Cocker türkçesi Cocker nedir

Cocker ile ilgili cümleler

English: There are colapsible solar cockers.
Turkish: Katlanabilir güneş ocakları var.

Cocker ingilizcede ne demek, Cocker nerede nasıl kullanılır?

Cocker up : Üzerine titreyerek büyütmek. Özenle yetiştirmek. Bolluk içinde büyütmek.

American cocker spaniel : Amerika’dan köken alan, ingiliz kukırlarla toy grubu spanyel’lerin birleştirilmesi sonucu geliştirilmiş, rengi siyah, alaca ve siyah dışında herhangi bir tek renk olabilen, başı yuvarlak, alınla burnunun birleştiği nokta derin kavisli, kulakları uzun ve sarkık, sırtı geriye doğru hafif inik, kuyruğu kısa ve yukarı doğru kalkık, tüyleri ipek gibi yumuşak, düz veya hafif dalgalı, yumuşak huylu, her zaman için şen, etraflarına neşe saçan, oyuncu, sevimli, tatlı, duygulu ve aşırı derecede itaatkar, inatçılık huyu olmayan, bazıları çok havlayan, eskiden avcılıkta günümüzde ise pet hayvanı olarak kullanılan köpek ırkı. Amerikan kukır spanyeli.

English cocker spaniel : İngiliz kukır spanyeli. Amerikan kukır spanyeli.

According to cocker : Tam. Doğru.

Joe cocker : 1969'da woodstock müzik festival inde sanatçı. ( 1944 doğumlu) ingiliz rock ve blues şarkıcısı.

Cocked : Bir tarafa eğilmiş veya yan yatmış.

 

Cockerel : Kemikli balıklar (teleostei) takımının, izmaritgiller (sparidae) familyasından, 15-20 cm kadar uzunlukta, akdeniz'de yaşayan, eti lezzetli bir tür. İzmarit. Yavru horoz.

Cocked hat : Yanları kalkık üniforma şapkası. Hata üçgeni. Kalkık kenarlı şapka.

Half cocked : Horozu yarı kurulu veya kaldırılmış.

Cockers : Üzerine titremek. Şımartmak. Cocker. Avcı köpeği. Ahbap.

İngilizce Cocker Türkçe anlamı, Cocker eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Cocker ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Do by : Davranmak.

Babying : Aşırı bir özenle bakmak. Yavru. Bebek. Her ihtiyacını karşılamak. Çocuk. Hayvan yavrusu. Bebeksi. Bebek muamelesi yapmak.

Handle : Sıkıştırma kolu. Sıkıştırma milini çeviren kol. Dokunmak. Sap. (meseleyi) ele almak. Taşınabilir alıcıların elde sağlamca tutulabilmesi için altta bulunan çıkıntısı. Başa çıkmak. Tutamak. Ele almak. Kulp.

Dote on : Gözü gibi bakmak. Üstüne titremek. Çok sevmek. Bunamak. Üzerine düşmek. Düşkün olmak. Tutkun olmak. Delicesine sevmek. Deli divane olmak.

English cocker spaniel : Amerikan kukır spanyeli. İngiliz kukır spanyeli.

Chums : Ahbap çavuşlar. Canciğer dost. Yem olarak kullanılan balık parçaları. Oda arkadaşı. Arkadaş.

Featherbed : Kadroyu şişirmek. Nazlı alıştırmak. Kuştüyü yatak. İşverenleri fazla işçi çalıştırmaya zorlamak.

Chum : Kafadar. Oda arkadaşı olmak. Yem olarak kullanılan balık parçası. (yem olarak kullanılan) et veya balık parçaları. Canciğer arkadaş. Dost olmak. Yakın arkadaş olmak. Yem olarak kullanılan balık parçaları. Arkadaş.

 

Cherish : Bağrına basmak. Hatırasında yaşatmak. Yaşatmak (kalbinde). El üstünde tutmak. Aziz tutmak. Şefkat göstermek. Değerli tutmak. Değer vermek. Sevgiyle anmak.

Cocker synonyms : indulge, cocker spaniel, coshering, mollycoddle, cherishing, coddle, buddies, butty, companion, dote, cosset, cherishes, spoil, treat, coddles, coddled, chummed, coddling, dance attendance on, spaniel, compadres, buds, cockers, beggar, cosseting, cosseted, compadre, pamper, bud, brer, cosher, coshers, baby.

Cocker ingilizce tanımı, definition of Cocker

Cocker kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : To indulge. To treat with too great tenderness. To fondle. One given to cockfighting. A rustic high shoe or half-boots. To pamper.