Die türkçesi Die nedir

  • Dünyaya gözlerini kapamak.
  • Solmak.
  • Göçmek.
  • Metal kalıp.
  • Hayatını teslim etmek.
  • Göçüp gitmek.
  • Bitmek.
  • Yivaçar lokması.
  • Yivaçarın çelikten yapılmış ve dişi açan parçaları.
  • Kandilin yağı tükenmek.
  • Mortoyu çekmek.
  • Gebermek.
  • Sona ermek.
  • Sıkılmak.
  • Ölmek.
  • Yok olmak.
  • Yivaçarın diş açan parçası.
  • Sıkıntıdan ölmek.
  • Sönmek (ateş).
  • Canı çıkmak.
  • Yaşamını noktalamak.
  • Tatmak.
  • Lokma.
  • Oyun zarı.

Die ile ilgili cümleler

English: "Are you ready to die for your ideals?" "Not only that! I'm willing to live for them."
Turkish: "İdeallerin için ölmeye hazır mısın?" "Sadece ölmeye değil, onlar için yaşamaya da hazırım!"

English: "Whom the gods love die young", was said of yore.
Turkish: "Tanrıların sevdiği insan genç ölür", demiş eskiler.

English: A study reports that 53,000 Americans die each year as a result of secondhand smoke.
Turkish: Bir araştırmaya göre her yıl 53.000 Amerikalı pasif içicilik sonucu ölüyor.

English: About 360 000 babies are born every day and about 152 000 people die every day.
Turkish: Her gün yaklaşık 360 000 çocuk doğuyor, buna karşın 152 000 insan ölüyor.

English: "It's better to die on your feet than to live on your knees." "Then why are you still alive?"
Turkish: "Dik durarak ölmek, dizlerinin üstünde yaşamaktan iyidir." "O halde neden hala hayattasın?"

 

Die ingilizcede ne demek, Die nerede nasıl kullanılır?

Die a glorious death : Şerefli bir şekilde ölmek.

Die a hero : Kahraman olarak ölmek.

Die a martyr : Şehit olmak.

Die a natural death : Eceliyle ölmek.

Die at the scene : Bir kaza veya saldırı yerinde hayatını kaybetmek. Hastaneye kaldırılmadan önce ölmek. Olay mahallinde ölmek. Olay yerinde ölmek.

Die casting machine : Basınçlı döküm makinesi.

Die back : Tepeden köke doğru kurumak.

Die chuck : Kalıp aynası. Lokma aynası.

Die by inches : Milim milim ölmek. Yavaşça ölmek.

Die down : Sönmek. Kesilmek. Gücü azalmak. Solmak. Bitmek. Sakinleşmek. Körelmek (ateş). Sönmek (ateş). Kaybolmak. Azalmak.

İngilizce Die Türkçe anlamı, Die eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Die ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Turn : Yöneltmek. Çevirmek. Ekşimek. Olmak. Sapma. Bozulmak. Döndürme. Katlamak. Üstüne tutmak. Nöbet.

Dissipate : Harcanmak. Aptalca harcamak. Yaymak. Yok etmek. Gidermek. Dağıtmak. Dağılmak. Boşa harcamak. Çarçur etmek.

Condyles : Eklem yumrusu. Kemik ucu. Yuvarlak eklem çıkıntısı. Kemik ucu yumrusu. Kondiles. Kondil. Eklem bacaklıların eklemleri arasındaki uygun yüzeyler.

Immigrating : Göç etmek. Göç vermek. Hicret etmek. Göç eylemek. Göçmen olarak getirmek. Göçmen almak.

Condyl : Kondil.

Be through with : -i bitirmiş olmak. Ayrılmak. (ilişki) sonlanmak. İki kişi arasındaki ilişki bitmiş olmak. Bitirmiş olmak. Elini eteğini çekmek. Aralarında her şey bitmek.

Drop dead : Kaybol!. Düşüp ölmek. Küt diye gitmek. Aniden ölmek. Tahtalıköyü boylamak. Defol!. Ruhunu teslim etmek. Mortu çekmek. Öbür dünyayı boylamak.

 

Die down : Yatışmak. Körelmek (ateş). Körelmek (film). Sakinleşmek. Azalmak. Kaybolmak. Alev azalmak. Kesilmek.

Conk out : (uyku) sızmak. Bayılmak. (resmi olmayan) uyuyup kalmak. Uyuyakalmak. Enerjisi ya da yakıtı bitmek. Arıza yapmak. Arızalanmak. Aniden durmak. Bozulmak. Kendinden geçmek.

Be bored : Canı sıkılmak.

Die synonyms : square block, six spot, cash in one's chips, pip out, four spot, one spot, five spot, buy the farm, degust, deceases, four, discolour, go west, asphyxiate, cash in, conks, dissolves, deceasing, kick the bucket, immigrated, conked, disappeared, ceases, doughnut, be tuckered out, discoloring, exit, bite, bite the dust, dissolve, drown, chews, evanesced.

Die zıt anlamlı kelimeler, Die kelime anlamı

Survive : Ayakta kalmak. Kurtulmak. Atlatmak. -den sağ kurtulmak. Yaşamayı sürdürmek. Dayanmak. Baki kalmak. Sağ salim çıkmak. Uzun yaşamak (birinden). Daha uzun yaşamak.

Be born : Dünyaya gelmek. Gözlerini açmak. Doğmak. Dünyaya gözlerini açmak. Gözlerini dünyaya açmak.

Function : Çalışmak (makine). Bir edim, eylem ya da bir ilişkiler dizgesine özgü etkinlik ya da bir değişkende bağıl olarak beliren değişme, bk. bağıllık. İş görmek. İşlevini yerine getirmek. Faaliyette bulunmak. Fonksiyonlarını yerine getirmek. İşlemek. Herhangi bir şeyin gördüğü iş, iş görme yetisi, görev. Bir kümedeki değişimin başka bir kümede yol açtığı değişimi belirleyen bağıntı. İşlev.

Die antonyms : stay.

Die ingilizce tanımı, definition of Die

Die kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A small cube, marked on its faces with spots from one to six, and used in playing games by being shaken in a box and thrown from it. [Bakınız: Dice]. To die with horror at the thought. To die by fire or the sword. To perish. Said of animals and vegetables. To suffer a total and irreparable loss of action of the vital functions. To cease to live. To pass from an animate to a lifeless state. To become dead. To expire. Often with of, by, with, from, and rarely for, before the cause or occasion of death. As, to die of disease or hardships.