Buzzed türkçesi Buzzed nedir

Buzzed ingilizcede ne demek, Buzzed nerede nasıl kullanılır?

Buzzer : Sinyal veren alet. Dızlama ile çalan saat. Elektrik zili. Vızlarzil. Vibratör. İstim düdüğü. Sinyal. Vızıldayan böcek. Sesli ikaz cihazı. Vızıltılı elektrik zili.

Buzzers : Vızıldayan alet. Vızıldayan böcek. Dızlama ile çalan saat. İstim düdüğü.

Buzzes : Telefon etmek. Çınlamak. Alçaktan uçmak (uçak). Vızıldamak. Ayrılmak. Sinyal ile çağırmak. Fısıldamak. Vızlamak. Telefon ederek çağırmak. Konuşmak.

Buzz about : Koşturmak.

Buzz around : Vızıldamak. Vızıldayarak uçuşmak. Uğuldamak.

Buzz track : Ses yolu kullanılmamış kuşak. dolu ses yolu karşıtı. Boş ses yolu. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır.

Buzz off : Toz olmak. Çekip gitmek. Kaçmak. Defolup gitmek. Sıvışmak. Hadi yoluna.

Buzzard : Kuşlar (aves) sınıfının, kartallar (falconiformes) takımından, 50-56 cm kadar uzunlukta, kırmızı, beyaz, kahverengi karışık tüylü, avrupa ve orta doğu asya'da her çeşit ormanlarda yaşayan, yurdumuzun güneyinde yalnız kışın tarla ve çayırlıklarda görülen, kuzeyde ise her mevsim görülen bir tür. Bir tür şahin. Bir tür akbaba. Hindi akbabası. Şahin. Akbaba.

 

Buzz saw : Tepsi testere (disk testere). Dairesel dişli bir bıçaktan oluşan kesici elektrikli alet. Daire testere.

Give someone a buzz : Birisine telefon etmek. Birisine telefon açmak. Birsini telefonla aramak. Birisini telefonla aramak.

İngilizce Buzzed Türkçe anlamı, Buzzed eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Buzzed ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Booms : Gelişmek. Gümlemek. Çıkış yapmak. Gürlemek. Geliştirmek. Fırlamak. Artırmak. Gümbürdemek.

Clanging : Sesli çaldırmak. Metal sesi. Sesli çalmak. Uyaklama. Tıngırdamak. Tınlamak. Çınlama. Şakırdayan.

Mutter : Homurdanma. Mırıltı. Homurdanmak. Fısıltı. Homurtu. Mırıldanmak. Mırıldamak. Söylenmek.

Droned : Monoton bir sesle söylemek. Başkasının sırtından geçinmek. Haylazlık etmek. Asalak. Tekdüze bir sesle aralıksız konuşmak. Tembellik etmek. Tembelce yaşamak. Parazit. Homurdanmak.

Bellyache : Karın ağrısı. Dırdır. Şikayet. Sızlanmak. Dırdır etmek. Şikayet etmek.

Breathe : Soluk alıp vermek. Nefes alıp vermek. Esmek. Hohlamak. Yaşamak. Soluk almak. Solumak. Teneffüs etmek. Nefes almak.

Jingle : Çalmak. Şakırdamak. Şıkırdamak. Şıkırdatmak. Şıngırtı. Basit vezinli şiir. Şıngırdatmak. Tıngırdatmak. Şıngırdamak.

Buzz : Uğultu. Cızırtı. Konuşmak. Vızıltı. Ayrılmak. Gitar, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Sinyal ile çağırmak. Vızlamak.

Dinned : Söyleyip durmak. Şamata. Yankılanmak. Gürültü etmek. Patırtı. Gürlemek. Kafasını şişirmek (argo terim) gürlemek. Gürültü. Tekrar tekrar söylemek.

Buzzed synonyms : bombilate, gabbles, sound, buzzes, boom, whispers, drone, perplexed, gabbled, give a ring, clang, call, whisper, hum, howl, nonplused, clanged, go, call up, roun, gabble, get in touch with, speak low, breathed, phoned, dials, bellyaches, clinks, bombinate, clinked, at a loss, phones, gripe.

 

Buzzed zıt anlamlı kelimeler, Buzzed kelime anlamı

Hairless : Cavlak. Kel. Tüysüz. Saçsız. Dazlak. Cillop. Kılsız.

Buzzed antonyms : unperplexed.