Discous türkçesi Discous nedir

  • Disk şeklinde.
  • Diskoid.

Discous ingilizcede ne demek, Discous nerede nasıl kullanılır?

Discount : Hesaptan düşmek. Saycalı satışlarda alıcının mal parasını önelinden önce ödemeyi kabullenmesinden, alıcıya ön ödemede bulunulduğu için belirli bir oran üzerinden yapılan indirim. İktisat, ekonomi alanlarında kullanılır. Dikkate almamak. Kasa indirimi. Mal, hizmet ve üretim faktörü fiyatının düşürülmesi. Kırdırmak. Tenzilat. Ederlerde yapılan düşürme. tecimsel belgitleri kırarak üremleri ve belirli bazı giderleri düşüldükten sonra geri kalanını öneli gelmeden ödeme. belgitin saymaca değeri üzerinden yapılan indirim. devlete ya da bir ortaklığa ilişkin borç belgitlerinin üzerlerinde yazılı değerleri genel satak değerinden yüksek ise aradaki fark. reklam, duyuru parasının peşin olarak ödenmesi. İskonto yapmak.

Discount bank : Senet kıran banka. Iskonto bankası. İskonto bankası.

Discount bill : İskonto senedi. Kırdırılan senet. İskonto edilen senet.

Discount bond : Nominal değerinden düşük bir fiyata tahviller. Vadesi gelmemiş senetlerin değerinden, işlem tarihinden vadeye kadar olan sürelere ait faiz ve komisyon düşüldükten sonra, kalanın alacaklıya ödendiği senet. Kırdırım senedi. Iskontolu tahvil. Nominal değerine oranla daha düşük bir fiyatla satılan tahviller.

 

Discount broker : Tefeci. Düşük komisyonlu aracı. Senet karşılığı peşin faizle borç para veren. Senet karşılığı borç para veren. İskontocu. Iskontocu.

Discount limit : Iskonto limiti. İskonto limiti.

Discount card : İndirim kartı.

Discount market : Kırdırım piyasası. Senetlerin kırdırıldığı bankalar ve kırdırım şirketlerinin oluşturduğu para piyasası. Iskonto piyasası. İskonto piyasası.

Discount credit : Kırdırım kredisi. Iskonto kredisi. Bankanın vadesi gelmemiş bir senedi devralması durumunda, vadesine kadar olan faiz ve komisyonları hesaplayarak indirmesinden sonra kalan senet tutarı kadar müşteriye peşin olarak ödediği kredi.

Discount factor : İndirim çarpanı.

İngilizce Discous Türkçe anlamı, Discous eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Discous ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Talk shop : Mesleki işleri konuşmak. İş konuşmak. İş hakkında konuşmak. Kendi işinden sözetmek. İşten konuşmak.

Thrash out : Ayrıntılarıyla görüşmek. Konuyu derinleştirmek. Tartışarak çözümlemek. Tartışarak halletmek.

Disklike : Yuvarlak ve düz. Diksimsi. Düz ve yuvarlak bir şekli olan. Disk gibi. Diske benzeyen.

Rede : Öğüt. Atasözü. Tavsiye. Nasihat. Tefsir. Hikaye. Masal. Kıssa. Deyim. Tertip.

Descant : Nağme. En yüksek sesle şarkı söylemek. Melodi. Hararetle okumak. Beste. En yüksek ses. Hararetli konuşma. Hararetli okuma. En yüksek sesten şarkı söylemek. Birkaç sesle okunan parçada en yüksek ses.

Consult : Başvurmak. Danışmanlık etmek. Bakmak. Danışmanlık vermek. Düşünmek. Danışmanlık yapmak. Dikkate almak. Danışmak. Sormak. Müracaat etmek.

 

Confer : Görüşmek. Konuşma yapmak. Bahşetmek. Bir ünvanı tevcih etmek. Danışmak. Sunmak. Müzakere etmek. Vermek. Ödül ile onurlandırmak. (onur veya ödül) vermek.

Bandy about : Laf taşımak. Çok iyi biliyormuş gibi kullanmak (bir sözü). Dedikodusunu yapmak. Kulaktan kulağa yayılmak. Herkese yaymak. Yaymak (bir haberi). Ortaya atmak (bir fikri). Bir dedikodunun yayılmasına yol açmak. Bir bilgiyi çabucak yaymak.

Initiate : Sunmak. Göstermek. Başlamak. Önayak olmak. Alıştırmak. Üyeliğe kabul etmek. Öğretmek. Ön ayak olmak. Başlatmak.

Deal : Kağıt dağıtmak. Vermek. İş yapmak. Kağıtları dağıtma sırası. Meşgul olmak. Alışveriş etmek. Dağıtmak. Miktar. Değinmek. (bir sorunla) ilgilenmek.

Discous synonyms : hash out, talk of, talk terms, negociate, disciform, handle, plow, moot, discoids, discourse, cover, counsel, lead, broach, bandy, chair, powwow, negotiate, moderate, discoidal, consider, hammer out, confab, advise, discoid, kick around, deliberate, confabulate, talk about, talk over, address, treat, turn over.

Discous zıt anlamlı kelimeler, Discous kelime anlamı

Oblige : İyilik etmek. (anlaşma vb) bağlamak. Bağlamak (anlaşma). Minnettar kılmak. Memnun etmek. Zorunlu kılmak. Bağlamak (anlaşma vb.). Minnettar bırakmak. Zorunda bırakmak. -e yardım etmek.

Accept : Eyvallah demek. Normal karşılamak. Kabullenmek. Onaylamak. Üstlenmek. Katlanmak. Anlamak. Almak. Kabul etmek. Evet demek.

Agreement : Düşünce ve amaç bakımından birleşip uyuşma. krş. sözleşme. Anlaşma. Uyma. Antlaşma. Mutabakat. Kontrat. Bir ölçer ya da ölçekle tutumları ölçülen kişilerin, herhangi bir sınar ya da anlatımda dile getirilen tutumu benimseyerek onaylamaları durumu, bk. uyuşma. Uzlaşma. Uygun bulma. İtilaf.

Discous ingilizce tanımı, definition of Discous

Discous kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Discoid. Disklike.