Bewilder türkçesi Bewilder nedir
- Şaşırtmak.
- Hayrette bırakmak.
- Sersem etmek.
- Zihinsel karıştırmak.
- Apıştırmak.
- Hayret ettirmek.
- Şaşkınlık uyandırmak.
- Allak bullak etmek.
- Hayret uyandırmak.
- Sersemletmek.
Bewilder ile ilgili cümleler
English: Ali found himself bewildered.
Turkish: Ali kendini şaşkına dönmüş buldu.
English: Ali looks bewildered.
Turkish: Ali şaşkın görünüyor.
English: He was bewildered.
Turkish: O şaşırmıştı.
English: Ali looked a little bewildered.
Turkish: Ali biraz şaşkın görünüyordu.
English: He looked bewildered.
Turkish: Şaşkın görünüyordu.
Bewilder ingilizcede ne demek, Bewilder nerede nasıl kullanılır?
Bewildered : Şaşkına dönmüş. Afallamış. Sersemlemiş. Şaşırmış. Şaşkaloz. Şaşkın. Şaşırtılmış.
Bewilderedly : Şaşkınlıkla. Şaşkınlık içinde. Şaşkın şaşkın.
Bewilderedness : Şaşma. Hayret. Şaşgınlık. Kafa karışıklığı. Şaşkınlık. Afallama.
Bewildering : Şaşırtma. Şaşırtıcı. Hayret verici. Sersemletici.
Bewilderingly : Hayrete düşerek. Afallamış bir şekilde. Şaşkınlık yaratarak. Hayrete düşürerek. Afallatarak. Şaşmaya neden olarak. Şaşkınlıkla. Şaşırtıcı bir şekilde. Kafa karışıklığıyla. Afallayarak.
Bewigged : Peruk takan. Peruklu.
Bewilderment : Şaşkınlık. Hayret. Akıl karışıklığı.
Bewig : Peruk takmak.
Bewitched : Sihirli. Afsunlu. Büyülü. Büyülenmiş.
Bewitch : Afsunlamak. Büyü yapmak. Cezbetmek. Kendine bağlamak. Aklını almak. Büyülemek.
İngilizce Bewilder Türkçe anlamı, Bewilder eş anlamlısı
Sözcükler, direkt olarak Bewilder ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Dumbfound : Kal getirmek. Hayretten konuşamaz halde. Şaşkına çevirmek. Aptallaştırmak. Hayretten konuşamaz hale getirmek. Hayretler içinde bırakmak. Serseme çevirmek.
Mystify : Meraklandırmak. Esrarengiz göstermek. Anlaşılmasını güçleştirmek. Gizemli bir hava vermek. Kafasını bulandırmak. Aklını karıştırmak.
Consternate : Endişe sarmak. Korkutmak. Yıldırmak. Engellemek. Dehşete düşürmek.
Bemusing : Sersemletmek (argo terim). Kafasını karıştırmak. Serseme çevirmek.
Dazing : Serseme çevirmek. Göz kamaştırmak. Kamaştırmak. Afallatmak. Büyülemek. Sersemlik. Hayret.
Upset : Başaşağı çevirmek. Üzgün. Bulandırmak. Devrilmiş. Keyfini kaçırmak. Bozulmuş. Sinirli. Bulanmış. Şişirmek. Bozuk.
Vex : Kızdırmak. Canını sıkmak.
Shake up : Silkelemek. Yumuşatmak. Sarsarak uyandırmak. Değişiklik yapmak. Çalkalamak. Gözünü açmak. Çırpmak. Sarsmak. Çalkamak.
Flummoxes : Çuvallatmak. Afallatmak. Kafasını karıştırmak.
Bewilder synonyms : untune, bewilders, confuse, discompose, dumbfounding, mix up, flummoxing, bemuse, befuddles, confound, stupefy, consternating, perplex, baffles, nonplus, bemaze, bamboozle, stump, fuddle, amazes, disconcert, astonish, throw, flabbergasts, gravel, making a mess of, daze, riddle, escape, flummoxed, flummox, dumbfounds, make a mess.
Bewilder ingilizce tanımı, definition of Bewilder
Bewilder kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Or in general, to perplex or confuse greatly. To perplex with mazes. To lead into perplexity or confusion, as for want of a plain path.
Bu kısımda Bewilder kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Bewilder ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Bewilder anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Bewilder ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.