Aircraft türkçesi Aircraft nedir

Aircraft ile ilgili cümleler

English: An aircraft carrier can only be destroyed with a tactical nuclear weapon.
Turkish: Bir uçak gemisi ancak bir taktik nükleer silahla yok edilebilir.

English: My friend studies in the aircraft engineering.
Turkish: Arkadaşım uçak mühendisliğinde okuyor.

English: How many aircraft carriers does the US Navy have?
Turkish: Amerikan donanmasında kaç tane uçak gemisi var?

English: Please remain seated until the aircraft arrives at the gate.
Turkish: Lütfen uçak kapıya varıncaya kadar oturmuş olarak kalın.

English: The aircraft crashed because of a pilot error.
Turkish: Uçak bir pilot hatası nedeniyle düştü.

Aircraft ingilizcede ne demek, Aircraft nerede nasıl kullanılır?

Aircraft accident : Uçak kazası.

Aircraft artillery : Uçak topçusu. Uçağa takılmış olan silahlar.

Aircraft cargo manifeste : Yabancı ülkelerden gelen, oralara giden taşıtlarda bulunan malların, bu taşıtların iyeleri, kaptan ya da acenteleri eliyle, gümrük yasalarında belli edilen koşullara göre gümrüğe bildirilmesinde kullanılan belge. a. bk. gerçek yük bildirgesi. Yük bildirgesi.

Aircraft carrier : Uçak gemisi. Uçak taşıyıcı.

Aircraft computer : Uçak bilgisayarı.

 

Aircraft intercommunication system : Uçak dahili konuşma sistemi.

Aircraft electronics : Uçak elektroniği.

Aircraft engine : Uçak motoru.

Aircraft equipment : Uçak teçhizatı. Uçak techizatı. Uçak ekipmanı. Uçak donatısı. Uçak donanımı.

Aircraft factory : Uçak fabrikası.

İngilizce Aircraft Türkçe anlamı, Aircraft eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Aircraft ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Glider : Kayık. Tekne. Elcik. Kayakçı. Planör pilotu.

Helicopters : Helikopterler.

Cabin : Tahdit etmek. Hücre. Uçakta öndeki özel bölüm. Kamara. Pilot kabini. Kabin. Baraka. Kümültü. Kulübe. Kabin veya kamarada yaşamak.

Airbus : Kısa mesafelerde çok sayıda yolcu taşımak üzere tasarlanmış uçak. Hava otobüsü. Airbus. Jet yolcu uçağı.

Cruise missile : Kruz füzesi. Güdümlü nükleer füze. Seyir füzesi. Cruise füzesi.

Nose : Burun. Omurgalı hayvanlarda kısmen koklama sinirlerini taşıyan mukoza zarı ile örtülü bir çift burun boşluğunu içine alan koku alma organı. Burnunu sürmek. Koklamak. Genizden çıkarmak (ses). Uç. Ses vb genizden çıkarmak. Koklayarak bulmak. Koku almak.

Chopper : Motosiklet. Motorsiklet. Ç. Dikuçar. Satır. Balta. Küçük balta. Kısa saplı balta.

Frame : Kurmak. Grandi çubuğu. İskelet. Gövde. Alıcının penceresinden dolayı, bir filmin üzerinde her bir resmin yüzeyini sınırlayan, dikdörtgen oluşturan doğrular. Kare (film için). Çamur atmak. Tesis etmek. Komplo kurmak. Beden.

Gliders : Elcik. Kayık. Kayakçı. Planör pilotu. Tekne.

Craft : Beceri. Kesp. El ile yapmak veya işlemek. Hile. El ile ustalıkla yapmak veya işlemek. Zanaat. Kurnazlık. Sanat. Ustalıkla işlemek. Maharet.

 

Aircraft synonyms : skeletal frame, heavier than air craft, lighter than air craft, stealth aircraft, skin, helicopter, fleet, skeleton, air truck, kite, choppers, bogey, airplane, airship, copter, fuel system, underframe, bogy, flying machine, airships, eggbeater, whirlybirds, eggbeaters, avion, airplanes, whirlybird, copters, aircraft engine, avions, bay, aeros, aeroplanes, cockpit.

Aircraft ingilizce tanımı, definition of Aircraft

Aircraft kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Any device, as a balloon, aëroplane, etc., for floating in, or flying through, the air.