Styles türkçesi Styles nedir

  • Stilize etmek.
  • Şekillendirmek.
  • Ad takmak.
  • Model yaratmak.
  • Dizayn etmek.
  • Şekil vermek.
  • Demek.
  • Biçemler.

Styles ile ilgili cümleler

English: Part of the charm of a big city lies in the variety of styles that can be seen in the architecture of its buildings.
Turkish: Büyük bir şehrin cazibesinin bir kısmı onun binalarının mimarisinde görülebilen stillerin çeşitliliğine bağlıdır.

English: Lifestyles are changing.
Turkish: Yaşam tarzları değişiyor.

English: What are some cute hairstyles for girls?
Turkish: Kızlar için bazı hoş saç stilleri nelerdir?

Styles ingilizcede ne demek, Styles nerede nasıl kullanılır?

Styles in use : Kullanımdaki biçemler. Kullanımdaki stiller.

Styles linked to template : Şablona bağlanmış biçemler.

Merge styles from : Biçemlerin alınacağı yer.

All styles : Tüm biçemler. Tüm stiller.

Applying styles : Geçerli biçemler.

Automatic styles : Otomatik biçemler.

Type styles : Bir yazı tipinin koyu renk veya italik olup olmadığını gösteren bilgi. Yazıtipi stilleri. Yazı stili.

Shade styles : Gölge biçemleri.

Merge styles : Biçem birleştirme. Stil birleştirme. Birleştir biçemleri.

Automatically update document styles : Belge biçemlerini otomatik güncelleştir. Belge biçimlerini otomatik güncelleştir.

İngilizce Styles Türkçe anlamı, Styles eş anlamlısı

 

Sözcükler, direkt olarak Styles ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Mode : Birbirine karışmadan incelenebilen titreşim ya da devinim biçimlerinden her biri. Yüklemin bildirdiği zamanı görülen geçmişe, duyulan geçmişe ve dilek şart kipine aktararak elde edilen birleşik fiil kipi. bil-iyor-du, bil-iyor-muş, bil-ir-se gibi. bu örneklerde, fiildeki oluş ve kılışı şimdiki zamandan geçmiş zamana ve şarta aktararak fiilin tarzını oluşturan öge eski er- fiilidir: bil-e-yorur er-di > bil-iyor-du, kel-miş er-di > gel-miş-ti, tut-ar er-se >tut-ar-sa vb. Mod. Biçim. Tel, yay, kovuk ya da dalgalı akım cevrimi gibi titreşebilen yapıların değişiksıktıkta titreşim biçimleri. Moda. Yol. Kök ve gövde durumundaki fiilin bildirdiği oluş ve kılışın; konuşan, dinleyen ya da kendisinden söz edilen şahıslar açısından ne biçimde, ne tarzda yansıtıldığını gösteren bir gramer kalıbı, bir anlatım biçimi. başladım, başlıyorsun, tatlandırmış, yuvarlanacaklar vb. türkçede kipler bildirme kipleri ve tasarlama kipleri olarak ikiye ayrılır. bunlara bk. Yöntem. Tepe değeri.

Fashion : Tarz. Göreneğe bakarak daha kısa süreli olan, çabuk değişebilen, öykünme yoluyla yayılan geçici davranış, giyim ve yaşama biçimi. Adet. Yüksek tabaka. Tasarlamak. Kılık kıyafet. Biçimlendirmek. Giyim, ev, konuşma, sanat, dinlenme-eğlenme gibi kimi ekin öğelerinin biçiminde (çoğunlukla bu biçimin ayrıntılarında) sık sık ortaya çıkan kısa süreli ve toplum ya da. küme içinde az çok onay görüp izlenen değişiklikler. Oluşturmak. Üslup.

 

Formalized : Resmileştirilmiş. Biçimlendirilmiş. Resmileştirmek. Biçimlemek. Biçimselleşmiş. Biçimlendirilen.

Embodies : İçine almak. Kapsamak. İçermek. Cisimleştirmek. Eklemek. Somutlaştırmak. İhtiva etmek. Bir bütün halinde toplamak. Bünyesinde barındırmak. Dahil etmek.

Way : Yöntem. Mesafe. Tarz. Yapılış şekli. Gidişat. Kolcuğun veya anahtarın konumlarından her biri. Uzak mesafede. Bilgisayar, gitar alanlarında kullanılır. Huy. Davranış.

Touch : Kırmak. Kullanmak. Boy ölçüşmek. Dokunmak. Değme. Para sızdırmak. Eline su dökmek. Temas. Bağlantı. Bitişik olmak.

Denominates : İsim koymak. Adlandırmak. Belirtmek. Ayırmak. İsimlendirmek. Göstermek. Ad vermek. İsim vermek.

Call : Uyandırmak. Bilgisayar, hukuk alanlarında kullanılır. Telefon etmek. Ziyaret etmek. Seslenmek. Uğramak. Çağrıda bulunmak. Davet etmek. Dava açmak. Aramak.

Formalizes : Biçimlemek. Biçim vermek. Resmileştirmek. Resmi hale getirmek. Resmiyet kazanmak. Resmiyete dökmek. Resmiyet kazandırmak. Biçimlendirmek.

Call on : Ziyaret etmek. Varsaymak. Önünde söylemek. Diye hitap etmek. Seslenmek. Rica etmek. Aramak. Uğramak. Davet etmek.

Styles synonyms : artistic style, nicknames, formalises, lifestyle, stylized, give form, make a design of, dress, remarking, formalise, saith, formalizing, nickname, body forth, manner, dub, signature, idiom, setup, efform, remark, assert, design, embody, say, nicknaming, bidden, style, name, formalize, wise, variety, give a bad name.

Styles zıt anlamlı kelimeler, Styles kelime anlamı

Terseness : Hissizlik. Özlülük. Üslupta kesinlik. Kısa ve öz olma.

Verboseness : Gereksiz konuşkanlık durumu. Gevezelik. Gereksizlik. Fazla konuşkanlık.

New : Turfanda. Savaş silahı olarak kullanılan biyolojik ve veya veya tüksek teknoloji ürünü virüsler. Acemi. Yeni tarihli. Yeni olarak. Keşfedilmemiş. Görülmemiş. Patlayıcı kullanılmadan yapılan savaş. Gıcır. Yaş.

Styles antonyms : freshness, original, fresh.