Crispin türkçesi Crispin nedir

Crispin ile ilgili cümleler

English: When the tempura I make cools down, it immediately loses its crispiness and doesn't taste very good.
Turkish: Yaptığım tempura soğuduğunda, o derhal gevrekliğini kaybeder ve tadı iyi olmaz.

Crispin ingilizcede ne demek, Crispin nerede nasıl kullanılır?

Crispiness : Çıtır çıtırlık. Tazelik. Gevreklik. Çıtır çıtır olma. Körpelik.

Crisping : Kıvrılmak. Gevretmek. Gevrekleştirmek. Buruşmak. Kırışmak. Gevrek. Gevrekleşmek. Kıvırmak. Dalgalandırmak. Çıtır çıtır.

Crispier : Gevrek. Çıtır çıtır. Kırışık. Taptaze ve sulu (meyve veya sebze). Kıtır kıtır. Zinde. Canlandırıcı. Canlı. Taze. Kıvırcık.

Crispiest : Taze. Gevrek. Taptaze ve sulu (meyve veya sebze). Canlandırıcı. Çıtır çıtır. Zinde. Kırışık. Kıtır kıtır. Kıvırcık. Canlı.

Crispily : Kıtır kıtır bir biçimde. Çıtır çıtır bir şekilde.

Crisp tone : Çamurlu ve dağınık olmayan, net ve güçlü gitar tonu. Körpe ton.

Crisped : Kıvırmak. Kırışmak. Gevrekleşmek. Gevrekleştirmek. Gevrek. Kıvrılmak. Hışırdatmak. Çıtır çıtır. Gevretmek. Buruşmak.

Burned to a crisp : Yanıp kül olmuş. Çok pişmiş.

Burn to a crisp : Kömür gibi yakmak.

 

Crisp toast : Kıtır tost.

İngilizce Crispin Türkçe anlamı, Crispin eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Crispin ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Andrew : İskoçya'nın koruyucu azizi. İowa eyaletinde şehir.

Shoemaker : Ayakkabı yapan kimse. Oyuncuların oynadıkları çeşitli rollere uygun kunduraları yapan kişi.

Heelers : Peşini bırakmayan kimse. Adamı. Bir siyasi lider adına seçimde gayret gösteren partili.

Bootmaker : Ayakkabı yapan. Meslek olarak ayakkabı yapan veya tamir eden kimse. Çizmeci. Çizme yapan.

Abidal : Eric abidal (1979 doğumlu). Lyonlu fransız futbolcu.

Alcott : Louisa may alcott (1832-1888). Amos bronson alcott (1799-1888). 1868'de little women (küçük kadınlar) romanını yazan amerikalı romancı. Aşkıncılık akımını savunan öğrenmenin disipline değil zevk ve hayal gücüne dayandırılması gerektiğini açıklayan amerikalı yazar ve öğretmen. Amos bronson alcott'ın kızı.

Albert : Saat zinciri. Köstek. Kansas eyaletinde şehir.

Cordwainer : Ayakkabı imalatçısı.

Crispin synonyms : saint crispin, st. crispin, allan, adamson, aaron, ahikam, abravanel, addison, alans, ade, booteries, abramovitch, abner, abou hatzira, allen, alexander, adolf, shoe seller, aldous, shoeseller, alejandro, abaya, alfred, andy, shoemakers, alexanders, alex, abderhalden, aleksey, shoe store, alban, adalbert, alan.

Crispin ingilizce tanımı, definition of Crispin

Crispin kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Jocularly so called from the patron saint of the craft. A shoemaker.