Aden nedir, Aden ne demek

Teknik terim anlamı:

Salgı yapan organ, bez.

Aden hakkında bilgiler

Aden, Yemen'de bir şehir. Aden Körfezi'nin kıyısında bulunur ve Babü'l Mendep'in 170 km kadar doğusundadır. Aden'in antik ve doğal limanı, bugün bir kıstakla anakaraya bağlanan bir yarımada oluşturan sönmüş bir yanardağın kraterinde yer alır. Günümüzdeki liman ise yarımadanın diğer tarafındadır. Şehirde Aden Üniversitesi ve ülkenin ikinci büyük havaalanı olan Aden Uluslararası Havaalanı yer alır. Aden, Aden Körfezi'ne de ismini verir. Aden, birleşmeden önce Güney Yemen'in başkentiydi. Günümüzde şehir bir serbest bölgedir.

Aden kısaca anlamı, tanımı

Aden ülseri : Deri layşmanyozisi

Adeniform : Bez biçiminde olan.

Adenilat : Adenozin monofosfat.

Adenilat siklaz : Adenozin monofosfatı (AMP) halkasal adenozin monofosfata (cAMP) çeviren enzim. Adenozin monofosfatı döngüsel adenozin monofosfata çeviren ve hücre zarının iç yüzeyinde bulunan bir enzim.

Adenilik asit : Adenin ribonükleotidi.

Adenililtransferaz : Bir nükleotidiltransferaz enzimi. Koenzim A üretimi ve NAD üretimi sırasında AMP’ın yapıya katılmasını sağlayan enzim.

Adenin : Nükleik asitlerin yapısında bulunan azotlu bir pürin. Adenozin nükleositin, adenozin trifosfatın (ATP), nikotinamit adenin dinükleotidin (NAD), nikotinamit adenin dinükleotit fosfatın (NADP), flavin nükleotit, flavin adenin dinükleotit (FAD) ve flavin mononükleotidin (FMN) yapısında bulunan azotlu bir baz. Adenozin nükleositin, adenozin trifosfatın (ATP), adenozin difosfatın (ADP), (AMP), nikotinamit adenin dinükleotitin (NAD), nikotinamit adenin dinükleotit fosfatın (NADP), flavin nükleotitin, flavin adenin dinükleotitin (FAD), flavin mononükleotitin (FMN) ve nükleik asitlerin yapılarında bulunan azotlu bir pürin bazı. Nükleik asitlerin, adenozin trifosfat, nikotinamit adenin dinükleotit, nikotinamit adenin dinükleotit fosfat ve flavin adenin dinükleotidin yapısına giren bir pürin bazı.

 

Adenin fosforibozil transferaz : Pürin kurtarma yolunda görev alan, adeninden adenozin monofosfat oluşturan transferaz sınıfından bir enzim, APRT.

Adenin nükleotit translokaz : Mitokondri iç zarında bulunan, sitoplazmadaki ADP’ın mitokondri matriksine girmesini ve buna karşılık ATP’nin matriksten sitoplazmaya geçmesini sağlayan taşıma sistemi.

Adenitis : Adenit. Bir bezin yangısı.

Adenoblast : Embriyonal gelişim sırasında bez dokusunu oluşturacak olan öncü hücrelerden her biri, embriyonal bez hücresi. Ana bez hücresi. Embriyonik bez hücresi.

Adenohipofiz : Hipofiz bezinin birçok hormonun salgılandığı sinirsel olmayan bez bölgesi. Birçok hormonun salgılandığı, iki loplu hipofiz bezinin sinirsel olmayan ön lobu. Hipofiz ön lobu.

Adenohipofiz hormonları : Hipofiz ön lop hormonları.

Adenoid : Boğaz bölgesindeki bademcikler. Boğaz bademciklerine ait olan. Beze benzeyen veya onu andıran.

Adenoid kistik karsinom : Adenokistik karsinom.

