Buzz around türkçesi Buzz around nedir

Buzz around ingilizcede ne demek, Buzz around nerede nasıl kullanılır?

Buzz : Uğultu. Perdeli çalgılarda sap veya köprü ayarı hatalarından veya perde demirlerinin fazla aşınmasından kaynaklanan, telin titreşimi sırasında üst perde demirlerine çarpması ile oluşan gürültü. Telefon ederek çağırmak. Sinyal ile çağırmak. Uğuldamak. Çınlamak. Alçaktan uçmak (uçak). Vızlamak. Cızırtı. Vızıldamak.

Around : Ötede beride. Etrafta. Yaklaşık. Çevrede. Çevresinde. Arkaya. Sularında. Etrafında. Meydanda. Öteye beriye.

Buzz about : Koşturmak.

Buzz bomb : Patlayıcı ile yüklenmiş ve bomba vazifesi gören pilotsuz jet motorlu uçak (ıı. dünya savaşı'nda almanlar tarafından ingiltere'ye karşı kullanılan silah). Robot bomba.

Buzz off : Toz olmak. Çekip gitmek. Hadi yoluna. Defolup gitmek. Kaçmak. Sıvışmak.

Buzz saw : Daire testere. Dairesel dişli bir bıçaktan oluşan kesici elektrikli alet. Tepsi testere (disk testere).

İngilizce Buzz around Türkçe anlamı, Buzz around eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Buzz around ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Gripes : Sancı. Sızlatmak. Kulunç. Sıkıntı vermek. Dertlenmek. Karın ağrısı nöbeti. Yakalamak. Sancı vermek. Karnını ağrıtmak. Kayığı tutan halatlar.

 

Drones : Parazit. Erkek arı. Haylazlık etmek. Asalak tip. Başkasının sırtından geçinmek. Tekdüze bir sesle aralıksız konuşmak. Tembellik etmek. Monoton bir sesle söylemek. Uzaktan kumandalı uçak.

Drone : Tembel. Monoton bir sesle konuşan kimse. Haylazlık etmek. Parazit. Asalak tip. Uzaktan kumandalı uçak. Başkalarının sırtından geçinen kimse. Asalak. Başkasının sırtından geçinmek. Tekdüze bir sesle aralıksız konuşmak.

Gabble : Anlamsız sesler çıkarmak. Bir nefeste ve anlaşılmadan okumak. Gevezelik etmek. Gevezelik. Laklak. Çabuk ve anlaşılamayacak bir şekilde konuşmak. Çabuk ve anlaşılmaz konuşma. Çabuk çabuk ve anlaşılmaz biçimde konuşmak. Anlaşılmaz bir şekilde konuşmak. Uğultu.

Buzzed : Çınlamak. Telefon ederek çağırmak. Telefon etmek. Fısıldamak. Alçaktan uçmak (uçak).

Hum : Uğultu. (şarkı) mırıldanmak. Mırıldanmak. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Hımlamak. Hımlama. Vızlamak. Vınlama.

Bellyache : Dırdır etmek. Sızlanmak. Şikayet. Dırdır. Karın ağrısı. Şikayet etmek.

Howl : Ürümek. Uğuldamak (rüzgar). Havlamak. Kahkaha atmak. Uluma. İnlemek. İnilti. Ulumak. İnleme. Bağırmak.

Howled : Kahkaha atmak. Bağırma. İnlemek. Havlamak. Uğuldamak (rüzgar). Ürümek. Bağırmak. Ulumak.

Buzz around synonyms : bombinate, griping, bombilate, gabbles, howls, boom, gabbled, buzzes, droned, boomed, gripe, buzz, droning, bellyaches, booms, griped.