The question is türkçesi The question is nedir

  • Problem -.
  • Kendimize sormamız gereken şey -.
  • Mesele şu ki.

The question is ile ilgili cümleler

English: The question is are you willing to help.
Turkish: Soru yardım etmeye hazır mısın.

English: The question is by no means easy.
Turkish: Soru hiçbir şekilde kolay değil.

English: He's unstoppable right now but the question is how long he can remain at the pinnacle of his career.
Turkish: O şu anda durdurulamaz fakat sorun onun kariyerinin zirvesinde ne kadar kalacağıdır.

English: The question is are you going with us.
Turkish: Soru bizimle gidecek misin.

English: Your answer to the question is not correct.
Turkish: Soruya verdiğin cevap doğru değildir.

The question is ingilizcede ne demek, The question is nerede nasıl kullanılır?

The : Belgili tanımlık. Belirli veya spesifik bir kimse veya şeyi ifade etmek veya tanımlamak için kullanılan betimleyici (gramer). Belli bir objeyi veya kişiyi veya yeri nitelemek için kullanılır. Belirli durumlarda isimden önce kullanılır.

Question : Kuşkulanmak. Kuşku. Sual etmek. Şüphelenmek. Soru. Toplumbilimde başlıca bilgi sağlama aracı olan ve olgu, davranış, kanı, tutum, görüş gibi konularda bireylerden yanıt almak üzere başvurulan ölçünlü sınar. Söz konusu. Mesele. Tahkikat.

 

Is : -dir. Uluslararası sistem. Olmak. -dır. Bilim adamları için bütün kalıcı metrik sistem (uzunluk, zaman, elektrik akımı, sıcaklık, ışık şiddeti, madde miktarı ve kütle temel ölçü birimleri ile).

Be beside the question : -in konuşulan şeyle hiç ilgisi olmamak.

Beg the question : Cevaplamaktan kaçınmak. Doğru farzetmek (iddia). Sorunu halledilmiş saymak. Cevap vermek istememek. Kanıtlanmış farzetmek.

Beside the question : İlgisiz veya alakasız (konu). Mevzudan hariç. İlgisiz. Alakasız. İlgisi olmayan. Konu dışı. Mevzu dışında.

Withdraw the question : Soruyu geri çekmek. İnceleme veya yarılamadan bir soruyu geri çekmek.

Pop the question to : Evlenme teklif etmek.

Repeating the question : Soru yineleme. Bir sorunun anlaşılmaması durumunda görüşmecinin onu ikinci kez ve anlaşabilir bir biçimde yinelemesi.

Out of the question : Olamaz. İmkansız. Münakaşaya değmez. Ehemmiyetsiz. Söz konusu olamaz. Olanaksız. Mevzu harici.

İngilizce The question is Türkçe anlamı, The question is eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak The question is ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

The thing is : Konu şu ki. Durum şu ki. Demek istediğim.