Bossed türkçesi Bossed nedir

Bossed ingilizcede ne demek, Bossed nerede nasıl kullanılır?

Embossed : Kabartma. Gofrajlı. Kabartılmış. Kabartmalı. Kabarmalı işlenmiş. Kabartmalı işlenmiş.

Embossed crepe : Kabartma krep.

Embossed note paper : Gofreli kağıt.

Embossed print : Kabartma baskı.

Embossed stamp : Soğuk damga. Kabartma damga. Kabartma pul.

Bosses : Kabartma. Yönetici. Şişlik. Patron. İşveren.

Embosser : Şekil veren. Kabartan. Kabartmalı basıcı. Kabartma yapan kimse.

Boss eyed : Şaşı.

Boss about : Patron gibi davranmak. Amirlik taslamak. Emirler yağdırmak.

Embossers : Kabartma yapan kimse. Şekil veren. Kabartmalı basıcı. Kabartan.

İngilizce Bossed Türkçe anlamı, Bossed eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Bossed ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Bestridden : Her iki tarafında uzanmak. Üzerine binmek. Ata biner gibi oturmak. Aşmak. Her iki tarafında bulunmak. Her iki yakasında olmak. Bacaklarını ayırarak binmek. Üzerinden geçmek. Hükmetmek.

Relieved : Rahatlatmak. Sıkıntısı hafifletilmiş. Hafifletmek. Kurtarmak. Yardım yapmak. Yatışmış. İçini rahatlatmak. Hafiflemiş. Rahatlamış. İçi rahat etmiş.

 

Chief : Ana. Amir. Belli başlı. Şef. Elebaşı. İdare amiri. Hukuk, sosyoloji alanlarında kullanılır. Reis. Başlıca.

Engagers : Bir anlaşmanın tarafı olan kimse. Bir uğraşın içerisinde yer alan kimse. Sözleşmeye taraf olan. İşveren.

Bossing : Dövmeli kabartma. Kabartma.

Law : Uzay, kimya, sosyoloji alanlarında kullanılır. Doğa olaylarının oluş nedenlerini ortaya koyan ve gelecekteki olayları önceden kestirme olanağı veren bağıntı; newton kanunu, kepler kanunları. Kural. Bilimsel araştırmanın gözlem, varsayım ve deneyimden sonra kurulan basamağı olarak, doğa olaylarının zorunlu oluşum ve gelişimini belirleyici nedensel ilişkiyi açıklayan kural ve genelleştirmeler. Kanun. Fen bilimlerinde kanun. Dava. Yasal çözüm. Olguların zorunlu, doğal gelişimlerini belirleyen temel içsel bağıntı; olgular ya da nesnelerin özellikleri arasındaki nedensel, zorunlu ve durağan (güvenilir) bağlantı. devlet gücünce yerleştirilmiş ve yaptırıma bağlanmış, insan etkinliklerini düzenleyen buyurucu davranış kuralları ve ölçüleri. Hukuk.

Administer : Tatbik etmek. Sağlamak. Tayin etmek. İcra etmek. Vermek (ilaç veya ceza vb). Hizmet etmek. Vermek. Verdirmek.

Be sufficient : Kafi gelmek. Yeterli olmak. Yeterli gelmek. Yetmek.

Bestride : Ayaklarını açıp oturmak. Her iki tarafında bulunmak. Aşmak. Hükmetmek. Üzerinden geçmek. Bacaklarını ayırarak binmek. Ata biner gibi oturmak. Her iki yakasında olmak. Üzerine binmek.

Foremen : Amele başı. Formen. Jüri sözcüsü. Kalfa. Usta. Kolbaşı. Reis. İşçibaşı. Başkan.

Bossed synonyms : posseman, posse comitatus, adhibit, embosses, call the shots, gaffers, etch, headsman, employers, headsmen, bosses, bestrides, losings, hobnail, boss, administrated, emboss, administrates, head workman, dripstone, gaffer, foreman, baas, captain, be enough, police force, headmen, calls the shots, hobnails, relieves, captaining, engrave, big boss.

 

Bossed zıt anlamlı kelimeler, Bossed kelime anlamı

Winnings : Kazanç (para olarak). Kazanılan para. Kumarda kazanılan para. Kazanç.

Unsupported : Destekli olmayan. Desteklenmiyor. Doğrulanmamış. Desteklenmeyen. Mesnetsiz. Desteksiz. Doğrulanmış olmayan. Dayanağı olmayan. Arkası olmayan.

Bossed ingilizce tanımı, definition of Bossed

Bossed kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Also, bossy. Embossed.