 

Adenoit : Nazofarinksde bulunan lenfoit bez. Beze benzeyen.

Adenokanser : Adenokarsinom.

Adenokarsinom : Bez dokusundan köken alan veya içerisinde tanınabilir özellikte bez dokusu içeren, kedi, köpek ve kısraklarda daha çok memelerde rastlanan kötücül tümör, adenokanser.

Adenokistik karsinom : Bantlar veya silindirler hâlinde hiyalinize veya müsinöz bir stromayla birbirinden ayrılmış epitel hücre kordonları içeren, yavaş gelişen, sıklıkla tükürük bezlerinde görülen kötücül tümör, adenoid kistik karsinom, silindrom.

Adenokondrom : Bez ve kıkırdak doku elemanlarından oluşan iyicil tümör.

Adenokrom : Böbrek üstü bezinin renkli kısmı veya böbrek üstü bezinin kabuğu, sürrenal korteks.

Adenolenfom : Epitel hücreleri ve lenfoid hücrelerden oluşan, tükürük bezinin kistik boşluklar içeren iyicil tümörü, kistadenom lenfozum, Warthin tümörü.

Adenolipom : Bez ve yağ doku elemanlarından oluşan iyicil karışık tümör.

Adenom : Genellikle iyi huylu olan ve epitel dokusunda, özellikle bez ve bez benzeri yapılarda oluşan tümör. Adenoma. Genellikle iyi huylu olan ve epitel dokusunda, özellikle bez ve bez benzeri yapılarda oluşan tümör, adenoma. Dış ve iç salgı bezi organlarının kanal veya salgı hücrelerinden köken alan, çevre dokulardan kesin sınırla ayrılmış iyicil bez tümörü.

Adenoma : [Bakınız: adenom]. Adenom.

Adenomatoid : Adenoma benzeyen, adenomu andıran.

Adenomatozis : Bez epitelinden köken almış çok sayıda iyicil tümör oluşması.

Adenomatöz : Adenoma ait olan.

Adenomatöz allantois displazisi : Kısraklarda yavru zarlarından allantoiste, çoğunlukla göbek kordonu çevresinde, çok sayıda, sert, sarımsı-kahverenginde, 1-5 santimetre çapında bez epitellerinin üremesinden kaynaklanan düğümcüklerin ve plakların oluşumuyla belirgin, patolojik değişim.

Adenomatöz bağırsak hiperplazisi : Domuzların bağırsak adenomatozisi.

Adenomer : Bez bölümü, salgı boşluğu, bezin etkin bölümü.

Adenomiyofibrom : Bağ dokunun, bez ve kas dokusu içeren iyicil tümörü.

Adenomiyozis : Bir yapılış bozukluğu veya bezlerin tümöral olmayan üremeleri sonucu bir organ veya dokunun mukozasındaki bezlerin kas tabakasında yer alması veya bezlerin kas tabakasına sızması veya yer değiştirmesi.

Adenosel : Kistadenom.

Adenosit : Herhangi bir bezin salgı hücresi.

Adenosklerozis : Lenf bezi veya tükürük bezlerinin bağ doku artışı nedeniyle sertleşmesi.

Adenoviridae : [Bakınız: adenovirüsler]. Adenovirüsler.

Adenovirüs enfeksiyonları : Birçok hayvan türünden, virülensleri ve doku tropizmleri farklı Adenovirüsler tarafından oluşturulan, ancak çoğunlukla solunum yollarında ve bağırsaklarda patolojik değişimlere neden olan, genellikle bağışıklık yetersizliği durumlarında görülen enfeksiyonlar.

