Arbitrated türkçesi Arbitrated nedir

  • Arabuluculuk aracılığı ile çözülen.
  • Karşılıklı seçilmiş aracılar ile çözülmüş olan.

Arbitrated ingilizcede ne demek, Arbitrated nerede nasıl kullanılır?

Arbitrate : Hakeme gitmek. Aracılık yapmak. Hakem olarak karar vermek. Hakemlik yapmak (iki taraf arasında). Arabuluculuk yapmak. Tarafsız birinin kararına bağlayarak halletmek (meseleyi). Hakeme başvurmak. Anlaşmazlığı çözümlemek. Hakemlik etmek.

Arbitrates : Hakemlik etmek. Hakem olarak karar vermek. Tarafsız birinin kararına bağlayarak halletmek (meseleyi). Hakemlik yapmak (iki taraf arasında). Anlaşmazlığı çözümlemek. Aracılık yapmak. Hakeme başvurmak. Arabuluculuk yapmak. Hakeme gitmek.

Arbitrating : Aracılık yapmak. Tarafsız birinin kararına bağlayarak halletmek (meseleyi). Hakem olarak karar vermek. Hakeme gitmek. Arabuluculuk yapmak. Hakemlik yapmak (iki taraf arasında). Hakeme başvurmak. Hakemlik etmek. Anlaşmazlığı çözümlemek.

Arbitration : Hakem kararıyla çözme. İşçi ve işveren arasındaki bir anlaşmazlığı. Arabuluculuk. Anlaşmazlığın hakem kararıyla çözümü. Hakemlik. Hakeme gitme. Sorunu hakemin çözmesi. Anlaşmazlığın çözümü için hakeme başvurma. Sorunu hakem kararı ile çözme.

Arbitration agreement : Tahkim sözleşmesi. Bağımsız hakem tutmak için yapılan anlaşma. Tahkimnamesi. Tahkim anlaşması. Hakem muahedesi. Arabulucu kabul ederek yapılan anlaşma.

 

Arbitration clause : Tahkim şartı. Arbitraj klozu. Tahkim hükmü. Bir kontratta ilerideki çıkacak olan anlaşmazlıkların arabulucu tarafından çözülmesini gerektiren madde. Tahkim klozu.

Arbitration award : Tahkim kararı. Hakem kararı.

Arbitration of exchange : Döviz arbitrajı. Döviz kuru arbitrajı.

Arbitration committee of department : İşyeri ya da işkolu düzeyinde olup da yalnız bir ilde bulunan işyerlerini ilgilendiren, toplu iş uyuşmazlıklarından işbırakımı ya da işyeri kapatımına karar verilmesi yasasına göre olanaksız bulunan durumlarla iş yasasına göre bu uyuşmazlığı çözümlemek amacıyla görevlendirilen kurul. İş yargıcı kurulu.

Arbitration laws : Tahkim kanunu. Tahkim kanunları. Arabulucu yardımı ile anlaşmazlık çözmeyi düzenleyen kanunlar.

İngilizce Arbitrated Türkçe anlamı, Arbitrated eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Arbitrated ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Liaise : Birlikte hareket etmek. İlişki kurmak.

Negotiate : Geçmek. Müzakerede bulunmak. Başarmak. Akdetmek. Kırdırmak. Devretmek. Ciro etmek (çek veya bono). Görüşmek. Paraya çevirmek. Pazarlık etmek.

Third party : Bilgisayar, ekonomi alanlarında kullanılır. Üçüncü taraf. Üçüncü parti. Üçüncü şahıs. Üçüncü kişi. İki kişi arasında yapılan bağıtlamada söz konusu edilen üçüncü kişi.

Umpire : İki hakemin karara varamaması durumunda karar için üçüncü bir hakemin tayin edilmesi. Alandaki iki hakemden, başhakeme yardımcı olanı. onun verdiği kararlar da kesindir. ancak iki hakem arasında bir anlaşmazlık olduğunda, başhakemin kararına bakılır. Yardımcı hakem. Hakemlik yapmak. Hakem olmak. Üçüncü yargıcı. Yargıcıların uyuşmazlığa düşmeleri nedeniyle bunların arasını bulma ve zorunlulukları çözümleme amacıyla seçilen üçüncü yargıcı. Hakem. Yarışlardaki yanlışları, yönetmelik kurallarına aykırı olayları başyargıcıya bildirmekle görevli yargıcı. Tenis, atletizm, basketbol, ekonomi alanlarında kullanılır.

 

Intercede : Rica etmek. Aracılık etmek. Şefaat etmek. Yalvarmak. Araya girmek.

Mediate : Araya girmek. Tavassut etmek. Aracı olmak. Aracılık etmek. Ara. Vasıta olmak. Arabuluculuk etmek. Ara bulmak. Orta. Dolaylı ilgisi olan.

Intermediate : Meyancı. Orta. Orta derece. Tek kuşak, renkli işlemlerde renkli negatiften sağlanan tek kuşak. (bu kuşak negatif ya da pozitif olabilir. birincisine ara negatifi, ikincisine ara pozitifi denir). Ara mallar. Ortaç. Orta seviye. Arada bulunan. Ara kuşak. Aracı.

Evaluator : Değer biçen kimse. Tahminci. Değerlendirici.

Judge : Hüküm vermek. Yan yargıcı. Hakim. Yarış yargıcısı. Hakemlik etmek. Kanısında olmak. Hakemlik yapmak. Değerlendirmek. Karara varmak. Muhakeme etmek.

Arbiter : Son söz sahibi. Yargıcı. Söz sahibi. Efendi. Uyuşmazlığı çözmekle görevli. Arabulucu. Tarafsız kişi. Hakem. Belirleyici.

Arbitrated synonyms : talk terms, negociate.