Siyan nedir, Siyan ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Kötü kokulu, sulu çamur.

Kara çamur.

Siyan anlamı, kısaca tanımı

Siya : Kürekleri tersine kullanarak sandalı geriye yürütme

Gazlı siyanürleme : [Bakınız: karbonlu nitrürleme].

İyot siyanür : Formülü ICN, e.n. 147 °C olan , zehirli, acı aromalı, suda, eterde ve alkolde çözünen, renksiz iğneler şeklinde kristallere sahip ve hayvan postlarında koruyucu olarak kullanılan bir madde.

Kalsiyum siyanamit : Formülü Ca(CN)2 olan, gübrede zararlı ot giderici olarak kullanılan, ticari şeklinin rengi gri olup %55-70 oranında Ca(CN)2 içeren, suda bozunan, saf halde renksiz kristalli bir tuz.

Kalsiyum siyanür : Formülü Ca(CN)2 olan, normal nemlilikteki havaya hidrojen siyanür veren, ticari şekli saf olmayıp gri veya siyah renkli tabakalar halinde satılan, böcek ve kemirgen zararlılarına karşı zehir olarak kullanılan, kara siyanür olarak bilinen , safken beyaz toz halinde bir tuz.

Perifer siyanoz : Normal doyumlu kanın periferde fazla miktarda oksijen kaybetmesi sonucu periferde indirgenmiş hemoglobin miktarı artışına bağlı olarak biçimlenen siyanoz, venöz siyanoz.

Seçmeli siyanürleme : Bir parçanın, belirli yer ve bölümlerini sertleştirmek ereğiyle yapılan siyanürleme işlemi.

Sentral siyanoz : Atardamar kanında oksijenin azaldığı ve indirgenmiş hemoglobinin arttığı siyanoz, arteryel siyanoz.

 

Siyanik asit oluşturan bitkiler : Yapısında siyanojenik glikozit içeren ve hayvanlar tarafından tüketilmesi sonucunda hidrosiyanik asit açığa çıkararak siyanür zehirlenmesine neden olan ve daha çok geviş getiren hayvanların etkilendiği ak üçgül, yem kanyaşı, sorgum, yonca ve burçak gibi bitkiler.

Siyanin boyar maddesi : İki hetero halkalı grup (çok kere kinolin çekirdeği) içeren birbirine teksayıda karbon atomu içeren konjuge çift bağlı zincirle bağlı siyanin mavisi, C2H5NC9H6:CHC9H6NC2H5 ,ve İzosiyaninler, erosiyaninler, kriptosiyaninler ve disiyaninler gibi bileşikleri de kapsayan ve fotoğrafcılıkta kullanılan emülsiyonların hazırlanmasında kullanılan boyar maddelerin bir grubu.

Siyanit : Siyanür.

Siyanoakrilat : Dokuları yapıştırmada kullanılan sentetik materyal.

Siyanobakteri : Maviyeşil algler olarak da adlandırılan oksijen üreten fotoototrof prokaryotlar.

Siyanobakteriler : Önceden mavi-yeşil alg olarak bilinen, sadece su, hava ve güneş ışığında yaşam sürdürmek için kullandıkları mekanizmalarıyla çok yetenekli organizmalar olarak göze çarpan, karbondioksit ve azotu organik moleküllere dönüştürebilen, milyonlarca yıldan beri değişmeden kalmış fototrofik bakteriler.

Siyanoderma : Derinin mavi renk alması.

Siyanogenetik : Siyanojenik.

Siyanojenik : Siyanit üreten veya oluşturanü, siyonagenetik.

Siyanojenik glikozit : Tabiatta özellikle, acı badem, yonca, burçak, kanyaş gibi yaklaşık 100’den fazla bitkide bulunan ve ağız yoluyla alınmasından sonra işkembe bakterileri tarafından hidrolize edilerek gaz durumunda siyanür ve aldehit oluşumuna neden olan, glikozit yapısında amigdalin, linamarin, lotaustralin ve dhurrin gibi yaklaşık 30 çeşit maddenin ortak adı.

 

Siyanojenik glikozit zehirlenmesi : Yapılarında siyanhidrik asit bulunduran ve bunu asitik veya enzimatik hidrolizle salıveren, mürver meyvesi, acı badem, kanyaş türleri, burçak, fiğ, akyonca gibi bitki ve meyvelerin hayvanlar tarafından yenilmesi veya bu bitkilerin bazılarından hazırlanan preparatların kullanılması sonucu oluşan ve siyanür iyonun stokrom oksidazın ferri demirine bağlanmasıyla elektron taşınmasını ve oksijenin kullanılmasını önleyerek etkiyen, hayvanlarda tükürük salgısında artış, nabız ve solunumun hızlanması, solunum güçlüğü, kas titremeleri ve kusma gibi bozukluklara neden olan bir zehirlenme tipi.

Siyanokobalamin : B12 vitamini. B12 vitamini.

Siyanotik : Siyanoza ait olan.

Siyanoz : Morarma.

Siyanozis : Morarma.

Siyanöz : Kanda indirgenmiş hemoglobinin aşırı yoğunlaşmasına bağlı olarak deri ve müköz zarların mavimsi renk alması.

Siyanür donukluğu : Siyanür yunaklarındaki işlemlere ilişkin yanlış uygulama sonucu, metal yüzeyde beliren donukluk.

Siyanür tuzu yunağı : [Bakınız: siyanür yunağı].

Siyanür yunağı : Siyanürleme ve siyanürlü karbonlulaştırma işlemlerinin yapıldığı siyanür tuzu yunağı.

Siyanür zehirlenmesi : Organik veya İnorganik siyanür bileşiklerinin ağız, solunum veya diğer yollarla alınması sonucu oluşan ve siyanür iyonun stokrom oksidazın ferri demirine bağlanması sonucunda, elektron taşınmasını ve oksijenin kullanılmasını önleyerek etkiyen, hayvanlarda tükürük salgısında artış, nabız ve solunumun hızlanması, solunum güçlüğü, kas titremeleri ve kusma ile belirgin, yüksek dozda alınması durumunda ise hızla ölüme neden olan bir zehirlenme tipi.

Siyanürlü doku : Siyanürleme işlemiyle oluşmuş doku.

Siyanürlü kaplama : Metal yüzeyleri, siyanür tuzundan yararlanarak kaplama işlemi.

Siyanürlü kaplama yunağı : Siyanürlü kaplama işlemlerinde kullanılan ve bileşimlerinde genellikle siyanür tuzları bulunan yunak.

Siyanürlü karbonlama yunağı : Bileşiminde, % 6-23 sodyum siyanür (NaCN) bulunan, sıvı karbonlama işlemlerinde kullanılan tuz yunağı.

Sodyum siyanür yunağı : Bileşiminde, temel olarak sodyum siyanür bulunan siyanür yunağı.

Venöz siyanoz : Perifer siyanoz.

Siyanojen : Suda çözünebilen, 1,8 yoğunluğunda olan, -21 0C'de sıvılaşan zehirli, keskin kokulu, renksiz bir gaz (simgesi Cy).

Siyanür : Hidrosiyanik asidin tuzu veya esteri olan çok güçlü bir zehir.

Siyanürik : İçinde siyanür bulunan asit.

Siyanürleme : Siyanürlemek işi.

Siyanürlemek : Siyanürden geçirmek.

Diğer dillerde Siyamang anlamı nedir?

İngilizce'de Siyamang ne demek ? : siamang