Turkish: Kırık test tüpleri, kırık deney şişeleri - Laboratuvarda dikkatsiz öğrencilerin çalışması.
Beakers : Labaratuar bardağı. Deney şişesi. Geniş ağızlı büyük bardak. Geniş bardak. Beher kabı. Büyük bardak. Bardak. Geniş ağızlı kap. Laboratuvar bardağı. Beherglas.
Beaked : Gagalı.
Beaked whales : Ziphiidae. Gagalı balinagiller. Memeliler (mammalia) sınıfının, balinalar (cetacea) takımının, dişli balinalar (odontoceti) alt takımından, ağızları gaga gibi uzamış, alt çenesinde 1-2 diş bulunan, atlantik okyanusu'nda yaşayan bir familya.
Psittacine beak and feather disease : Papağangillerin gaga ve telek hastalığı. Genellikle genç papağanlarda ve otuz beşten fazla papağangil türünde, teleklerde ve tüylerde bakışımlı distrofi sonucu dökülme ve kellikle birlikte gaga ve tırnaklardaki biçim bozukluklarıyla belirgin bir sirkovirüs enfeksiyonu.
Beak : Yargıç (ingiliz ingilizcesi). Biyoloji, veterinerlik alanlarında kullanılır. Okul müdürü (ingiliz ingilizcesi). Dimdik. Büyük burun. Burun. Gaga. Yargıç. Okul müdürü. Öğretmen (ingiliz ingilizcesi).
Beaklike : Gaga gibi. Gagamsı. Gagaya benzeyen.
Beaks : Okul müdürü. Gagalamak. Yargıç. Gaga. Burun. Büyük burun. İbrik ağzı. Hakim. Yargıç (ingiliz ingilizcesi). Kakaç.
Beakier : Çengelli burnu olan. Gagalı. (aşağılayıcı britanya argosu) uzun ve büyük bir burnu olan.
Beakiest : (aşağılayıcı britanya argosu) uzun ve büyük bir burnu olan. Gagalı. Çengelli burnu olan.
Grosbeak : İri gagalı kuş. İspinozgillerden kuş.
Sözcükler, direkt olarak Beaker ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Jar : Didişme. Titretmek. Sinirlendirmek. Sarsılmak. Kavga. Çatlak ses. Kulak tırmalayıcı bir ses çıkarmak. (kulak) tırmalamak. Kavanoz. Şok.
Stoup : Tas. Kutsal su kabı. Maşrapa (isk.). Maşrapa.
Apieces : Tanesine. Adam başına. Her birine. Tanesi. Her biri. Parça başına.
Rummer : Büyük içki bardağı.
Schooner : Bira bardağı. Özellikle sherry içilen büyükçe kadeh. İki direkli yelkenli gemi. Uşkuna. Büyük şarap bardağı. Gulet. Golet. Büyük bira bardağı. İki direkli yelkenli.
Stoups : Kutsal su kabı. Maşrapa. Tas. Maşrapa (isk.).
Steins : Bira bardağı. Büyük bira bardağı.
Steining : Büyük bira bardağı.
Beaker synonyms : beherglass, beherglas, drinking glass, apiece, cups, schooners, rummers, tumblers, glass, per, cup, stein, beakers, tumbler, each.
Beaker kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A large drinking cup, with a wide mouth, supported on a foot or standard.
Sayfa düzgün görüntülenmiyorsa, lütfen sayfayı yenileyin. (F5)
Bu kısımda Beaker kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Beaker ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Beaker anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Beaker ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.