Adenovirüsler : İki iplikli DNA' sı olan virüs grubu; hayvanlarda bazı tümörlere sebep olan, 70-90nm çapında, 252 kapsomerden oluşan ikozahedral bir protein kılıf içinde düz bir DNA çift heliksi kapsayan, birçok serotipleri patojen olan, adenovirüs tip II insan dahil memelilerde solunum yolu enfeksiyonlarına sebep olan virüsler. Hayvanlarda bazı tümörlere neden olan, boyutları 70-90 nm ve çift zincirli DNA molekülüne sahip virüsler, Adenoviridae. Pek çok canlı türünde, genellikle üst solunum sisteminde, gizli seyirli enfeksiyonlara neden olan, çift iplikli DNA genom yapısına sahip ve yaklaşık 70 nm büyüklükte virüslerin oluşturduğu virüs ailesi, Adenoviridae.

Adenovirüslerle ilişkili virüsler : Parvoviridae ailesinin dependovirüs cinsinde bulunan ve çoğalmaları için Adenovirüslerin yardımına gereksinim duyan virüsler.

Adenozin : Bir pürin bazı olan adeninin riboz ya da deoksiriboz şekerine bağlanması ile oluşan nükleosit. Bir pürin bazı olan adeninin riboz veya deoksiriboz şekerine bağlanmasıyla oluşan nükleosit. Bir pürin bazı olan adeninin riboz şekerine bağlanmasıyla oluşan nükleosit.

Adenozin deaminaz : Pürin nükleotitlerin yıkım yolunda AMP’ı IMP’a veya adenozini inozine katalize eden, eksikliğinde bağışıklık yetersizliğine yol açan enzim.

Adenozin difosfat : Peş peşe iki fosfat grubunun bağlandığı, adenozini taşıyan nükleotit. Enerji taşıma reaksiyonlarında önemli olup adenozin trifosfata (ATP) dönüşen, fotosentez ile oksidatif fosforilâsyon olaylarında adenozin trifosfattan oluşan nükleotit. Genellikle şekeri riboz olanlar ATP ile, deoksiriboz olanlar dATP ile gösterilir. Enerji taşıma reaksiyonlarında önemli olup adenozin trifosfata (ATP) dönüşen, genellikle şekeri riboz olanlar ADP ile deoksiriboz olanlar dADP ile gösterilen, peş peşe iki fosfat grubunun bağlandığı, adenozin taşıyan bir nükleotit. Adenin, riboz ve iki fosfat grubu kapsayan nükleotit. ATP’nin hidroliziyle oluşur, oksidatif fosforilasyon ve substrat düzeyinde fosforilasyonla ATP’ye geri dönüştürülür. Kan pulcuklarının kümeleşmesine neden olan madde, ADP.

Adenozin monofosfat : ATP veya ADP'nin hidrolizle parçalanması sonucu serbest enerji vererek meydana gelen bir nükleotit; adenozinin şekerfosfat esteri. Şekeri riboz olanlar AMP, deoksiriboz olanlar dAMP olarak gösterilir. Şekeri riboz olanlar AMP, deoksiriboz olanlar dAMP olarak gösterilen, ADP veye ATP’nin hidrolizle parçalanması sonucu serbest enerji vererek meydana gelen bir nükleotit, adenozinin şekerfosfat esteri. Adenin, riboz ve bir fosfat grubu kapsayan nükleotit. ATP veya ADP’nin hidrolizle parçalanması sonucu serbest enerji vererek meydana gelen bir nükleotit, adenilat, AMP.

