım_emri, gök_ova, sözlük_anlamı vb. Muhit. Bağlantı. Akrabalık. Yakın. Akraba. İlişiklik kuralı. Uyuşturucu satıcısı.

Hawker : Ayak satıcısı. İşportacı. Seyyar satıcı. İşporta işiyle uğraşan kişi. Gezginci esnaf. Şahinle avlanan avcı. Sokak satıcısı. Boşboşçu. Tablacı. Çerçi.

Wagerers : Bahis oynayan kimse. Bahse giren kimse. Bahse giren.

Hitter : Vurucu oyuncu. Vurucu. Smaçör. Vuran. Sopa ile vuran oyuncu (spor). Vuran kimse veya şey.

Customer : Mal veya hizmetler için ödeme yapan kişi. Herif. Mal alıcısı. Sipariş veren. Bir malı, bir özdeği parasını ödeyerek ya da borçlanarak sataktan alan kişi. belirli işlerini sürekli olarak aynı yer ya da kişiden sağlayanlar (kişilerle bankalar, doktorlar, avukatlar arasındaki ilişkiler) gibi. Tip. Alıcı. İktisat, ekonomi alanlarında kullanılır.

 

Bookies : Bahis defteri tutan. Bahis acentesi. Müşterek bahisçi. Ganyan bayii. İddia bayii. Bahis düzenleyen kimse.

Jupiter : Erendiz. Güneş çevresinde dolanan gezegenlerden en büyüğü. Florida eyaletinde yerleşim yeri. Jüpiter. Jüpiter (astronomi terimi). Jüpiter (mitoloji terimi).

Skilled worker : Belirli bir becerisi ve yeteneği olmakla beraber usta durumuna gelemeyen işçi. Madencilik, ekonomi alanlarında kullanılır. Becerikli işçi. Yetişmiş işçi. Vasıflı işçi. Yetenekli işçi. Kalifiye işçi.

Wagerer : Bahse giren. Bahse giren kimse. Bahis oynayan kimse.

Punters synonyms : trained worker, pothunter, duck hunter, bounty hunter, deer hunter, lion hunter, stock speculator, snarer, bookmaker, trapper, clienteles, buyers, clientele, stalker, gambling, debtor, bookie, clients, scalpers, emptor, skilled workman, courser, backer, fowler, custom, gambler, huntsman, scalper, falconer, patron, demander, bettor, bookmakers.