Brave türkçesi Brave nedir

  • Cesur.
  • Kızılderili savaşçı.
  • Göğüs germek.
  • Bahadır.
  • Görkemli.
  • Kızılderili savaşçılar.
  • Cesaretle karşı koymak.
  • Cesaretle karşılamak.
  • Kahraman.
  • Meydan okumak.
  • Yiğit.
  • Cesaret göstermek.

Brave ile ilgili cümleler

English: Ali is a brave person.
Turkish: Ali cesur bir kişidir.

English: Ali is a brave skydiver.
Turkish: Ali cesur bir gökyüzüdalıcısıdır.

English: Ali is either brave or very stupid.
Turkish: Ali ya cesur ya da çok aptal.

English: Ali is a brave man.
Turkish: Ali cesur bir adam.

English: Ali was a brave soldier.
Turkish: Ali cesur bir askerdi.

Brave ingilizcede ne demek, Brave nerede nasıl kullanılır?

Brave as a lion : Aslan yürekli.

Brave enough : Yeterince cesur.

Brave man : Aslan. Erkek adam. Mert adam. Yiğit. Er.

Brave men : Kahraman. Cesur adam. Güçlü erkek. Yiğit. Cesaretli erkek.

Brave the elements : Kötü havada dışarıda bulunmak.

Braveries : Görkem. Yiğitlik. Cesaret. İhtişam. Alplık. Dövüşkenlik. Kahramanlık. Mertlik. Şecaat. Babayiğitlik.

Braver : Şahane. Mert. Yürekli. Mürüvvet. Kahraman. Yiğit. Cesur. Görkemli.

Braved : Kızılderili savaşçı. Yiğit. Cesaretle karşı koymak. Cesur. Cesaret göstermek. Görkemli. Bahadır. Göğüs germek. Meydan okumak. Cesaretle karşılamak.

Bravely : Mertçe. Cüretkarca. Yiğitçe. Cesaretle. Cesurca.

 

The peace of the brave : Cesur barış. Suriye devlet başkanı hafız esad tarafından israil ve suriye arasında imzalanacak bir barış anlaşması hakkında kullanılan ifade (iki tarafında vermesi gerekli tavizlerin seviyesine bağlı olarak). Cesaretin barışı.

İngilizce Brave Türkçe anlamı, Brave eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Brave ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Challenges : Reddetmek (hakim veya jüriyi). Zorluklar. Kafa tutmak (argo terim). Davet etmek (düello). Hiçe saymak. Boy ölçüşmek. Tartışmak (doğruluğunu). İtiraz etmek. Havlamaya başlamak. Düelloya davet etmek.

Dared : Cesaret etmek. Cesaretli. Kalkışmak. Cüret etmek. Kafa tutmak (argo terim). Riske girmek.

Challenge : Çoğunlukla, çifteker sporuna emeği geçmiş ya da yurda herhangi bir yolda yararlı olmuş kişileri anma ve yaşatma amacıyla düzenlenen çeşitli yarışlar. Havlamaya başlamak. Düelloya davet etmek. Tartışmak (doğruluğunu). Kafa tutmak (argo terim). Tepki ölçmek veya değerlendirmek. Reddetmek (hakim veya jüriyi). Boy ölçüşmek.

Resisted : Karşı çıkmak. Kafa tutmak. Karşı durmak. Karşı koymak. Direşmek. Göğüslemek. Muhalefet etmek. Dayanıklı olmak. Direnmek.

Spirited : Esprili. Nükteli. Mizaçlı. Cesaretli. Canlı. Güçlü. Heyecanlı. Ateşli. Neşeli.

Valorous : Yürekli. Cesaretli.

Heroical : Epik. Gözü pek. Destansı. Bir kahramanın özelliklerini taşıyan. Kahramanca. Korkusuz.

Bear up : Dayanmak. Katlanmak. Destek olmak. Cesareti elden bırakmamak. Başa çıkmak. Dayanabilmek. Yardım etmek. Neşelenmek.

Valiant : Kuvvetli. Yiğitçe. Yürekli.

 

Brave synonyms : the brave, desperate, de luxe, resists, heros, fulgent, brightest, bardy, chivalrous, stalwart, doughtier, valiants, resolute, courageous, gallant, face, gritty, dauntless, hero, breasting, stouthearted, doughtiest, challenged, bravery, beard, defies, endure, mettlesome, cobby, braver, bearding, bulldogs, ballsy.

Brave zıt anlamlı kelimeler, Brave kelime anlamı

Cowardice : Alçaklık. Namertlik. Ödleklik. Cesaretsizlik. Korkaklık. Çekingenlik.

Afraid : Korkmuş. Korkar.

Cowardly : Cesaretsiz. Yüreksiz. Tabansız. Alçak. Namert. Alçakça. Korkak. Kansız. Korkakça. Yüreksizce.

Brave antonyms : unadventurous, timid, irresolute.

Brave ingilizce tanımı, definition of Brave

Brave kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Bold. One who is daring. To set at defiance. To dare. Courageous. Opposed to cowardly. To defy. A brave person. Daring. As, a brave man. A brave act. Intrepid. To encounter with courage and fortitude.