Adenozin trifosfat : Peş peşe üç fosfat grubu taşıyan riboz şekerine bağlı adenozinden oluşan bir nükleotit. Riboz şekeri yerine deoksiriboz bulunduğu durumda dATP oluşur. Enerji yüklü olan bu molekül enerji kaynağı olarak, bütün canlıların metabolik reaksiyonlarında fotosentez ve oksidatif fosforilâsyon sırasında adenozin difosfata (ADP) dönüşerek enerji ve fosfat (Pi) ve adenozin monofosfata (AMP) dönüşerek enerji ve pirofosfat (PPi) verir. Bütün canlıların metabolik reaksiyonlarında, fotosentez ve oksidatif fosforilasyon sırasında adenozin difosfata dönüşerek enerji ve fosfat, adenozin monofosfata dönüşerek de enerji ve pirofosfat veren, genellikle şekeri riboz olanlar ATP ile deoksiriboz olanlar dATP ile gösterilen, peş peşe üç fosfat grubu taşıyan riboz şekerine bağlı adenozinden oluşan bir nükleotit. Hücrede kimyasal enerjinin saklandığı ve serbestlendiği bir organik molekül ve nitrojenli bir baz olan adenin, bir pentoz şeker olan riboz ve üç fosfat radikalinden oluşan bir nükleotit, ATP. Son iki fosfat radikali moleküle yüksek enerjili çok kararsız olan fosfat bağlarıyla bağlıdır ve bu bağlar hücresel reaksiyonları yürütmek için enerji gerektiğinde hemen parçalanabilir. Adenozin trifosfatın hidrolizi sonucu açığa çıkan serbest enerji; ribozomlarda protein üretiminin yapılması, hücre zarındaki aktif taşınmada ve kas kasılması gibi mekanik işlerde kullanılır.

Adenozin trifosfataz : Adenozin trifosfatı (ATP) adenozin difosfat (ADP) ve ortofosfata (Pi) hidrolizleyen enzim. Çıkan serbest enerji organizmada mekanik iş olarak, kasta, enzim reaksiyonlarında, zardan iyon taşınmasında kullanılabilir. Aynı zamanda mitokondrideki kapling faktör 1'in bir parçası olup ADP+Pi = ATP şeklinde ters reaksiyonu katalizler. ATP sentetaz. Adenozin trifosfatı adenozin difosfat ve ortafosfata hidrolizleyen enzim, ATP sentetaz, ATPaz. Genellikle enerji gerektiren bazı reaksiyonlarda adenozin trifosfatı, adenozin difosfat ve ortofosfata hidrolize eden enzim, ATPaz.

Aminoaçil adenilat : [Bakınız: aminoasil adenilat]. Aminoasil adenilat.

Aminoasil adenilat : Yüksek enerjili bir bileşik. Protein sentezinde bir amino asit ile onun tRNA adaptörü arasında kovalent bağ teşekkülünde aracı olan aktive edilmiş bir bileşik. Aminoaçil adenilat. Protein sentezinde bir aminoasitle onun tRNA adaptörü arasında kovalent bağ oluşumunda aracı olan aktive edilmiş yüksek enerjili bir bileşik, aminoaçil adenilat.

Asinik hücre adenokarsinomu : Asinöz karsinom.

Bağırsak adenokarsinomu : Kıvrım bağırsak adenokarsinomu.

Bronş adenomu : Bronşiyal bez adenomu.

Bronşiyal bez adenomu : Bronşların yüzey epitelinden veya bronş müköz bezlerinden köken alan ve çoğunlukla lümene doğru parmak biçiminde gelişmeler gösteren, 2-4 santimetre çapında iyicil tümör, bronş adenomu.

Dideoksi adenozin trifosfat : Deoksiribozun üçüncü karbonunda hidroksil grubu bulunmayan modifiye edilmiş adenozin trifosfat. Dideoksi ATP.

Domuzların bağırsak adenomatozisi : Sütten yeni kesilmiş domuzlarda, şiddetli iştahsızlık, kilo kaybı ve bağırsaklardaki bezlerde adenomatöz değişiklikler ve villus atrofisiyle belirgin hastalık, adenomatöz bağırsak hiperplazisi. Campylobacter mucosalis ve Campylobacter hyointestinalis patolojik değişimlerin oluşumunda sorumlu tutulmakla birlikte, etken tam olarak ortaya konamamıştır.

Domuzların streptokok adenitisi : Streptokok adenitisi.

Döl yatağı adenomiyozisi : Döl yatağında miyometriyumun kas demetleri arasında endometriyum bezlerinin bulunması. Doğuştan veya endometriyum hiperplazisinin bir sonucu olarak en çok köpek, kedi ve sığırlarda görülür.

