Tantalise türkçesi Tantalise nedir

  • Umutlandırmak.
  • Umutlandırıp vermemek.
  • Gösterip de vermemek.
  • Boş ümitler uyandırmak (birinde).
  • Umut uyandırıp kıvrandırmak.
  • Boş ümitler uyandırmak.
  • (sahip olamayacağı bir şey için birinin) iştahını kabartmak.
  • Gösterip vermemek.
  • Boşuna ümit vermek.

Tantalise ingilizcede ne demek, Tantalise nerede nasıl kullanılır?

Tantalised : Provoke edilmiş. Boş yere umutlandırılmış.

Tantaliser : Sataşan. Eziyet eden. Provoke eden. Alay eden.

Tantalising : Davetkar. Kışkırtıcı. Gösterip de vermeyen. Boşuna umut veren. Cezbeden (mutfak-sanat vb.). Baştan çıkarıcı.

Tantalisingly : Sataşarak. Kızdırarak. Hayal kırıklığına uğratarak. Tahrik ederek. Gösterip de vermeyerek. Umut verip kıvrandırarak. Kışkırtarak. Kıvrandırarak.

Tantalic : Tantal ile ilgili olan.

Tantalizing : Kışkırtıcı. Boşuna umutlandıran. Davetkar. Baştan çıkarıcı. Boşuna umut veren. Cezbeden (mutfak-sanat vb.). Düş kırıklığına uğratan. Gösterip de vermeyen.

Tantalizers : Alay eden. Provoke eden. Sataşan. Eziyet eden.

Tantalizer : Sataşan. Provoke eden. Eziyet eden. Alay eden.

Tantalize : Boş ümitler uyandırmak (birinde). Boşuna ümit vermek. Umutlandırıp vermemek. Umutlandırmak. Gösterip de vermemek. Boş ümitler uyandırmak. Umut uyandırıp kıvrandırmak. Gösterip vermemek. (sahip olamayacağı bir şey için birinin) iştahını kabartmak.

 

Tantalizingly : Kıvrandırarak. Hayal kırıklığına uğratarak. Sataşarak. Kızdırarak. Tahrik ederek. Umut verip kıvrandırarak. Kışkırtarak. Gösterip de vermeyerek. Provoke ederek.

İngilizce Tantalise Türkçe anlamı, Tantalise eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Tantalise ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Gibe : İstihza. Alay.

Jolly : İkna etmek. Çok. Son derece. Alay etmek. Pek. Kandırmak. Neşelendirmek. Fazlasıyla. Eğlenmek. Çakırkeyif.

Jeer : Gülmek. Taş. Yuhalamak. Alay etmek. İstihza. Alay. Dalga geçmek. Alaylı kahkaha. Taş atmak. Eğlenmek.

Bait : Kasten kızdırmak. Yem. Eziyet etmek. Cezbetme. Oltaya ya da tuzağa yem koymak. Fabrikasyon, rafinerasyon gibi yöntemlerle işlenip balık avı için kullanıma hazır halde sunulan cansız organik yemler. Yapay olta yemi. Kandırmak. Cezbeden şey. Yem takmak.

Josh : Şaka. Şaka yapmak. Dalgaya almak. Dalga geçmek. Takılmak. Alay etmek. Takılma.

Rally : Yeniden ihya etmek. Desteklemek (bir davayı). Yardımına koşmak. Yeniden toplamak. Canlanmak. Toparlama. Miting. Toplanma. Toplantı. Toplama.

Tantalized : Boş yere umutlandırılmış. Provoke edilmiş.

Razz : Dalga geçmek. Yuhalamak. Yuha. Alay etmek. Takılmak. Kızdırmak. Makaraya sarmak. Ağır eleştirmek. Ağır eleştiri.

Cod : Sazanlamak. İşletmek. Ödemeli. Cod. Ürün veya eşyaların teslim alınması halinde alıcı tarafından yapılan nakit ödeme. Morina balığ. Cash on delivery (teslimatta ödemeli). Teslimde ödeme. Malın teslimi sırasında mal bedelinin nakit, kredi kartı veya çekle ödenmesi. Mezgitgiller.

 

Chaff : Keten, pamuk vb. tohumların hasat veya çeşitli işlemler sonrasında tohumu çıkarılmasıyla geriye kalan zarf veya kapsülleri, kapçık, tahıl kabuğu. Şakalaşma. Tahılın dış kabuğu. Ufalamak. Takılmak. Tahıl kapçığı. Kepek. Şaka. Şakalaşmak.

Tantalise synonyms : bemock, give hope to, taunt, ride, scoff, tantalizes, tease, twit, kid, play hard to get, banter, barrack, flout, rag, tantalize, cheer, mock.