Yellow türkçesi Yellow nedir

Yellow ile ilgili cümleler

English: Ali wore a yellow T-shirt with a smiley face on it.
Turkish: Ali üzerinde gülen bir yüzü olan sarı bir tişört giydi.

English: Before the arrival of the Europeans, yellow fever hadn't been a problem.
Turkish: Avrupalıların gelişinden önce sarı humma bir sorun değildi.

English: Ali picked out a yellow shirt for me to try on.
Turkish: Ali denemem için sarı bir gömlek çıkardı.

English: Ali looked in the yellow pages to find a used car dealer.
Turkish: Ali bir kullanılmış araba satıcısı bulmak için sarı sayfalara baktı.

English: Ali marked a sentence with a yellow highlighter.
Turkish: Ali bir cümleyi sarı bir fosforlu kalemle işaretledi.

Yellow ingilizcede ne demek, Yellow nerede nasıl kullanılır?

Yellow and blue : Sarı ve mavi.

Yellow and dark blue : Sarı ve koyu mavi.

Yellow and dark cyan : Sarı ve koyu camgöbeği.

Yellow and dark green : Sarı ve koyu yeşil.

Yellow bellied : Sarı göbekli.

Yellow bugloss : Hodangiller (boraginaceae) familyasından 30-50 cm boyunda, sık beyaz tüylü, beyaz veya sarı çiçekli, köklerinden kırmızı boya elde edilen, çok yıllık otsu bitki. kanburuyan, kurbağa otu. Tosbağa otu.

 

Yellow browed warbler : Küçük söğüt bülbülü. Kuşlar (aves) sınıfının, ötücü kuşlar (passeriformes) takımının, ötleğengiller (sylviidae) familyasından, 10 cm kadar uzunlukta, üst kısmı zeytin yeşili, alt kısmı beyazımsı renkte, dağlık yerlerde, yapraklı ve karışık ormanlarda yaşayan, böcek ve böcek larvalanyla beslenen bir tür.

Yellow brass : Sarı pirinç.

Yellow belt : Sarı kuşak. Sarı kemer. Dövüş sanatlarının çoğunda düşük kategori veya derece.

Yellow book : Sarı kitap. (fransa'da) sarı kabı olan resmi devlet yayımı.

İngilizce Yellow Türkçe anlamı, Yellow eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Yellow ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Contorted : Bükülmüş. Bükük. Normal şekil ve görüntüsü bozulmuş. Eğri büğrü. Kıvrık. Bükülen. Çarpıtılmış. Biçimsiz. Saptırılmış.

Canary yellow : Kanarya erngi. Kanarya sarısı. Açık sarı renk. Auramine o.

Green eyed : Yeşil gözlü. Yeşil tonlarda gözleri olan. Gıpta eden. Haset. Kem gözlü.

Cowardly : Yüreksizce. Korkakça. Yüreksiz. Cesaretsiz. Namert. Tabansız. Kansız. Alçakça.

Currish : Aşağılık. Aşağılık adamla ilgili. Kaba. Kavgacı. İt gibi. Huysuz. Hırıltılı. Terbiyesiz.

Straw : Kukla. Zerre. Ekin sapı. Hasır. Pipet. Olgunlaşmış otsu bitkilerden tohum ayrıldıktan sonra kalan ürünün öğütülmüşü, materyalin kaynağı ürünün öğütülmüşü. Saz. Önemsiz şey. Kamış çubuk. Saman.

Dastard : Adi kimse. Aşağılık kimse. Korkakça. Alçak. Alçak herif. Alçak kimse.

Chromatic : Yarım tonlardan oluşan (müzik terimi). Biyoloji, gitar, kimya, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Renkser. Renge ilişkin olayları ya da nesneleri belirleyen (özdek). içinden geçen güneş ışığını tek renkli bileşenlerine ayıran (özdek). Renklerle ilgili. Renkle ilgili. Kromatik. Renkli. Renközü olan. renksemezin karşıtı. Yarım seslerden oluşan ses dizisi.

 

Saffron : Safran. Süsengiller (ıridaceae) familyasına ait, soğanlı, sonbaharda mor çiçek açan bitkiler. erkek organları toplanıp kurutularak toz haline getirilir ve boyar madde olarak kullanılır. Sarıçiğdem. Safran rengi. Safran renginde. İtboğan.

Yellow synonyms : chromatic colour, chromatic color, orange yellow, greenish yellow, spectral color, pigeonhearted, covered, chickenhearted, enveloped, grudger, chinless, turn pale, cowards, gamboge, jealous, dishonest, yellowed, singe, lily livered, poltroons, poltroon, flavus, brazen, coiled, faithless, rogue, jacketed, grudgers, cravens, pale yellow, envious of, palest, yellowness.

Yellow zıt anlamlı kelimeler, Yellow kelime anlamı

Achromatic : Renksemez. Renksiz; renk meydana getiren en küçük uyartıya duyarsız. Renközü olmayan. (siyah, beyaz ve gri, renksemezdir). renkserin karşıtı. Biyoloji, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Renksiz. Akromatik. Perdesi değişmeyen. Renk değişikliği yapmayan, ışığı renklerine ayırmadan kıran, akromatik, akromatoz.

Achromatic color : Şeffaf.

Yellow ingilizce tanımı, definition of Yellow

Yellow kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : To dye yellow. A bright golden color, reflecting more light than any other except white. Of the color of gold or brass. Being of a bright saffronlike color. Having the hue of that part of the rainbow, or of the solar spectrum, which is between the orange and the green. To become yellow or yellower. Cowardly. Hence, dishonorable. To make yellow. To cause to have a yellow tinge or color. The color of that part of the spectrum which is between the orange and green. As, he has a yellow streak. Contemptible. Mean.