Ants türkçesi Ants nedir

  • Karıncalar.
  • Karınca.
  • Dişi, erkek, işçi gibi, aralarında işbölümü yapmış bireyleriyle, kendilerine özgü bir toplumsal yaşama biçimi gösteren zarkanatlı böcekler familyası. (beş bine yakın türü vardır.).

Ants ile ilgili cümleler

English: Ali tried to get rid of the ants.
Turkish: Ali karıncalardan kurtulmaya çalıştı.

English: Tom has ants in his pants.
Turkish: Tom'un kıçında kurt var.

English: Ali is getting antsy.
Turkish: Ali huzursuz oluyor.

English: We have ants in the kitchen. We need to call an exterminator.
Turkish: Mutfakta karıncalarımız var. Bir yok edici aramamız gerekiyor.

English: Do ants have ears?
Turkish: Karıncaların kulakları var mı?

Ants ingilizcede ne demek, Ants nerede nasıl kullanılır?

Ants in the pants : Huzursuz. Yerinde duramayan. Ayağına diken batmış gibi olmak. Hareketsiz oturamayan. Gergin.

Has ants in his pants : Yerinde duramayan. Heyheyleri üstünde. Kıpır kıpır. İlgilenmesi gereken acil bir meselesi var. Huzursuz.

Have ants in the pants : Götünde kurt olmak. Kıpır kıpır olmak. Huzursuz olmak. Heyheyleri üstünde olmak. Endişeden kıvranmak. Yerinde duramamak. Kurtlu kaşar gibi yerinde duramamak.

Marching ants : Kayar noktalı çerçeve.

Vesps and ants : Zar kanatlılar. Eklem bacaklı hayvanlardan, gerçek eklem bacaklılar (euarthropoda) alt dalının, böcekler (ınsecta) sınıfının, kanatlılar (pterygota) alt sınırından, vücut bölgeleri belirli olarak aynlmış, ağız parçaları ısırıcı ve emici tipte olan, kanatları zar gibi saydam ve az damarlı, gelişmelerinde tüm başkalaşım görülen, sıcak seven genellikle gündüz faaliyet gösteren türleri olan bir takım. badem arısı (cimbex quadrimaculatus), bal arısı (apis mellifera), eşek arısı (vespa crabro), incir eşek arısı (blastophaga psenes), toprak yaban arısı (bombus terrestris), kırmızı orman karıncası (formica rufa) iyi bilinen türleridir. arılar, karıncalar.

 

Accountants : Muhasebeciler. Sayman. Muhasebeci.

Acanthopterygiants : Balıklar (pisces) sınıfının, tükel ağızlılar (teleostomi) alt sınıfının, kemikli balıklar (teleostei) takımının, yüzme keselerinin ağzı kapalı, sırt ve anüs yüzgeç ışınları dikenleşmiş bir alt takımı. barbunyagiller (mullidae), izmaritgiller (sparidae), kaya balığıgiller (gobiidae), kılıç balığıgiller (xiphiidae), kırlangıç balığıgiller (triglidae), levrekgiller (percidae), uskumrugiller (scombridae) iyi bilinen familyalardır. Dikenli yüzgeçliler.

Acid anionic surfactants : Genellikle fosforik asidin birleşimlerinden elde edilen ve gıda temas yüzeyleriyle süt taşıyıcı borularda oluşan kireç tabakasının giderilmesinde kullanılan temizlik maddeleri. Asit anyonik sürfektanlar.

Absolute wants : Salt gereksinim. Yaşamsal açıdan zorunlu olan yeme, içme, barınma gibi gereksinimler.

Abradants : Aşındırma özelliğine sahip. Aşındırma özelliğine sahip malzeme. Aşınmaya neden olan madde. Aşındırıcı.

 

İngilizce Ants Türkçe anlamı, Ants eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Ants ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Liberal arts : Sosyal bilimler. Edebiyat ve beşeri bilimler. Serbest meslekler. Beşeri ilimler. Temel bilimler.

Philology : Dilcilik. Dilbilim. Dil yoluyla toplumun kültürünü inceleyen bilim. Dil bilim. Lisaniyat. Betikbilim. Filoloji.

Trivium : Üç yol ağzı. (orta çağ esnasında) yedi liberal sanatın en düşük üç tanesi (gramer, retorik (belagat) ve mantık). Önemsiz şey.

Bailiwick : Yetki bölgesi. Yetki alanı. Uzmanlık alanı. Şerifin vekilinin yetki bölgesi. Vekilinin yetki bölgesi. Bilgi alanı.

Philosophy : Düşünbilim. Filozofi. Sakinlik. Soyut düşünüş. Dünya görüşü. Kalenderlik. Hikmet. İlm-i hikmet. Evrenin oluşumu, ilk ve son nedenleri, aşkın düzenlilikleri araştıran bilgi dalı. Felsefe.

Ant : Karıncalar familyasından, duyargaları dirsekli, çeneleri güçlü, boyları birkaç milimetre olan ve oldukça kalabalık bir toplum düzeni içerisinde yaşayan zarkanatlı böceklerin genel adı. (solucan arakonakçısı türleri vardır.).

Classicism : Klasisizm. Klasizm. Klasikçilik. Klasik biçime uyma. Klasisizim. Klasik öğrenimi savunma. Klasik öğrenim.

Quadrivium : Astronomi.

Antisemitism : Yahudi aleyhtarlığı. Antisemitistlik. Yahudisevmezlik. Bir ülke halkına genel olarak tanınmakta olan toplumsal ve yasal haklardan yahudi kökenli yurttaşların yararlanmasına sözle ya da eylemle karşı koyma. 2-genel olarak: yahudilerin azınlık olarak bulundukları toplumlarda yahudi ekininin o toplumun gönencine aykırı olduğu gerekçesiyle aşağılanması.

Ants synonyms : classicalism, literary study, performing arts, stemmatics, oriental studies, stemmatology, romantic movement, humanistic discipline, subject field, pismire, occidentalism, discipline, orientalism, linguistics, neoclassicism, study, subject, library science, fine arts, field of study, subject area, emmets, sinology, history, art history, emmet, field, pismires, chronology, english, racism, romanticism, beaux arts.

Ants zıt anlamlı kelimeler, Ants kelime anlamı

Romanticism : Romantizm. Duygusallık. Çoşumculuk. Coşumculuk. Romantik ortam.

Classicism : Klasizm. Klasik öğrenim. Klasisizim. Klasisizm. Klasikçilik. Klasik biçime uyma. Klasik öğrenimi savunma.

Pro : Yandaş. Taraftar. Destekleyen fikir. Bir ölçek sınarının dile getirdiği tutuma katılan ya da olumlu yanıt veren kişi ya da bir sınarı onaylayan görüş, bk. karşı. Yanında. Lehinde. Orospu. Fahişe. Profesyonel.