Döngüsel adenozin monofosfat : Adenozin monofosfatta şekerin 5ı karbonuna bağlı fosforik asidin adenilat siklaz aracılığıyla ribozun 3ı karbonuna bağlanmasıyla meydana gelen, hormon ve benzerleri maddelerin fonksiyonlarına aracılık eden bir nükleotit, siklik AMP, cAMP, halkasal adenozin monofosfat. İkinci haberci olarak çeşitli metabolik yolların düzenleyicisi olan önemli bir molekül.

Embriyonel adenosarkom : Nefroblastom.

Epididimis adenomiyozisi : Epididimis mukozasındaki bezlerin kas tabakasına yayılması. Yaşlı köpeklerde ve tosunlarda, kronik östrojenik uyarımlardan kaynaklanır ve spermatik granülomlara neden olur.

Flavin adenin dinükleotit : Bazı oksidatif enzimlere (flavoprotein) prostetik grup olarak bağlanan, metabolik reaksiyonlarda elektron taşıyıcı olarak görev yapan riboflavinin bir türevi; önemli bir koenzim. FAD şekli oksitlenmiş, FADH2 şekli indirgenmiş halidir. Riboflavinin bir türevi olup bazı oksidasyon-redüksiyon reaksiyonlarında hidrojen atomları ve elektronların taşıyıcısı olarak işlev gören önemli bir koenzim, FAD.

Granülomlu boyun adenitisi : Domuzlarda boyun bölgesi lenf yumrularının granülom oluşumuyla belirgin yangısı. Mezbahada rastlantısal olarak karşılaşılan bir bulgudur. Genellikle Rhodococcus equi izole edilir.

Halkasal adenozin monofosfat : Adenozin monofosfatta, şekerin 5' karbonuna bağlı fosforik asidin adenilat siklaz aracılığı ile ribozun 3' karbonuna bağlanması ile meydana gelen bir nükleotit. Bezlerin hormonal kontrolünde, hücreler arası haberleşmede, kanser hücrelerinde ve çok çeşitli hücre aktivitesinde önemli rolü olan, çeşitli metabolik olaylarda ikinci haberci molekül olarak kullanılan bir molekül. Siklik adenozin mo-nofosfat, halkasal AMP. Döngüsel adenozin monofosfat.

Hepatohücresel adenom : Karaciğer parenkim hücrelerinden köken alan, genellikle tek, kesin sınırlı iyicil tümörü.

Hipofiz adenomu : Hipofiz bezinin iyicil tümörü. Böbrek üstü bezinin kabuğunda çift taraflı hipertrofiye ve hiperplaziye neden olur.

İnterstisyel hücre adenomu : İntersitisyel hücre tümörü.

Kıvrım bağırsak adenokarsinomu : Genellikle kıvrım bağırsakta veya nadiren diğer ince bağırsak bölütlerinde bağırsak bezlerinden köken alan, 0.5-1.0 cm çapında, serozal yüzeylerde ise karnabahar benzeri üremelerle belirgin, belli ülkelerde genellikle 5 yaşındaki veya daha yaşlı koyun ve sığırlarda genellikle kesimde rastlantısal olarak görülen kötücül tümör, bağırsak adenokarsinomu. Sadece belli bölgelerde tümörün çok görülmesinin nedeni kesin olarak bilinmemekle birlikte eğrelti otu tüketimiyle ilişkilendirilmiştir.

Kistik adenokarsinom : Kistadenokarsinom.

Kistik adenom : Kistadenom.

Kolanjiyohücresel adenom : Özellikle yaşlı köpek ve kedilerde görülen safra kanalı epitel hücrelerinden köken alan iyicil tümör.

