Brushed türkçesi Brushed nedir

  • Ovulmuş.
  • Temizlenmiş.
  • Süpürülmüş.
  • Taranmış.
  • Fırçalanmış.

Brushed ile ilgili cümleler

English: Ali brushed a bit of dirt off of his hat.
Turkish: Ali şapkasındaki bir parça kiri fırçaladı.

English: Ali brushed his teeth.
Turkish: Ali dişini fırçaladı.

English: Ali brushed his teeth and washed his face.
Turkish: Ali dişlerini fırçaladı ve yüzünü yıkadı.

English: Ali brushed his teeth and put on his pajamas.
Turkish: Ali dişlerini fırçaladı ve pijamalarını giydi.

English: Ali brushed his hair.
Turkish: Ali saçını fırçaladı.

Brushed ingilizcede ne demek, Brushed nerede nasıl kullanılır?

Unbrushed : Fırçalanmamış. Zımparasız. Süpürülmemiş.

Brusher : Fırçalayan insan veya şey. Fırça makinesi. Fırçacı. Fırçacı veya süpürgeci.

Brushers : Fırçacı. Fırçalayan insan veya şey. Fırça makinesi. Fırçacı veya süpürgeci.

Brushes : Değmek. Sürtünmek. Fırçalamak. Sıyırmak. Süpürmek.

Airbrushes : Sıkıştırılmış hava kullanarak iyi ve kaliteli boyama sıvısı üreten resim aleti. Bir çok bilgisayarda grafik programlarında olan ve hakiki hava fırçayı taklit eden cıhazdır (bilgisayar).

Sagebrushes : Batı abd'nin çorak bölgelerinde bulunan çalı türü.

Brush border : Fırça kenar. Fırçamsı kenarlı. Böbrek epitel hücrelerinin üst yüzeyinde emme yüzeyini genişletmek maksadıyla oluşan, içinde akün filamentlerinden oluşmuş göbek proteinleri bulunan, böcek malpighi tüpü hücreleri gibi bazı özel hücrelerde ise içinde mitokondrilerin de bulunduğu, ışık mikroskobunda fırça kenarı görüntüsü oluşturan, muntazam sıralı mikrovillüs denilen parmak şeklindeki katlanmaların oluşturduğu yapı.

 

Hairbrushes : Saç fırçası. Fırçadaki saçlar.

Brush against : -e sürtünmek. Birine veya birşeye karşı süpürme veya ovalayarak sürme.

Toothbrushes : Diş fırçası. Diş fırçaları.

İngilizce Brushed Türkçe anlamı, Brushed eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Brushed ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Cleaned : Arındırmak. Temizlemek. Arıtmak. Boşaltmak. Parlatmak. Temizlenen.

Whiskered : Bıyıklı. Fırçalanan. Favorili.

Laundered : Kaynağını gizlemek için aracıdan geçmiş (yasa dışı para kaynaklarında olduğu gibi). Yıkanmış ve ütülenmiş. Aklanmış (para). Yıkanmış ve ütülenmiş (elbise). Yakanmış. Kabul edilir hale getirilmiş.

Worsted : Yünlü. Varış ipi. Yün kumaş. Yün ipliğinden dokunmuş. Yünlü kumaş. Kamgarn. Bükülmüş yün. Kamgarn iplik.

Groomed : Göz kulak olunmuş. Bakılmış. İlgilenilmiş.

Sanitised : Sterilize edilmiş olan. Dezenfekte edilmiş. Sterilize edilmiş. Hijyenik hale getirilmiş (ayrıca sanitized). Mikroplardan arındırılmış.

Teazled : Tarakotuyla kabartılmış.

Combed : Taralı. İbikli.

Disinfected : Dezenfekte edilmiş. Dezenfekte edilen. Virüsten arınmış. Temizlenmiş (veri). Dezenfekte. İlaçlı.

 

Excised : Kesip atılmış. Almak. Vergilendirmek. Eksize edilmiş. Vergi koymak. Temizlemek. Eksize. Kesilmiş. Atılmış.

Brushed synonyms : touched, shaggy, scoured, scavenged, purified, wiped off, carded, worsteds, beatified, sanitized, swept, chafed, curried, sanitated, effaced, cleansed, teazeled.

Brushed zıt anlamlı kelimeler, Brushed kelime anlamı

Untouched : Bozulmamış. Rötuşsuz. Ellenmemiş. Bakir. Bakire. Azra. Etkilenmemiş. Dokunulmamış. El değmemiş. El sürülmemiş.

Brushed antonyms : ungroomed.