Deposited türkçesi Deposited nedir

Deposited ile ilgili cümleler

English: Ali deposited 1,000 dollars in his saving account.
Turkish: Ali tasarruf hesabına 1.000 dolar yatırdı.

English: Ali deposited three hundred dollars in his saving account.
Turkish: Ali tasarruf hesabına üç yüz dolar yatırdı.

English: Ali deposited some money in the bank.
Turkish: Ali bankaya bir miktar para yatırdı.

English: Ali deposited some money in his savings account just yesterday.
Turkish: Ali sadece dün tasarruf mevduadına biraz para yatırdı.

English: Ali deposited three thousand dollars in the bank just before closing time.
Turkish: Ali kapanma saatinden önce bankaya üç bin dolar yatırdı.

Deposited ingilizcede ne demek, Deposited nerede nasıl kullanılır?

Deposited metal zone : Bırakıntı metal kesimi. Bırakıntı metal bölgeciği. Metal çökeltisi kesimi.

Deposited moraine : Buzulların, erime bölgesinde bıraktıkları buzul taşları. Yataklanmış moren. Çökeltilmiş buzul taşlar.

Deposited negative : Yapıt hakkı negatifi. Bir film üzerindeki yapıt hakkının korunabilmesi için yapıt hakkı kütüğüne ya da yetkili başka bir kuruluşa sunulan örnek negatif. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır.

 

Be deposited : Tortulaşmak.

Redeposited : Yeniden yatırmak.

Deposit account : Tasarruf hesabı. Mevduat hesabı.

Deposit copy : Devlet nüshası. Çevrilen her filmden devletin ilgili kurumunda saklanmak üzere yetkililere verilmesi zorunlu eşlem. (basmalarda genelleşmiş olan bu işin bazı ülkelerde sinemaya da uygulanması sonucu kullanılan bir terimdir). Derleme sayısı. Basılan bir yapıtın, derleme yasası gereğince ayrılan sayısı. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Derleme eşlemi.

Deposit attack : Bırakıntı yenimi. Birikinti yenimi. Bir metal yüzeyindeki birikinti altında oluşan yerel yenim, bir tür çatlak yenimi. Birikinti korozyonu.

Deposit business : Mevduat işleri.

Deposit box : Kasa. Kiralık kasa. Banka kasası. Emanet sandığı.

İngilizce Deposited Türkçe anlamı, Deposited eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Deposited ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Precipitating : Başlatıcı. Çökelme. Hızlandırmak. Atmak. Tetikleyici. Düşürmek. Yoğunlaşmak (yağış). Yüksekten atmak. Çökeltmek.

Commend : Saygılarını sunmak. Tavsiye etmek. Takdir etmek. Övmek. Tevdi etmek. Salık vermek. Ismarlamak. Saygılar sunmak. Methetmek.

Credit : Onur kaynağı. Veresiye. Yüksek öğrenim gören öğrencilerden burslu ve parasız yatılılar dışında kalanlara devlet, kamu kuruluşları ya da özel kuruluşlarca verilen ödünç para. İtibat etmek. Sadakat. Beğeni. Kredisine yazmak. Sayca. Emniyet.

Commended : Övülmüş. Emanet edilmiş. Tavsiye etmek. Saygılarını sunmak. Övmek. Methetmek.

 

Alluviation : Lığlaşma. Alüvyonlarıma. Alüvyonlanma. Nehirle taşınma. Lığ tortullarının toplanması.

Domicil : Poliçenin ödendiği yer. İkamet ettirmek. Mesken. İkametgah. Konut. Ev.

Alluvium : Akarsuların, yatağı boyunca taşkın zamanlarında kapladığı alanlarda, deltalarda, göllerde ve dağ eteklerindeki yığınlarda çökelttiği kil, kum, çakıl gibi tortul maddeler. Alüvyon. Madencilik, jeoloji alanlarında kullanılır. Aluviyal çökel. Irmak yığıntısı. Akarsu yığıntısı. Lığ. Akarsuyığıntısı. Allüvyum. Alüvyonlu arazi.

Consigns : İrsal etmek. Tevdi etmek. Göndermek. Ürün sevk etmek. Bırakmak. Teslim etmek. Vermek. Tahsis etmek. Sevk etmek.

Embark : Uçağa binmek. Uçağa bindirmek. Girişmek. Yolcu almak. Bindirmek. Yüklenmek. Atılmak. Yüklemek. Kalkışmak.

Endued : Elbise giymek. Teçhiz edilmiş. Giyinip kuşanmak. Üzerine almak. Bazı vasıflarla veya yeteneklerle donatmak. Üstlenmek. Giydirilmiş. Giyilmiş. Verilmiş.

Deposited synonyms : alluvial sediment, blatting, bed, lodged, embarking, commit, pay in, invests, gravitate, load, confides, instates, oviposit, imbark, deposit, alluvion, lick, alluvial deposit, domicile, fouling, blat, subsided, fund, lodges, commits, entrusted, domicils, gravitating, bail, geological phenomenon, consigned, blurting, precipitate.

Deposited zıt anlamlı kelimeler, Deposited kelime anlamı

Dislodge : Yerinden çıkarmak. Evi boşalttırmak. Çıkarmak. Yerinden çıkartmak. Yerinden atmak. Yerinden oynatmak. Kovmak.

Unfasten : Gevşetmek. Açılmak. Koyuvermek. Çözülmek. Gevşemek. Çözmek. Açmak.

Take : Tepki. Çevirmek. Avalanan hayvan miktarı. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Kabul etme (vücut). Götürmek. Reaksiyon. Almak. Yakalamak. (sınava) girmek.

Deposited antonyms : withdraw.