Informative advertising türkçesi Informative advertising nedir

  • İktisat alanında kullanılır.
  • Bilgi verici reklam.
  • Firmanın piyasa payını artırmak amacıyla diğer mallarla açık veya örtülü olarak karşılaştırarak kendi malının özelliği, fiyatı, kalitesi ve satış koşulları hakkında bilgi vererek yaptığı reklam. krş. ikna edici reklam.

Informative advertising ingilizcede ne demek, Informative advertising nerede nasıl kullanılır?

Informative : Öğretici. İstihbari. Bilgi verici. Eğitici. Bilgi. Tanıtıcı. Bilgilendirme amaçlı. Ders verici. Bilgilendirici. Aydınlatıcı.

Advertising : Bildirme. Tüketicilerin zevk ve tercihlerini etkileyerek kendi malına yönelik istemi artırmak amacıyla firmanın yaptığı satış artırıcı etkinliklerden biri. krş. ikna edici reklam, bilgi verici reklam. Reklam işi. Seyircinin, bir tiyatronun oynadığı yapıta ilgisini sağlamak amacıyla, duvar duyurusu, gazete, radyo ve televizyon gibi iletişim araçlarıyla yapıtı tanıtma işi. Duyurma. Tanıtıcılık. İlan. İlancılık. İlan etme. Tanıtım.

Informative message : Bilgilendirici ileti.

Informative prior : Bilgilendirici öncül. Bilgi verici önsel.

Informatively : Yönlendirici bir şekilde. Yol gösteren bir şekilde. Öğretici bir şekilde. Eğiten bir şekilde. Bilgi veren bir şekilde.

Informativeness : Öğreticilik. Bilgi sağlayıcı olma durumu. Yol göstericilik. Yönlendiricilik. Bilgi vericilik. Bilgilendirebilirlik. Eğiticilik.

 

İngilizce Informative advertising Türkçe anlamı, Informative advertising eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Informative advertising ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

A type mutual funds : A tipi yatırım fonu ortaklığı. Ağırlıklı olarak hisse senetlerinden oluşan ve iç tüzüklerinde (esas sözleşmelerinde) asgari sınırları belirtilmek koşuluyla, portföy değerinin en az % 25’ini özelleştirme kapsamına alınan kamu iktisadi teşebbüsleri dahil türkiye’de kurulmuş ortaklıkların hisse senetlerine bağlanmış olan uzun vadeli yatırım fonu. A tipi yatırım fonu.

A shift in individual demand : Bireysel istem kayması. Bir tüketicinin bir mala olan istemini etkileyen fiyat dışındaki diğer değişkenlerde ortaya çıkan bir değişme sonucu bireysel istemin artması veya azalması, diğer bir deyişle bireysel istem eğrisinin sağa (yukarıya, kuzeydoğuya) veya sola (aşağıya, güneybatıya) kayması.

A shift in supply : Üreticilerin mal sunumunu etkileyen fiyat dışındaki değişkenlerde ortaya çıkan değişme sonucu sunumun artması veya azalması diğer bir deyişle sunum eğrisinin sağa (aşağıya, güneydoğuya) veya sola (yukarıya, kuzeybatıya) kayması. krş. sunumun sağa kayması, sunumun sola kayması. Sunum kayması.

Ability to pay approach : Güç yaklaşımı. Bireylerin, devlet harcamalarının finansmanına, elde ettikleri gelir düzeyiyle orantılı olarak vergilendirilmeleri yoluyla katılmalarını ifade eden ve adam smith tarafından geliştirilen vergileme yaklaşımı. krş. yararlanma yaklaşımı.

 

Abnormal budget : Olağan bütçeden ayrı bir belge olarak hazırlanan ve kabul edilen, her yıl tekrarlanmayan ve olağanüstü nitelik taşıyan harcama ve gelirleri gösteren özel bir bütçe. Olağanüstü bütçe.

Abolition of forced labour convention : Zorla çalıştırmanın yasaklanması sözleşmesi. Zorla ya da zorunlu çalıştırmanın herhangi bir biçiminin siyasal zorlama ve eğitme, siyasal ya da ideolojik görüşlerin açıklanması nedeniyle cezalandırma, işgücünü harekete geçirme, çalışma disiplinini sağlama, ayrımcılık ve işbırakımını, katılanları cezalandırma aracı olarak kullanılmasını yasaklayan, 1957 yılında kabul edilen temel uluslararası çalışma sözleşmelerinden birisi.

Abnormal budget expenditures : Olağanüstü bütçenin giderleri. Olağanüstü bütçe gideri.

A group shares : Şirkete sonradan ortak olanlardan farklı olarak, şirketin ilk kurucularına genellikle kara iştirak ve oy kullanmayla ilgili haklar veren ayrıcalıklı hisse senedi türü. A grubu hisse senedi.

A change in demand : Tüketicilerin bir mala olan istemini etkileyen fiyat dışındaki diğer değişkenlerde ortaya çıkan bir değişme sonucu istemin artması veya azalması diğer bir deyişle istem eğrisinin sağa (yukarıya, kuzeydoğuya) veya sola (aşağıya, güneybatıya) kayması. İstem kayması.

Ability rent : Özel yeteneklere sahip olan kişilerin üretime katkılarının üstünde elde ettikleri kazanç fazlası. krş. kıtlık rantı. Yetenek rantı.

Informative advertising synonyms : abnormal budget receipts, a change in individual demand, a shift in demand, a pass through certificate, ability to pay principle, a change in supply.