Teti nedir, Teti ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Küçük çocuk eli.

Teti ile ilgili Cümleler

  • Tetiği çekmedim.
  • Tetikte kalmaya çalış.
  • Tetiği çekme.
  • Prusyalılar güneyli Almanlara karşı tetikte olmalıdır.
  • Ali tetiği çekmedi.
  • Herkes tetikte olmalı.
  • Bana tetiği çektirme.
  • “Güldane tehlikeyi sezmiş gibi tetikte.”
  • Tetiği çek.
  • Tetikte ol.
  • “Tehlikeyi sezince tetik davranmış, birdenbire dönerek kendini yüzüstü yere atmıştır.”
  • Ben tetiği çektim.
  • “Kimisi dönmeye başlamış bile kimisi tetik üstünde bekliyor.”
  • Biz tetikte kalmalıyız.
  • “Tüfeği geze aldım, ses toprağa yakın geliyordu. Porsuktur sandım, tetiğe dokundum.”
  • O tekrar aldatılmak istemiyordu ve her zaman tetikteydi.
  • Çok dikkat edip tetikte olmamı söyledi.

Teti hakkında bilgiler

Eski asilzade Teti (Mısır'ın altıncı hanedanı, Eski Krallık), antik Mısır firavun. Teti, kralın annesi Seşeşet'in oğul.

Teti ile ilgili Atasözü veya Deyim

tetiğe basmak (veya dokunmak) : ateş etmek.

tetiği çekmek : tetiğe basmak.

tetiğini bozmamak : soğukkanlılığını bozmamak, telaş göstermeyerek durumunu değiştirmemek.

tetik bulunmak : tetikte bulunmak.

tetik davranmak : anında, çok çabuk davranmak.

tetik durmak : hazır ve uyanık bulunmak.

tetik üstünde beklemek : hazır, dikkatli, uyanık bulunmak, tetikte olmak.

 

tetikte (veya tetik) olmak (veya beklemek veya bulunmak veya durmak) : her an uyanık ve hazır bulunmak.

Teti anlamı, tanımı

Kınalı tetir : Halıcılıkta kullanılan ceviz yeşili renk

Teti etmek : Küçük çocuk yeni yürümeye başlamak.

Teti tutmak : Yürümeye başlayacak çocuğu kollarından tutarak ayağa kaldırmak, yürümeye zorlamak.

Teti yürümek : Yeni yürüyen çocuk yavaş yavaş yürümek.

Tetiğe gomak : Emre hazır olmak.

Tetik durum : Koşucunun, dikkat komutundan çıkış imine değin bulunduğu durum.

Tetik fiyat : Mal anlaşmalarıyla belirlenen ve alım satım işlemlerinin başladığı fiyat.

Tetik gitmek : Hızlı, çabuk gitmek.

Tetiker : Uyanık, çevik, becerikli kimse.

Tetikleme : Tetiklemek işi.

Tetikleyebilme : Tetikleyebilmek işi.

Tetikleyebilmek : Tetikleme imkânı veya olasılığı bulunmak.

Tetikli sap : Elde sıkıca tuttuktan sonra işaret parmağının yetişebileceği yerde tetik biçiminde düğmesi bulunan sap çeşidi.

Tetikte : Karşısındakinin saldırısına karşı uyanık durma.

Tetil : Yufka ekmeği.

Tetile : Tabaklıkta ya da hayvan yaralarını onultmakta kullanılan meşe kabuğu tozu.

Tetimme medreseleri : Fatih medreselerinin, yüksek öğrenime hazırlayıcı bölümü.

Tetini : Somak ağacı yaprağı.

Tetip geçmek : Görmemezlikten gelmek. İterek geçmek.

Tetirbe : Çıkmaz sokak.

Tetire : Tabaklıkta ya da hayvan yaralarını onultmakta kullanılan meşe kabuğu tozu. Yeşil ceviz kabuğu, nar ve benzerleri bitkilerin bıraktığı durağan boya lekesi. Cevizin yeşil kabuğu ve yaprağı.

Tetire yatırmak : Boyanacak kumaşı önceden ekşiye basmak.

Tetirgen : Üzüm şırasının ilk kez kaynatıldıktan sonra durulması için konulduğu tahta kap.

 

Tetirgin : Şaşkın, başıboş.

Tetirgin etmek : Birini işinden etmek, üzmek, sıkıntı vermek.

Tetiri : 1.Somak denilen bitkinin yaprağı. 2.Cevizin yeşil kabuğuyla yapılan, yeşile çalar koyu sarı. 3.Kayalık yerlerde yetişen ve boyasından yararlanılan bir çeşit bitki. Sumak ağacı ve bu ağaçtan çıkarılan öz. Somak ağacı.

Tetiri azgın : Soysuz, kötü insan.

Tetiri bozuk : 1.Sevimsiz kişi. 2.Açık sarı saçlı, mavi gözlü, al yüzlü kişi.

Tetirini kazımak : Tümden yok etmek, kökünü kazımak : Bağda ağaç, tevek ne varsa tetirini kazıdı.

Tetiris : Parça parça borç ödeme için.

Tetirlik : Kahramanmaraş kenti, Pazarcık ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi.

Tetiş : Alp dizgesindeki sıra dağları doğurmuş, ilkel büyük Akdeniz yerteknesi.

Tetiyh : Tetik; kedi, köpek ve benzerleri ayağı; açıkgöz kimse; akıllı.

Atik tetik : Çevik.

Kulağı tetikte : Kulağı kirişte.

Tetik : Ateşli silahlarda ateşlemeyi sağlamak için çekilen küçük parça. Dikkat ve özen gerektiren, nazik. Çabuk davranan, çevik, dikkatli, uyanık.

Tetikçi : Kiralık katil.

Tetikçilik : Tetikçi olma durumu.

Tetiklemek : Harekete geçirmek.

Tetikleşme : Tetikleşmek işi.

Tetikleşmek : Tetik duruma gelmek.

Tetiklik : Tetik (II) olma durumu.

Tetir : Cevizin yeşil kabuğu ve yaprağı. Yeşil ceviz kabuğu, nar vb. bitkilerin bıraktığı kalıcı boya lekesi.

Diğer dillerde Tetari anlamı nedir?

İngilizce'de Tetari ne demek ? : tadpole