Die for türkçesi Die for nedir

  • Can atmak.
  • Uğruna ölmek.

Die for ile ilgili cümleler

English: I would die for Ali.
Turkish: Ali için ölürüm.

English: "Are you ready to die for your ideals?" "Not only that! I'm willing to live for them."
Turkish: "İdeallerin için ölmeye hazır mısın?" "Sadece ölmeye değil, onlar için yaşamaya da hazırım!"

English: I would never die for my beliefs because I might be wrong.
Turkish: İnançlarım uğruna hiçbir zaman ölmezdim çünkü yanılıyor olabilirim.

English: I would die for you.
Turkish: Senin için ölecektim.

English: At that time, I thought that I was going to die for real.
Turkish: O zaman, gerçekten öleceğimi sandım.

Die for ingilizcede ne demek, Die for nerede nasıl kullanılır?

Die : Metal kalıp. Oyun zarı. Tatmak. Dünyaya gözlerini kapamak. Ölmek. Sıkıntıdan ölmek. Gebermek. Solmak. Kandilin yağı tükenmek. Canı çıkmak.

For : Namına. Bir takımyıldızın adı. -e. Adına. Uğruna. Karşılığında. -e karşı. Zarfında. Yerine.

Open die forging : Açık kalıplı dövme. Serbest dövme.

To die for : - için delirmek. Aşırı derecede güzel. Harika. Mükemmel. Uğrunda ölecek kadar harika. (argo) - için ölmek. Muhteşem.

Die a glorious death : Şerefli bir şekilde ölmek.

Die a martyr : Şehit olmak.

Die a hero : Kahraman olarak ölmek.

 

İngilizce Die for Türkçe anlamı, Die for eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Die for ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Be dying for : Çok istemek. Çok fazla istemek. İstek duymak. Bir şey için ölmek.

Died for : -nın şerefine öldü. -nın adına öldü. -nın uğruna öldü. -sı için öldü.

Be desirous of : Arzu etmek.

Ache for : Yanıp tutuşmak.

Aspire : Göz dikmek. Peşinde olmak. Çabalarını ve ümitlerini bir amaca yöneltmek. Arzulamak. Heveslenmek. Arzu etmek. Talip olmak. Çok istemek. Sahip olmak istemek.

Be willing to : Razı olmak.

Fall over backwards : Kıçını yırtmak. Çok hevesli olmak. Sevinçten dört köşe olmak. Varını yoğunu ortaya koymak. Çırpınmak. Elinden geleni yapmak. İyiliği için çalışmak. Üzerine düşmek. Birisini memnun etmek için her yolu denemek.

Craves : -e içi gitmek. İstirham etmek. Çok istemek. Yalvarmak. -e can atmak. Hasret olmak. Rica etmek. İstemek. Arzulamak.

Ache to : Yanıp tutuşmak.

Hankered : Çok özlemek. Özlemek. İstek duymak. İstemek. Hasret duymak. Arzulamak. Özlemini çekmek. Özlem. Arzu.

Die for synonyms : aspires, craved, crave, be dying to, be itching to, aspired.