Contaminating türkçesi Contaminating nedir

Contaminating ingilizcede ne demek, Contaminating nerede nasıl kullanılır?

Contaminating comment : Bir görüşmede görüşmecinin, bilgi aldığı konularda yanıtlayıcıları etkileyebilecek açıklaması. Bulaştırıcı açıklama.

Contaminating particle : Pisletici parçacık.

Decontaminating : Arındırmak. Zararlı kimyasal maddeden arıtmak. Temizlemek.

Contamination : Kirlenme (mikrop veya zehir vb ile). Bulaşma. Pislik. Bulaşım. Bir mikrobun, hastalığın ya da bir bakteri veya virüsün diğer bir canlıya dağılması. kontaminasyon. Yabancı kayaçların magma içinde katılaşması. Kirletilme (mikrop veya zehir vb ile). Kirletme (mikrop veya zehir vb ile). Bulaştırma. Kontaminasyon.

Contamination in feeds : Yabani ot, taş, toprak gibi yabancı maddelerin, yemlerde üreyebilen bakteri ve mayaların, ayrıca mantarların salgıladığı mikotoksinlerin, tarla zararlılarında kullanılan pestisit kalıntılarının ve küspelerdeki kimyasal kalıntıların yemleri bulaştırması, yemler içinde fazlaca bulunması olayı. Yemlerdeki bulaşıklık.

Contaminative : Kirletici. Bozulan. Kirlenmeye yatkın olan. Bulaşıcı.

Contaminations : Bulaşım. Atık. Kirletme. Bulaşma. Kirletilme (mikrop veya zehir vb ile). Kirlenme (mikrop veya zehir vb ile). Kirlenme. Kirletme (mikrop veya zehir vb ile). Kirlilik. Pislik.

 

Air contamination monitor : Atmosfer kirlilik monitörü. Havadaki kirlilik sınırı önceden belirlenmiş düzeyi aştığında, uyarıda bulunan aygıt.

Bacterial contamination : Bakterilerin bulaşması. Bakteriyel enfeksiyon. Bakteriyel kontaminasyon.

Contamination meter : Radyoaktif kirlenme ölçüm cihazı. Geiger cihazı.

İngilizce Contaminating Türkçe anlamı, Contaminating eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Contaminating ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Contaminations : Bulaşma. Kirletme (mikrop veya zehir vb ile). Kirlenme. Kirlenme (mikrop veya zehir vb ile). Bulaştırma. Bulaşım. Kirlilik. Pislik. Kirletilme (mikrop veya zehir vb ile).

Defilers : Çevre kirliliğine neden olan kimse veya kurum. Geçit töreninde yer alan kimse. Tek sıra halinde yürüyen kimse. Kirleten kimse. Kötüye kullanan kimse.

Bemired : Pislenmiş. Kirlenmiş. Çamurlanmış. Çamura batmış. Pisletmek. Çamurlamak. Çamura saplanmış. Çamurlu.

Defilements : Kirlilik. Pisletme. İffetsizlik. Bozma. Lekeleme.

Bespreads : Lekelemek. Örtmek. Kaplamak. Saçmak. Bulamak. Yaymak.

Slurring : Ağzında yuvarlamak. İki notayı birleştirmek. Ağzında gevelemek. Leke sürme. Kötü telaffuz etmek. Kötü telafuz etme. Lekeleme. Notaları birleştirerek çalmak. Lekelemek.

Pollutant : Çevre kirletici madde. Kirletici madde. Hava, su ve toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklerinde istenmeyen değişikliklere yol açan, sağlığa, yaşama, insan aktivitelerine veya diğer canlı mikroorganizmalara zarar verebilen yabancı maddeler. Çevre kirletici. Kaza sonucu ya da doğal olarak ürünlere bulaşan, çevreye kaçan ve bunların niteliğini bozan özdek. Çevre kirliliğine yol açan madde.

 

Soiling : Enkoprezi. Bir şeyi kirletme. İrade dışı bir şekilde dışkı yapma. Ahırdaki sığırı yeşim yem vererek besleme (tarım). Dört yaşın üstünde olan çocukların bilerek veya bilmeyerek dışkı yaparak giysilerini kirletmeleri (tıp veya medikal terimi). Dışkı çıkarma. Altına yapma. Lekeleme.

Contaminating synonyms : bedabble, dirtying, bemires, carry, confounder, bedaubing, adulterates, blurs, begrimed, addling, clart, affects, begriming, bemire, befouls, polluters, making dirty, messing, abashing, pollutions, besmearing, alloy, pollutive, affect, polluting, bedaubed, befouling, abash, bespread, abolishes, confounders, begrimes, contamination.

Contaminating zıt anlamlı kelimeler, Contaminating kelime anlamı

Noninfectious : Bulaşıcı olmayan. Bulaşmayan. Bulaştırmayan.

Clean : Almak. Tanzif etmek. Budaksız. Saf. Yıkamak. Katışıksız. Arı. Ruhsatlı. Kusursuz. Yasal.