Koyunların akciğer adenomatozisi : Koyun ve keçilerde görülen, kronik seyirli, D tipi retrovirüslerin oluşturduğu, akciğerleri normalin birkaç katı kadar büyümesi, ağırlaşması ve klinik olarak solunum güçlüğüyle ve egzersiz dayanıksızlığıyla belirgin bulaşıcı, çok sayıda, düşük dereceli karsinom özelliklerini gösteren bronşiyoloalveoler tümör oluşumuyla belirgin viral enfeksiyon, jaagsiekta, pulmoner adenomatozis, akciğer karsinomatozisi.

Kötücül pleomorfik adenom : Önceden varolan pleomorfik adenomdan köken alan kötücül epitel tümörü.

Langerhans adacıkları adenomu : İnsulinom.

Nikotinamit adenin dinükleotit : Nikotinamit, adenin, iki riboz ve iki fosfat grubundan oluşan önemli bir koenzim. Bütün canlı hücrelerde bulunan, hidrojen alıcı olarak hareket eden ve NADH'ye indirgenen, hücrede önemli bir indirgeyici güç olarak bulunan, oksidatif fosforilâsyonda elektron taşıyıcısı olarak görev yapan bir madde. Bazı oksidasyon-redüksiyon reaksiyonlarında hidrojen atomları ve elektronların taşıyıcısı olarak işlev gören koenzim, NAD.

Nikotinamit adenin dinükleotit fosfat : Bir fosfat grubunun NAD'ye eklenmesi ile oluşan bir koenzim. Bütün canlı hücrelerde bulunan, özellikle biyosentez yolunda hidrojen (elektron) alıcı gibi davranan ve NADPH'ye indirgenen ve hücrede önemli bir indirgeyici güç olarak bulunan bir madde. Bazı oksidasyon-redüksiyon reaksiyonlarında hidrojen atomları ve elektronların taşıyıcısı olarak işlev gören koenzim, NADP.

Paratrikiyal adenom : Apokrin ter bezinden köken alan iyicil tümör. Kistik ve papiller tipleri vardır.

Pick tübüler adenomu : Androblastom.

Picktestiküler adenomu : Androblastom.

Pulmoner adenomatozis : Koyunların akciğer adenomatozisi.

S adenozil metiyonin : Adenozin ve metiyoninden oluşan ve biyosentez reaksiyonlarında başlıca metil grubu vericisi olan bileşik.

S adenozilmetiyonin : Transmetilaz reaksiyonlarında metil grubu vericisi, SAM.

Sebaseöz adenitis : Yağ bezleri yangısı.

Sebaseöz adenom : Yağ bezi adenomu.

Serüminöz bez adenomu : Dış kulak yolundaki bezlerin, genellikle 1 santimetre’den küçük, iyi diferensiye tübüler ve kistik üremelerle belirgin iyicil tümörü.

Sığırlarda adenovirüs enfeksiyonu : Buzağılarda ve besi sığırlarında, ateş, kanlı ishal, merme ve ağız mukozasında konjesyon, ön midelerde ve mayalıkta nekroz, ülser, pnömoenteritis ve keratokonjuktivitisle belirgin adenovirüs enfeksiyonu. Etken damar endotel hücrelerinde yerleşerek trombozlara ve iskemik nekrozlara neden olur.

Silyar adenom : Gözde, siliyar epitelin pigmentsiz iç tabakasından gelişen iyicil tümör.

Streptokok adenitisi : Domuzların, Streptococcus porcinus tip-4 tarafından oluşturulan ve boyun bölgesi lenf yumrularının yangısı, apseleşmesi ve fistülleşmesiyle belirgin bakteriyel hastalık. Köpeklerde de benzer hastalık tablosu küçük salgınlar hâlinde görülür, çene apsesi, domuzların streptokok adenitisi.

Tübüler adenom : Androblastom.

Yağ bezi adenomu : Yağ bezinden köken alan iyicil tümör, sebaseöz adenom. Özellikle yaşlı köpeklerin derisinde ve göz kapağında Meiboman bezinden köken alır.

Adenit : Ak kan bezi yangısı.

Diğer dillerde Aden anlamı nedir?

İngilizce'de Aden ne demek ? : adenoid