Umutlandırmak nedir, Umutlandırmak ne demek

  • Umut vermek, umutlanmasına yol açmak, ümitlendirmek

"Umutlandırmak" ile ilgili cümle örnekleri

  • "Daha sonra bir iki dalga daha onu umutlandırarak sahile attı." - M. N. Sepetçioğlu

Umutlandırmak anlamı, tanımı:

Umutlandırma : Umutlandırmak işi, ümitlendirme.

Umut : Ummaktan doğan duygu, ümit. Bu duyguyu veren kimse veya şey, ümit. Olması beklenilen veya olacağı düşünülen şey, ümit.

Vermek : Ondan bilmek, atfetmek. Düşünce veya bilgi anlatan şeyleri başkalarına iletmek, bildirmek. Bitki ve ağaç, ürün üretmek. Herhangi bir duruma yol açmak. Kızı, kadını biriyle evlendirmek. Hepsini herhangi bir duruma sokmak. Doğurmak. Dayamak. Bir şey üzerinde etki yapmak, biçimini değiştirmek. Bırakmak veya bağışlamak. Yaymak. Üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek. Sahip olmasını sağlamak. Herhangi bir şey ortaya çıkarmak, oluşturmak. Döndürmek, çevirmek, yöneltmek. Cinsel yönden kendisini kullandırmak. Kazandırmak, katmak. Ödemek. Kök veya gövdeleri sonuna -ı (-i, -u, -ü) zarf-fiil eki almış fiillere gelerek tezlik bildiren birleşik fiiller oluşturur. Ayırmak, harcamak. Satmak. Tespit etmek.

Umutlanma : Umutlanmak durumu, ümitlenme.

Açmak : Bir şeyi kapalı durumdan açık duruma getirmek. Bir şeyi, bir yeri oyarak veya kazarak çukur, delik oluşturmak. Bir aygıtı, bir düzeneği çalıştırmak. Yakışmak, güzel göstermek. Avunmak veya danışmak üzere söylemek, içini dökmek. Bir konu ile ilgili konuşmak. Ferahlık vermek. Bir kuruluşu, bir iş yerini işler duruma getirmek. Ayırmak, tahsis etmek. Sarılmış, katlanmış, örtülmüş veya iliklenmiş olan şeyleri bu durumdan kurtarmak. Birbirinden uzaklaştırmak. Beğenmek. Alanını genişletmek. Satranç, poker vb. oyunları başlatmak. Alışverişi başlatmak. Geçit sağlamak. Savaşla almak, fethetmek. Yarmak. Engeli kaldırmak. Görünür duruma getirmek. Bir toplantıyı, etkinliği başlatmak. Bulutların dağılmasıyla gökyüzü aydınlanmak. Yapmak, düzenlemek. Tıkalı bir şeyi bu durumdan kurtarmak. Sıkılganlığını, utangaçlığını gidermek. Rengin koyuluğunu azaltmak. Düğümü veya dolaşmış bir şeyi bu durumdan kurtarmak.

 

Ümitlendirmek : Umutlandırmak.

Diğer dillerde Umutlandırmak anlamı nedir?

İngilizce'de Umutlandırmak ne demek? : to give hope to

Fransızca'da Umutlandırmak : donner de l'espoir, faire ésperer

Rusça'da Umutlandırmak : v. обнадеживать, обнадежить