Beakers türkçesi Beakers nedir

  • Beher kabı.
  • Geniş ağızlı büyük bardak.
  • Labaratuar bardağı.
  • Beherglas.
  • Laboratuvar bardağı.
  • Geniş bardak.
  • Bardak.
  • Büyük bardak.
  • Deney şişesi.
  • Geniş ağızlı kap.

Beakers ile ilgili cümleler

English: Broken test tubes, cracked beakers - the work of careless students in the laboratory.
Turkish: Kırık test tüpleri, kırık deney şişeleri - Laboratuvarda dikkatsiz öğrencilerin çalışması.

Beakers ingilizcede ne demek, Beakers nerede nasıl kullanılır?

Beaker : Geniş ağızlı kap. Bardak. Deney şişesi. Büyük bardak. Beher. Kimya, veterinerlik alanlarında kullanılır. Geniş bardak. Beher kabı. Cam, kuvars ya da porselenden yapılmış, sıvı koymaya yarayan yuvak biçiminde kap. Labaratuar bardağı.

Beaked : Gagalı.

Beaked whales : Gagalı balinagiller. Ziphiidae. Memeliler (mammalia) sınıfının, balinalar (cetacea) takımının, dişli balinalar (odontoceti) alt takımından, ağızları gaga gibi uzamış, alt çenesinde 1-2 diş bulunan, atlantik okyanusu'nda yaşayan bir familya.

Psittacine beak and feather disease : Papağangillerin gaga ve telek hastalığı. Genellikle genç papağanlarda ve otuz beşten fazla papağangil türünde, teleklerde ve tüylerde bakışımlı distrofi sonucu dökülme ve kellikle birlikte gaga ve tırnaklardaki biçim bozukluklarıyla belirgin bir sirkovirüs enfeksiyonu.

 

Beak : Kuşların keratinden oluşan, şekli, büyüklüğü, rengi türlere göre değişen bir ağız uzantısı. Ağız. Gaga. İbrik ağzı. Yargıç (ingiliz ingilizcesi). Öğretmen (ingiliz ingilizcesi). Okul müdürü. Büyük burun. Yargıç. Hakim (ingiliz ingilizcesi).

Beakiest : Gagalı. Çengelli burnu olan. (aşağılayıcı britanya argosu) uzun ve büyük bir burnu olan.

Beakier : (aşağılayıcı britanya argosu) uzun ve büyük bir burnu olan. Çengelli burnu olan. Gagalı.

Beaks : Öğretmen (ingiliz ingilizcesi). Burun. Gaga. Gagalamak. Okul müdürü (ingiliz ingilizcesi). Büyük burun. Yargıç. İbrik ağzı. Hakim (ingiliz ingilizcesi). Okul müdürü.

Beaklike : Gaga gibi. Gagaya benzeyen. Gagamsı.

Beakless : Burunsuz. Gagasız.

İngilizce Beakers Türkçe anlamı, Beakers eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Beakers ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Tumbler : Hacıyatmaz. Mandal. Taklacı. Döner boşaltıcı. Su bardağı. Hacı yatmaz. Perendeci.

Brake : Büyük eğreltiotu. Eğleç. Keten tarağı. Fren. İşlemek (keten, kenevir vb.). Durduraç. Fren yapmak. Tokmak. Aracın hızını denetlemeye ya da durdurmaya yarayan aygıt.

High command : Baş kumandanlık. Bir askeri veya başkaca bir otoritenin üst komutası. Üst komuta.

Stoups : Maşrapa (isk.). Tas. Kutsal su kabı. Maşrapa.

Glass : Ayna. Mercek. Cam gibi yapmak. Camlamak. Büyüteç. Cam. Sırça. Cam ile donatmak. Cam eşya.

Supreme headquarters : Üst komuta. En önemli karargah. Başkomutanlık karargahı.

Brake light : Eğleç lambası. Stop lambası. Fren lambası. Durduraç ayaklığına basıldığında yanarak arkadan gelen araçları uyaran ışıtaç. Durma ışıtacı. Sürücü fren pedalına bastığında aracın arkasında yanan ışık. Fren stop lambası.

 

Cups : Kase. Kupa. İçki kadehleri. Fincan.

Steining : Büyük bira bardağı.

Cup : Kavramak. Hacamat etmek. Boynuz çekmek. Ayaktopu karşılaşmalarında birincilik, ikincilik ve üçüncülük gibi dereceleri kazanan takımlara verilen, genellikle gümüş ya da metalden yapılmış vazo biçiminde armağan. Hacamat yapmak. Kupa. Fincan. Çanak gibi yapmak. Şişe çekmek.

Beakers synonyms : automotive vehicle, hydraulic brakes, stoup, tumblers, rome, beaker, rummers, rummer, beherglas, drinking glass, hydraulic brake, brake system, body, motor vehicle, stein, steins, schooners, brake band, stoplight, leadership, schooner.

Beakers zıt anlamlı kelimeler, Beakers kelime anlamı

Beaked : Gagalı.