Breaking up of the ice türkçesi Breaking up of the ice nedir

  • Kış boyunca donan ve buzla tıkanan ırmakların ilkbahar ya da yaz başlarında buzdan kurtulmaları.
  • Buz çözümü.
  • Coğrafya alanında kullanılır.

Breaking up of the ice ingilizcede ne demek, Breaking up of the ice nerede nasıl kullanılır?

Breaking : Kırma. Ufalanma. Bozma. Yanlarında geniş ünlüleri daraltma etkisi yapan bazı ünsüzlerin etkisi altında geniş ünlülerin a > ı, o > u, e > i, ö > ü biçimindeki daralma olayı. bu olay yazı dilindeki bazı örnekler dışında anadolu ağızlarında yaygındır. çağır- > çığır-, az > ız, yeni > yini, varınca > varıncı, oraya > orıya, beyit > biyit, böyük > büyük, ova > uva, sovan > suvan, telefon > telefun, başla-yor > başlıyor, oyna-yor > oynuyor, sürükle-yor > sürüklüyor vb. Meskene tecavüz. Zorla bir binaya girme. Parçalama. (kuyruk veya sıra) kaynak yapma. Zorla girme.

Of : -li. -nin. -dan. -den övünerek bahsetmek. -in. Li. Yüzünden. İle ilgili. Karşı. Hakkında.

The : Belirli durumlarda isimden önce kullanılır. Belirli veya spesifik bir kimse veya şeyi ifade etmek veya tanımlamak için kullanılan betimleyici (gramer). Belgili tanımlık. Belli bir objeyi veya kişiyi veya yeri nitelemek için kullanılır.

Ice : Değerli taş. Buz. Üzerine krema sürmek. Pırlanta. Pasta kaplama şekerlemesi. Buza koymak. Dondurma. Şekerle kaplamak. Buzla kaplamak. Suyun katı biçimi.

 

Tip of the iceberg : Buzdağının tepesi. Daha büyük saklı bir nesnenin küçük ortaya çıkmış bölümü. Buzdağının görünen ucu.

Broke the ice : Buzları kırma. Birbirini tanımayan insanlar arasında oluşan rahatsız edici duyguları geçmişte bırakma.

Breaking up : Ayrılma (sevgiliden). Parçalayan. İlişkiyi bitirme. (çiftlerin) ayrılması. Sevgililerin ayrılması olayı. Ayrılmak. Dağılma. Ayrılma.

Break the ice : Gerginliği azaltmak. Buzları eritmek. Havayı yumuşatmak. Soğukluğu kırmak. Resmiyeti gidermek. Buzu kırmak. İlk defa bir işe girişmek. Birbirini tanımayan kimseler arasındaki rahatsız hissetme durumunu ortadan kaldırmak. Buzları çözmek. Buzları kırmak.

İngilizce Breaking up of the ice Türkçe anlamı, Breaking up of the ice eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Breaking up of the ice ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Age pyramid : Belli bir zamanda, bir ülke, bir kent nüfusunun ya da aynı işle uğraşan bir topluluğun yaş bölünüşünü gösteren çizge. Yaş piramidi.

Agricultural co operative : Tarım kooperatifi. Çiftçilerin tarım yaşamında kurdukları, çeşitli amaçlara yönelik işbirliğine dayanan ortaklık.

Afforestation : Ağaçlandırma. Bir bölgenin ağaçlandırılması. Orman yetiştirme. Türlü nedenlerle yok olmuş eski ormanların eksikliğini gidermek için, elverişli yörelerde, insan eliyle yeni orman alanları yaratma. Ormanlaştırma.

Abandoned meander : Taşkın sırasında sapından koparak bütünüyle akış dışında kalan büklüm. Akmaz.

 

Agricultural specialisation : Tarımsal özelleştirme. Herhangi bir bölgede, yetişme koşulları ve tecim olanaklarının çok elverişli olması nedeniyle, tarımsal girişimlerin bir ya da birkaç ürüne dayandırılması yöntemi.

Aluvial terrace : Akarsu sekisi. Gençleşmeyle güç kazanan akarsuların yataklarını yeniden derinleştirerek koyak tabanı içine gömülmeleri sonunda oluşan ve bu yeni yatağın iki yanında kalan az eğimli, asılı düzlük, bk. gençleşme.

Adventife cone : Bir yanardağ ana konisi üzerinde ikincil bacalardan çıkan lavların oluşturduğu küçük tepecikler. Yan koni.

Abrasion platform : Dalga aşındırması düzlüğü. Dalga aşındırma düzlüğü. Aşınan ve karaya doğru gerileyen bir yalı yarın yerinde oluşan, denize doğru azıcık eğimli yerey.

Aboriginal population : Bir ülkeye başka bir yerden gelerek yerleşmiş kişilerin tersine, birkaç soydan beri orada doğup yaşamış kişilere verilen ad. bk. göçmen nüfus. Yerli nüfus.

Ageing of the population : Nüfus yaşlanması. Doğumların azalması, sağlık koşullarının ve sağlıkbilimsel denetim ve bakımın ileri düzeye ulaşması sonunda ortalama yaşın büyümesi nedeniyle bir ülke ya da bölge nüfusunda yaşlı kişiler oranının artması.

Breaking up of the ice synonyms : altimetric profile, agricultural production, alluvial deposit, agrarian geography, air route, aluvial coast.